• DOLAR 34.55
  • EURO 36.691
  • ALTIN 2897.702
  • ...
Erdoğan: Putin hala bunu anlamadıysa
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

TRUMP'IN KADROSU HENÜZ DURUMA HAKİM DEĞİL

6 yıllık süre içerisinde her şeyden önce Sayın Obama ne yazık ki ne Suriye'de ne Irak'ta üzerine düşen görevi yapması gerektiği şekilde yerine getirmedi. Bunları kendileri ile çok konuştuk.  Şu anda Trump Obama'nın bıraktığı o tabloyu devralmış durumda. Bunu hangi kadro ile nasıl yapacak? Şu anda gördüğüm kadarıyla Obama'nın bıraktığı kadro var elinde. Henüz kendi kadrosu duruma hakim değil.

"OBAMA'YA YAPTIĞIMIZ TEKLİFİ TRUMP'A DA YAPTIK"

Bu böyle devam edecek olursa bu terör esintileri ve cinayetler devam edecek. ABD'nin önce bunu değiştirmesi lazım. Bir terör örgütünü bir başka terör örgütü ile yok edelim elimiz de sıcaktan soğuğa değmesin bu olmaz. Bu teklifi Obama'ya da yapmıştık şimdi de size yapıyoruz. Gelin DEAŞ'ı oradan birlikte temizleyelim. Ama siz buna hala olumlu cevap veremiyorsunuz dedim. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya baktığımızda masum insanları hedef alan bugün ki saldırı göz ardı edilemez. Beşar Esed'in bu hain eylemleri önceki yönetimin beceriksizliğidir.

TRUMP'IN ESED AÇIKLAMASINA YORUM: İCRAAT LAZIM

Teşekkür ederim ama lafta kalmasın. Eğer bu hakikaten icraat ortaya konulursa, biz de Türkiye olarak, bize ne düşüyorsa, biz bunu yapmaya hazırız. Biz bundan asla çekinmeyiz, kim olursa olsun çekinmeyiz. Biz Amerika başta olmak üzere, tüm koalisyon güçleri bir araya gelelim.

PUTİN HALA BUNU ANLAMADIYSA...

Ben Sayın Putin'le de konuştum ama Sayın Putin hala 'bu işin arkasında Esed var mı yok mu ' Bunu hala iki gündür, üç gündür anlamıyorsa bu bizim için de üzücüdür. Bunları süratle bizim aşmamız lazım, kararımızı vermemiz lazım. Dost kimdir, düşman kimdir, bölgedeki virüs kimdir, bunu artık lütfen öğrenelim, ona göre de artık adımımızı atalım.

FIRAT KALKANI OPERASYONU

Fırat Kalkanı Harekatı sonrası yapılacak yeni harekatla ilgili soruya cevap veren Erdoğan, "bir yerde harekat yapılıyorsa, bu harekatın yol izini izledikten sonra görürsünüz" cevabını verdi.

Erdoğan, operasyonun beklenmedik anda beklenmedik bir yere yapılmasının önemini, Fırat Kalkanı Harekatı sırasında izlenen taktikle örnekledi.

Bir yerde harekat yapılıyorsa, bu harekatın yol izini izlendikten sonra görürsünüz. Biz Cerablus'a girdik, ama kimse Rai'yi beklemiyordu. Biz bir anda Rai'ye girdik. Yine kimsenin beklemediği şekilde Dabık'a da girdik.

Ondan sonra hedef El Bab'tı. Ki onlar için önemli bir merkez. Hakikaten uğraştırdı da bizi. Ama ÖSO'yla birlikte El Bab'ı da hallettik.

Bakıyoruz ki Münbiç'te bazıları bayrak dalgalandırma gayreti içinde. Sayın Obama malesef orada PYD'yi koruma gayreti içerisinde oldu. Onlara silah yardımı yaptı. Çok ciddi bir yardım yaptı. Elimizde belgeler var.

Aynı tuzağa yeniden düşmek istemiyoruz. Eğer insani yardım adı altında bir şeyler yapacaksanız gelin beraber yapalım. Rusya da bayrak dalgalandırmak istiyor, gelin beraber yapalım. Ama Münbiç'in sahibi Araplardır.

Seçim de olsa biz Suriye'yi bir kenara koyamayız.

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde yaşadığı anısını ilk kez anlattı.

'BİR GÜN KAZA YAPTIK...'

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde yaşadığı anısını ilk kez anlattı

Erdoğan, 'Seçim kampanyası için Tokat'a gidiyorum. Giderken kış mevisimiydi. Bolu'yu aştık, orada meşhur 'Kargasekmez' derler. Tam orada biz kaymaya başladık, sabah namazından sonra. Namazı kıldık tekrar yola çıktık oradan. Ve araba dönüyor, 5 arkadaşız arabanın içinde. Döne döne bariyerlere vurduk. Vurduktan sonra hiç unutmuyorum. Karşıdan Urfa Cesur otobüsü geliyor. Ve tabi bizi hemen aldılar. Bizi hemen önce Düzce'ye getirdiler, Düzce'de bizi almadılar. Ambulans yok ambulans. Bizi bir minibüsün içine koydular,  sanki eşya koyar gibi. Yaralı arkadaşlarımızdan bir tanesi bizim serumları tutuyor. Hemşire de vermediler. Ve biz o hşlimizle Bolu'ya gittik. Devlet Hastanesinde sorulan soru şu! Bunlar memur mu, sigortalı mı? Dediler 'alamayız' SSK Hastanesine götüreceksiniz. Ordan da SSK hastanesine götürdüler. Yine ambulans falan yok. Yaralıyız, kırıklar mırıklar var. Ben bile bunu yaşadım. Onun için arkadaşlarıma şunu söyledim. Türkiye'yi 4 temel direk üzerinde yükseltmemiz lazım. 'eğitim, sağlık, adalet, emniyet'' ifadelerini kullandı.

REFERANDUM SÜRECİ

Geldiğimizde hep şunu söyledim ben arkadaşlara. Türkiye'yi 4 temel direk üzerinde yükseltmemiz lazım. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Bu 4 temel direk üzerinde yükselen Türkiye'nin, ardından ulaşım, enerji, gıda, tarım, bunlarla da bu işi yaygınlaştırmalıyız. Ve bak bu alanda biz ilk adımı attık. Eğitimde bunu başardık. Sağlıkta yaptığımız dev reformla bunu başardık. SSK, Emekli Sandığı, her bakanlığın kendine ait hastaneleri. Hepsini bunların birleştirdik. Yönetmek başka bir şey.

CHP'Lİ VEKİLİN SKANDAL SÖZLERİNE TEPKİ

(Kılıçdaroğlu'nun skandal sözlerine yaptığı yorum hakkında...) Burada çarpıtılan bir şey yok. Her şey açık net ortada. Bu adam gerçekten dört dörtlük cahil bir adam. Ağzından çıkanı kulağı duymuyor.

Bu ülkede "evet" diyeni denize dökemezsin. Arkadaşlar dava açıyor. Peşi bırakılacak bir şey değil.

Kılıçdaroğlu'nun yapması gereken bu adamı partiden uzaklaştırmasıdır. Atatürk'ün partisine sen böyle adamları nasıl topluyorsun? Bu adamı Samsun'a sokmazlar. Seni Amasya'ya sokmazlar. Sakarya'ya giremezsin bile. İzmir'den dökecekmiş. Neyi döküyorsun? "Evet" diyenleri Yunan ordusuna benzetiyor.

Bizim arkadaşlarımızın ağzından hiç böyle bir şey duydunuz mu? Böyle bir şey olur mu? Sonuna kadar hukuki yollara başvuracağız.

Kılıçdaroğlu şu anda ipe un seriyor. Bunların olmasında da hayır var. Benim sağduyulu vatandaşım zaten bunları dinleye dinleye 16 Nisan'da sandığa gidecek ve "evet" mührünü basacaktır.

KILIÇDAROĞLU'NUN "KONTROLLÜ DARBE" SÖZÜ

Benden önce havalimanına iniyorsun, orada onbinlerce kişilik kalabalığı görüyorsun. Neden orada kalmıyorsun da, Bakırköy ilçe başkanının evine gidiyorsun. Darbe olursa tankın üzerine ilk ben çıkarım diyordun. Tankın üzerine çıksaydın.

Ben oraya geldiğimde uçaklar üzerimizden alçak uçuş yapıyorlardı. Öğleye kadar İstanbul'da kaldım. Operasyonları oradan yürüttük. Siyasetçiye yakışan budur. Sen kalkıp da tepenin arkasına saklandığın zaman millet dağın arkasına saklanır.

Dün akşam cevap veriyor. Benim koruma müdürümü arasalardı ben de gelirdim diyor. Şu hale bak ya. Böyle laubali bir yaklaşım tarzı olabilir mi? Bir de tutuyor "kontrollü darbe" girişiminden bahsediyor.

O gece tankları gördüğünde kaçmak yerine milletin arasında kalsaydı bu konuda konuşma hakkı olurdu. Ama o gece kontrollü koltukta oturduğu için rahat konuşuyor.

Çıkıyor belgelerden bahsediyor. "Yanımda değil" diyor, bir de "cevabını onlar versin" diyor. Elinde dosya varsa, cevabı da vardır. Onu söyle.

"Kontrollü darbe" FETÖ'nün ifadesi. Oradan alıntı yapıyorsun, konuşuyorsun. Cevabı da Sayın Yıldırım'dan bekliyor. Cevabı ondan niye bekliyorsun. Açıkla işte.

Şayet elinde belge var da bunları savcılığa vermekten imtina ediyorsa, bu millete ihanet ediyor.

"Cumhurbaşkanı olayı örtmek istiyor" diyor bir de. Bu terbiyesizliktir.

Diyorum ki, çok açık net: Elinde belge, bilgi varsa yargı mekanizmasına bunu ver. Orada da kaçamak yapıyor.

haber7

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir