İdrar yollarında başlayan kanama nedeniyle sağ böbreğinde tümörler oluşan hasta, Memorial Diyarbakır Hastanesinde aynı anda kapalı yöntemle yapılan 4 ayrı ameliyatla sağlığına kavuştu.

Mardin`de yaşayan Abdulkadir Öziş`in  (50)  idrar yollarında başlayan kanama nedeniyle sağ böbreğinde tümörler olduğu belirlendi.

Doktorlar, tümörlerin biri böbreğinde, diğeri böbrek kanalının başlangıcında olan Öziş`in rahatsızlığı nedeniyle, ameliyat olmaması durumunda, idrar kesesine de zarar verme ihtimali olduğunu belirti.  

Memorial Diyarbakır Hastanesi Üroloji Bölümünde bu tür ameliyatların uygun hastalara kapalı olarak yapıldığını öğrenen Öziş, Memorial Diyarbakır Hastanesine gelerek burada Doç. Dr. Necmettin Penbegül`e muayene oldu.

Penbegül, Öziş`e laparoskopik (kapalı) ameliyata uygun olduğu söyledi. Aynı anda yapılan 4 kapalı ameliyat ile sağlığına kavuşan Abdulkadir Öziş, hastaneden taburcu edildi.

Geçirdiği felç sonucu 2 yaşındayken iki ayağının yürüme yetisini kaybeden Öziş, yaşadığı bu hastalıkların kendisini hayata daha çok bağladığını söyledi.

Böbreğinde tümör olduğunu ilk öğrendiğinde tedirgin olduğunu dile getiren Öziş, “2 yaşındayken geçirdiğim felç nedeniyle iki bacağımı birden kaybetmiştim. Yıllarca bununla yaşamayı öğrendim, hatta bu durum beni yaşama daha çok bağladı diyebilirim. Böbreğimde bulunan tümörden de kurtulup sağlığıma tekrar kavuşacağıma inancım sonsuzdu. Doç. Dr. Necmettin Penbegül`e muayene olduğumda böbreğimdeki tümör haricinde böbrek kanallarımda ve idrar kesemde de problem olabileceğini öğrendim. Bunların hepsinin tek ameliyatta kapalı olarak tedavi edilebileceğini öğrenince daha çok mutlu oldum ve ameliyatı kabul ettim. Yaklaşık 4 saatlik ameliyat sonucunda sağlığıma kavuştum. Doç. Dr. Necmettin Penbegül`e, ekibine ve hastane personeline ne kadar teşekkür etsem azdır” ifadelerini kullandı.

Tümörlerin, Abdulkadir  Öziş`in sağ böbreğinde ve idrar akışını sağlayan kanalın başlangıcında olduğunu söyleyen Doç. Dr. Necmettin Penbegül ise kapalı ameliyatların hastalara konforlu geldiğini söyledi.

Penbegül, “Hastamıza yaptığımız muayene sonucunda ameliyat olması gerektiğini kendisine ilettik. Laparoskopik dediğimiz kapalı ameliyata da uygun olan Abdulkadir Öziş`e yaptığımız kapalı ameliyatta tümör olan bir böbreğini, böbrek kanalını ve idrar kesesinin bir bölümünü aldık. Tabi bu işlemden önce idrar kesesinde başka tümör olup olmadığını kamera ile kontrol ettik. Yani toplamda tek Sistoskopi + Laparoskopik Nefroüreterektomi+MesaneCuffEksizyonu olarak sıralayabileceğimiz 4 kapalı yöntemle aynı anda gerçekleştirdik. Hastamız ameliyattan bir gün sonra normal yaşantısına dönebildi.” dedi.

Halk arasında kapalı ameliyat olarak bilinen “laparoskopi” tekniği gelişmeden önce hastalara açık ameliyatlar yapıldığını dile getiren Penbegül, “Hastaların bu nedenle iyileşme süreleri hem uzun oluyordu hem de ağrı nedeniyle daha fazla ilaç kullanmak zorunda kalabiliyorlardı. Ancak laparoskopi tekniği ile birlikte açık cerrahi nadiren ugulanmaya başlandı. Laparoskopik tekniğinin en önemli avantajı, vücut dokularının normal yapısı korunduğu için iyileşme sürecini hızlandırmasıdır. Ayrıca ameliyat ve hastanede yatış süresini azaltmakta, hastada yara izi çok daha az olmakta ve tedavi maliyetleri önemli oranda düşmektedir. Laparoskopik yöntemle her türlü böbrek ameliyatlarının büyük çoğunluğu yapılabilmektedir.” Şeklinde konuştu. (İLKHA)