Gitti Obama geldi Trump
Trump`ın 20 Ocak`ta Başkanlık koltuğuna oturması, Ankara`yı, YPG`ye verilen destek ve Gülen`in iadesi konularında umutlandırmıştı. Ancak iki aydan fazla süre geçmesine rağmen Washington`dan olumlu bir adım gelmedi. Trump, Obama dönemi politikasını ana hatlarıyla sürdürdü. ABD`nin yeni Dışişleri Bakanı Tillerson`ın Perşembe günü yapacağı ziyaret Ankara`nın bu hayâl kırıklığının gölgesinde gerçekleşecek.
Trump yönetiminden bakan düzeyinde Türkiye`ye ilk ziyaret 30 Mart`ta yapılıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı`nın ziyaretle ilgili yaptığı açıklamaya göre Rex Tillerson`ın Perşembe günü Ankara`da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve diğer yetkililerle bir araya gelmesi bekleniyor.
Obama yönetiminin YPG`ye silah ve lojistik desteği ve Amerika'nın Fethullah Gülen`i himâye etmesi sebebiyle gerilen ve tarihinin en kötü dönemlerinden birinde olan Ankara-Washington ilişkilerinde beklenen ilerleme, Trump döneminde de şu ana kadar sağlanamadı. 20 Ocak`ta koltuğa oturan ABD Başkanı Donald Trump, ne Gülen konusunda bugüne dek ciddi bir adım attı ne de YPG`ye desteği kesti. 20 Ocak`tan bu yana Türkiye`ye yapılan üst düzey ziyaretler bu durumu değiştirmedi.
Ziyaret öncesi "SDG`ye desteğe devam" açıklaması
Bonn`da 16-17 Şubat`ta düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları toplantısında mevkidaşı Çavuşoğlu`yla görüşen Tillerson, bu kez aynı konuları daha kapsamlı ele alacak. ABD Dışişleri Bakanlığı`nın açıklamasına göre, Suriye ve Irak`ta IŞİD`e yönelik mücadele, İran`ın bölgede artan nüfûzu, Kıbrıs müzâkereleri ve ikili ticaret hacmi ziyaretin en önemli konu başlıkları.
İran`ın nüfuz artışı ve Kıbrıs gibi konularda Ankara ve Washington benzer görüşlere sahip. Ancak Gülen örgütüne ve PKK-PYD'ye verilen destek ilişkilerde kanayan iki yara. Tillerson'dan önce Amerika'dan Türkiye'ye gelen üst düzey isimler oldu ancak bu iki yara kanamaya devam etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı`ndan üst düzey bir diplomat, ziyaret öncesi Amerikalı gazetecilerin sorularını telekonferans yöntemiyle yanıtladı. Bakanlığın internet sitesinde yayınlanan soru-cevaplara göre yetkili, “Rakka`da operasyonun SDG liderliğinde çok başarılı bir şekilde sürdüğünü ve açıkça onları desteklemeye devam edeceklerini” söyledi. Türkiye ile bazı konularda farklı görüşleri olduğunu ve Ankara`nın kaygılarının farkında olduklarını belirtti. Tillerson`ın Ankara ziyaretinde bu operasyonun detaylarının görüşüleceğini anlatan diplomat, operasyon sonrasında Rakka`nın nüfus yapısını etkilemeyecek şekilde oluşturulacak yönetimi de Türkiyeli yetkililerle ele alacaklarını açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı`nın ziyaretle ilgili açıklamasında Gülen`in iadesi konusuna değinilmiyor. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan üst düzey diplomat ise bir gazetecinin sorusu üzerine, konuyla Adalet Bakanlığı`nın ilgilendiğini, ellerinde yeni bir şey olmadığını söyledi.
YPG`ye desteğin kesilmesi beklentisi karşılıksız kaldı
Trump`ın Suriye politikası henüz netleşmedi. Ancak Obama döneminde Ankara`nın tepkisini çeken YPG`ye destek politikasının devam edeceği açıkça görülüyor.
Obama döneminde YPG`yle hareket etme politikasının en büyük destekçisi Pentagon diye bilinen ABD Savunma Bakanlığı idi. Ankara, Pentagon`un PKK`nın Suriye kolu olan PYD/YPG`ye verdiği silah ve eğitim desteğinin Trump döneminde kesilmesini bekledi. PYD`nin kontrol ettiği Kamışlı, Kobani, Afrin ve Menbic gibi bölgelerde ABD askerleri konuşlanmış durumda. Ancak hiç olmazsa baharda başlaması planlanan Rakka operasyonunda YPG`yle hareket edilmemesi için Trump yönetimiyle üst düzey görüşmeler yapıldı.
Ankara`nın beklentisine rağmen Obama döneminde alınan kararlar 20 Ocak sonrası da uygulanmaya devam etti. Trump`ın koltuğa oturduğu ilk günlerde PKK`nın Suriye`deki kolu olan PYD ve onun silahlı kanadı YPG`ye ağır silahlar ve zırhlı araçlar verildi.
PYD/YPG`nin operasyon sonrası geri çekileceği sözünü veren Obama yönetimi bu sözünü tutmadı ve PYD/YPG unsurları nüfusunun büyük çoğunluğu Arapların oluşturduğu Menbic`den çıkmadı. Trump döneminde YPG`nin Menbic`deki varlığı daha da güçlendirildi. Bölgedeki ABD askerinin sayısı da arttı.
Trump döneminde beklenen ilk adım olan Menbic`den çekilme yerine, bölge, Rakka operasyonu için de bir eğitim sahası haline getirildi. Rakka operasyonuna katılacak olan YPG`liler, Menbic`de oluşturulan eğitim kamplarında Amerikan askerleri tarafından eğitilmeye başladı.
Pentagon, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) içindeki Arap unsurlarla bu operasyonu yapacağını açıklasa da, Ankara için bu açıklamalar inandırıcı ve kabul edilebilir bulunmuyor. Çünkü SDG`nin omurgasını ve komutasını YPG oluşturuyor.
Plan beklenirken SDG Rakka operasyonunu sürdürüyor
Türkiye'ye Menbic'de verdiği sözü tutmayan Amerika şimdi benzer sözleri Rakka için veriyor. Trump yönetiminden gelen açıklamalarda Rakka`nın nüfus yapısıyla oynanmayacağı, yerel güçlerin de operasyonda kullanılacağı ve SDG birliklerinin operasyon sonrası geri çekileceği ifade ediliyor. Ancak Rakka`yı kuşatma operasyonunda ABD`den tam destek alan YPG ilerlemeye devam ederken ele geçirdikleri bölgelerde yönetim birimleri de kuruyor.
Öyle ki PYD lideri Salih Müslim, 27 Mart`ta Reuters`a verdiği mülâkatta Rakka`nın IŞİD`den temizlenmesinin ardından şehrin, PYD tarafından tek taraflı ilan edilen 'federal bölgeye' katılabileceğini bile söyledi.
İlk ziyareti CIA Direktörü yapmıştı
Washington`daki yeni yönetim göreve geldiğinden bu yana Ankara`ya iki üst düzey ziyaret yapıldı. Biri, Trump ile Erdoğan`ın ilk telefon konuşmasını yaptığı günün ertesinde, 9 Şubat`ta CIA Direktörü Mike Pompeo`nun ziyaretiydi.
Suriye, YPG ve Gülen`in iadesi konularının ön plana çıktığı bu ziyaret, Pompeo`nun CIA Direktörü olarak yurt dışına yaptığı ilk ziyaret oldu. Pompeo Türkiye`ye geldiği sırada Pentagon, Trump`a sunacağı Rakka planı üzerine çalışıyordu. Pompeo`nun da Ankara`nın önerilerini dinleyeceği belirtildi.
Al Jazeera`ye bilgi veren, görüşmeleri yakından takip eden üst düzey bir Türkiyeli diplomatik kaynak, ortak Rakka operasyonu için Pompeo`ya çok net bir mesaj verildiğini anlattı:
"Önce Tel Abyad`da demografik değişim yaşanmasına izin verdiniz, ardından Menbic`de verdiğiniz sözleri tutmadınız. YPG konusunda güvenimizi kaybettiniz. Rakka`da da YPG ile hareket ederseniz, bu kez Türkiye`den lojistik destek göremeyeceksiniz. YPG ile devam ederseniz Suriye`de Ankara`yı kaybedersiniz."
Ancak zamanlaması açısından kritik önem atfedilen ve Ankara tarafından ‘memnuniyet verici` diye nitelendirilen ziyaretin ardından YPG`ye desteğin kesilmesi konusunda memnuniyet verici herhangi bir gelişme yaşanmadı.
ABD Genelkurmay Başkanı`ndan iki ziyaret
Pompeo`nun ziyaretinin üzerinden bir hafta geçtikten sonra, 17 Şubat`ta da ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford Türkiye`ye geldi.
Türkiye`deki görüşmelerinin ardından, ABD`de Brookings Enstitüsü'nün panelinde konuşan Dunford, Suriye`deki farklı Kürt gruplarla işbirliği yapıldığını anlattı. Dunford, “Planlarımızın Türkiye ile güçlü ittifakımızı bozmamasına dikkat edeceğiz” dedi. Ancak son kararı Başkan Trump`ın vereceğini hatırlatan ABD Genelkurmay Başkanı, Suriye siyasetinde köklü bir değişiklik olup olmayacağını bilmediğini söyledi.
Dunford`ın ikinci ziyaretinin birden fazla ayağı vardı. 7 Mart`ta Türkiye`ye gelen Dunford hem İncirlik`te Türk mevkidaşıyla ve ABD`li komutanlarla görüştü hem de Antalya`da yapılan Türk-Rus-Amerikan Genelkurmay Başkanları toplantısına katıldı.
Bu toplantıda Rakka operasyonu ve Irak`ta süren IŞİD karşıtı operasyonun detayları görüşüldü. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, YPG`ye verilen destekten duyulan rahatsızlığı bir kez daha iletti. Ancak toplantıdan birkaç gün önce Rusya ve ABD, Menbic`de TSK destekli Özgür Suriye Ordusu`nun (ÖSO) hedefi haline gelen YPG`ye açık destek vermişti. Güneyde ve batıda, ABD de ÖSO ile YPG arasında adeta birer tampon bölge oluşturmuş ve YPG`ye yönelik olası operasyonların önüne geçmişti.
7 Mart`taki üçlü toplantının ardından da sahada değişen bir şey olmadı.
Gülen`in iadesi konusunda bir adım yok
Özellikle CIA Başkanı`nın ziyaretinde ve Erdoğan`ın Trump`la yaptığı telefon görüşmesinde gündeme gelen Fethullah Gülen`in iadesi konusunda da Washington`daki yeni yönetim bir adım atmadı. Obama döneminde Türkiye`den ABD Adalet Bakanlığı`na gönderilen, 15 Temmuz darbe girişiminin Gülen`in emri olduğuna yönelik belgelerin incelemesine devam ediliyor.
İstanbul da ‘güvenlik tehdidi olan havalimanları` listesinde
Trump döneminde beklenen olumlu gelişmelerin hiçbiri gerçekleşmezken Washington`dan bir de olumsuz adım geldi. Bazı havalimanlarından ABD`ye yapılan direkt uçuşlarda akıllı telefonlardan daha büyük boyutlardaki elektronik cihazların kabine alınması yasaklandı. Yasak, Türkiye`den ABD`ye direkt uçuş yapılan tek havalimanı olan İstanbul Atatürk Havalimanı`nı da kapsıyor.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı`ndan yapılan açıklamada, “Radikallerin uçakları düşürmek için yaratıcı yöntemler düşündüğü” belirtildi ve “Değerlendirilen istihbarata göre terörist gruplar, çeşitli tüketici ürünlerine kaçak yollarla patlayıcı maddeler koyarak ticari uçuşları hedef almaya devam ediyor” denildi.
Al jazeera