ÜÇ AYLARA GİRERKEN…

“Allah`ım! Receb ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan`a kavuştur”

Yüce Allah`a şükürler olsun ki, tekrar Üç Aylara kavuştuk. Rahmet, mağfiret ve bereket ayları olan bu mübarek ayların idrakindeyiz. Bu aylar nisan yağmurları gibi içinde nice bereketlerle geldi.

Üç Aylar; zamanların en mükerremidir. Üç Aylar; rahmetin ta kendisidir. Nicedir hasret kalmıştık şu manevi iklime, şu doyasıya ibadetlere, namazlara, oruçlara… Şu gözyaşlarıyla, uzun uzun ettiğimiz dualar, zikirler… Camiler, cemaatle kılınan namazlar, sohbetler… Misafir ağırlamalar, sadakalar, mevlidler… Şükürler olsun yine kavuştuk rahmete.

Peygamber Efendimiz (sav) Üç Aylarda şöyle dua ederdi, “Allah`ım! Receb ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan`a kavuştur.” (Tirmizi) Evet, biz de Onun (sav) duasına âmin diyoruz. Ona (sav) uyarak aynı duayı ediyoruz.

Üç Aylar; bütün zamanların en üstünüdür. Özel gün ve geceler dediğimiz Eyyamullah günleri (Allah`ın özel önem verdiği günler) Üç Aylara ayrı bir kıymet vermektedir. Hele Kur`an-ı Kerim`in nazil olduğu Kadir Gecesi bin aydan hayırlı olması hasebiyle apayrı bir mana katıyor Üç Aylara.

Üç Aylar; ibadetin lezzetine varmanın zamanıdır.

Üç Aylar; kısa bir sürede ebedi saadeti kazanmanın zamanıdır.

Üç Aylar; yepyeni fırsatların ve imkânların önümüze serildiği zamandır.

Üç Aylar; Regaib kandiliyle başlayıp bayram ile son bulan bir zamandır.

Üç Aylar; amellerin mükâfatlarının kat kat verildiği bir zamandır.

Üç Aylar; gafletten ayılmanın, kul olduğu bilincini idrak etmenin zamanıdır.

Üç Aylar; kusur ve hataların telafisi ve temizlenmenin zamanıdır.

Üç Aylar; iyilik ve ibadetlerde seferberlik zamanıdır.

Üç Aylar; disiplin ve terbiye zamanıdır.

Üç Aylar; manevi ve uhrevi sermaye biriktirme zamanıdır.

Üç Aylar; bol bol Kur`an okumanın ve anlamanın zamanıdır.

Üç Aylar; dayanışma ve yardımlaşma zamanıdır.

Üç Aylar; manevi enerji toplama zamanıdır.

İçinde bulunduğumuz Recep ayının fazileti ile ilgili olarak da Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır: “Receb, Allahu Teâlâ`nın ayıdır. Receb ayına ikram edene, saygı gösterene, Allahu Teâlâ dünyada ve ahirette ikram eder.” (Gunyet-üt-Tâlibîn)

Receb ve Şaban aylarında nafile oruç tutmanın çok ama çok büyük fazileti vardır.

İbn-i Abbas, Receb ayında Peygamber Efendimiz (sav)`in “Artık orucu bırakmaz” deninceye kadar çok oruç tuttuğunu, bazen de, “Artık oruç tutmaz” deninceye kadar orucu terk ettiğini haber vermiştir. (Müslim)

Receb-i şerîfin bir gün evvelinden, bir gün ortasından ve bir gün de sonundan oruç tutana, Receb-i şerîfin hepsini tutmuş gibi, Hak Teâlâ hazretleri lütuf ve ihsanda bulunur. (Miftâh-ul-Cenne)

Üç Aylar hakkında Bediüzzaman Hazretleri şöyle buyuruyor:

 “Her iyiliğin sevabı başka vakitte 10 ise, Receb-i Şerif`te 100`den geçer. Şaban-ı Muazzama`da 300`den ziyade ve Ramazan-ı Mübarek`te 1000`e çıkar. Cuma gecelerinde binlere ve Kadir gecesinde ‘30 bin` e çıkar. Bu pek çok uhrevî faydaları kazandıran, uhrevî ticaretin bir kudsî pazarı ve ehli hakikat ve ibadet için mümtaz bir sergi hükmünde olup; üç ayda 80 senelik bir ömrü ehli imana temin eder.” (Şualar)

Üç Aylar bir Müslüman için çok iyi bir fırsattır, iyi değerlendirmek lazımdır. Dünya meşguliyetinden dolayı yıl boyunca bazı ibadetleri ve sorumluluklarımızı yapmamızı unutmuş ve gevşek davranmış olabiliriz. İstenilen manada kulluk yapamamış olabiliriz, bize düşen İslami davanın sorumluluklarını hakkıyla ifa edememiş olabiliriz. Artık kendimize gelmenin, kendimize çeki düzen vermenin zamanı geldi. Bu kadar kârlı ve kıymetli olan Üç Ayları iyi değerlendiren Müslümanlara ne mutlu…

Allah`ım! Bu Üç Ayları bizlere ve İslam ümmetine hayırlara vesile kıl.

İnzar Dergisi`nden alınmıştır.