Uzun zamandan beri diz eklemi ağrısı çekmekte olan 3 hasta, Dicle Üniversitesi Hastaneleri Ağrı Kliniğinde Türkiye de ilk defa uygulanan kök hücre yöntemle yapılan tedavi ile 3 hasta 20 dakikada ağrılarından kurtuldu.

Gittikleri birçok hastanede yapılan müdahale ve tedavilere rağmen ağrılarından kurtulamayan Murat Andan (42) ve Faruk Temli (68) ile Halise Temli (64) isimli hastalar, en son başvurdukları Dicle Üniversitesi Hastaneleri Ağrı Kliniğinde Türkiye de ilk defa uygulanan bir yöntemle yapılan kök hücre tedavisi ile ağrılarından kurtuldular.

Bu uygulama, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden gelen Algoloji-Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Can Eyigör ile Dicle Üniversitesi Hastaneleri Algoloji-Ağrı Uzmanı Doç. Dr. Haktan Karaman tarafından gerçekleştirildi.

"Bugüne kadar gerçek kök hücre kullanılmıyordu"

Dicle Üniversitesi Hastaneleri Algoloji-Ağrı Uzmanı Doç. Dr. Haktan Karaman uygulama ile ilgili yaptığı açıklamada, "Kök hücre diye genellikle bugüne kadar hep kandan saflaştırma yöntemi ile elde edilen ve PRP olarak isimlendirilen bir yöntem kullanılırdı. Aslında bu yöntem gerçek kök hücre içermediğinden hastalarda umulan başarı elde edilemiyordu. Bugün hastanemizde uygulanan bu yöntem ise hastanın kendi karın bölgesinden özel aletlerle girilerek elde edilen ve özel bir cihazda saflaştırılan gerçek kök hücreler (mezenkimal hücreler) kullanıldı." dedi.

"Ağrı çeken hastalara umut olacak"

Karaman, "Bu hücreler gerçek kök hücre olduklarından dolayı, enjekte edilen yerde yıpranan dokulara dönüşerek gerçek bir onarım sağlıyor. Önemli bir yan etkisi de bulunmayan bu yöntemle, vücudun çeşitli bölgelerinde yıpranmaya bağlı gelişen ve mevcut tedaviler ile bir türlü yüz güldürücü sonuçlar alınamayan ağrıların giderilmesinde gerçek bir onarım sağlandığı için büyük umut doğurması bekleniyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye`de ilk uygulama!

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden Diyarbakır`a gelen Algoloji-Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Can Eyigör,  Dicle Üniversitesi Hastanelerinde Türkiye`de ilk defa yapılan uygulama ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bazı dokularda bulunan ve gereksinim halinde pek çok hücreyi oluşturarak yaşamın devamını sağlayan, farklı dokulara dönüşebilme potansiyeli olan hücrelere kök hücre denir. Kemik iliği bilinen en eski ve en zengin mezankimal kök hücre kaynağı olsa bile organizmada yaygın şekilde bulunan yağ dokuda kök hücre kaynağı olarak etkin bir biçimde kullanılmaktadır."

Kök hücrenin kullanımının faydalarından bahseden Eyigör, "Yağ dokudan kök hücre elde edilmesi, kemik iliğine göre daha kolay, daha az can acıtıcı ve daha yüksek verimle gerçekleştirildiğinden dolayı son yıllarda sıklıkla tercih edilmektedir. Yağ dokusunun kullanılmasının nedenleri, kolay elde edilebilir, çok az reddedilebilir, çok farklı hücre tiplerine farklılaşabilir. Hastadan can acıtmayan minicik aletlerle büyük miktarlarda yağ dokusu kökenli kök hücre elde etmek mümkündür. Kök hücreler sentetik maddelerde olduğu gibi alerji ya da başka bir sorunlara neden olmazlar. Sonuçta bu uygulamada kullanılan kişinin kendi öz hücrelerinin olması kullanımlarını cazip hale getirmektedir." şeklinde konuştu.

Uygulamanın hastanın bilinci tamamen açık olduğu bir şekilde yani narkoz vermeden sadece lokal uyuşturma ile yapıldığına dikkat çeken Eyigör, "Hasta yüz üstü olacak şekilde yatırılır. Cilt altı yağ dokusu özel çok ince bir iğne yardımıyla lokal anestezik ilaçla uyuşturulur. Bu uyuşturma aynı zamanda yağdokusunun daha kolay aspire edilmesini (alınmasını) sağlar. Yeterli anestezi sağlandıktan sonra özel bir iğne ve iğneye bağlı enjektörle yağ dokusu toplanır. Toplanan bu yağ dokusundan kök hücreler özel bir kitle damıtılır. Damıtılana sıvı kısmı santrafüj cihazı kullanılarak konsantre edilir." dedi.

Eyigör, son olarak şunları kaydetti: "Yağ dokusundan kök hücre toplanması, yağ doku içindeki rejeneratif projenitör kök hücre izolasyonuna enzimatik olmayan yöntemle kapalı sistemle 20 dakika içinde izolasyonuna olanak sağlayan bir tıbbi cihaz kitiyle yapılmaktadır. Daha sonra elde edilen kök hücre konsantrasyonu tedavi edilecek bölgeye lokal anestezi altında zerk edilir." (M. Hüseyin Temel/M. Sıddık Bilge – İLKHA)