HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partisinin Batman İl Başkanlığı tarafından Yeni Kültür Merkezi Konferans Salonunda düzenlenen "Halepçe'den Günümüze Dünya Mazlumları" temalı etkinliğe katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlikte, HÜDA PAR İl Başkanı Davut Şahin açılış ve selamlama konuşması yaptı. Etkinlikte, Halepçe'yi konu alan tiyatro gösterimi ile ezgiler seslendirildi. Halepçe'de yaşanan katliamın işlendiği tiyatro gösteriminde duygu dolu anlar yaşandı.

Günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yapan Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu, özelde Halepçe, genelde İslam coğrafyasında mazlumca hayatını kaybedenleri rahmetle andığını belirtti.

Yeni Halepçelerin yaşanmaması için o günleri hatırlamak, hatırlatmak, anlamak ve anlatmak gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, "Gerçekten Halepçe'deki manzarayı unutmak mümkün değil. O gün yaşanan vahşetin üzerinden 29 yıl değil, 29 asır geçse de o katliama dair bir tek fotoğrafı görenlerin bile hafızlarından asla silemeyeceklerdir. Yeni Halepçe'lerin yaşanmasına, yeni katliamların yapılmasına engel olamıyoruz maalesef." dedi.

"Kan dökenler hep emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileridir"

Halepçe'den sonra da İslam coğrafyasının birçok katliam gördüğünü söyleyen Yapıcıoğlu, "Halepçe'den sonra da bu katliamdan daha büyükleri yaşandı. Daha büyük can kayıpları yaşandı. İşte yanı başımızda Suriye'de 6 yıl içerisinde 600 binin üzerinde insan can verdi. Daha yakın bir zamanda, 2015 yılı içerisinde, 2016 yılının ilk birkaç ayına kadar, bir yıldan daha kısa bir sürede bizim bölgemizde açılan çukurlara 7 bin insan gömüldü. Ama tablo değişmiyor. Öldürenler, kan dökenler hep emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileri, piyonlarıdır. Ama katledilen, kanı dökülen, nefessiz bırakılanlar hep bizleriz." diye konuştu.

"Ölen hep biziz"

Yapıcıoğlu, konuşmasın şöyle devam etti: "Bazen Halepçe'de olduğu gibi kimyasal silahlarla, bazen evleri başlarına yıkılarak, bazen varil bombalarıyla, bazen baraj kapaklarının açılması suretiyle boğularak ölen hep biziz. Öldüren hep onlar. Ama çoğunlukla katledilenler veya o mazlumlara ağıt yakanlar sadece piyonları görüyorlar. Çünkü o piyonları üzerimize salanlar rol paylaşımı yapmışlar, kendileri iyi polis rolü oynuyorlar. İşin belki en trajik yanlarından bir tanesi Saddam piyonuna o kimyasal silahları, uçakları, hatta o katliam emrini veren zalimlerin, o günden bu yana halen kurtarıcı rolü oynamaya devam etmeleridir."

"Çukurlara gömülen 7 bin insanı unutturmaya çalışıyorlar"     

Halepçe'deki katliam gibi, çukur siyasetine kurban giden 7 bin insanın da unutturulmaya çalışıldığını belirten Yapıcıoğlu, "Eğer biz silkinmezsek, eğer biz kuklaları değil kuklacıları hedefimize oturtmazsak, eğer biz oyunların ne denli planlandığını ve ne şekilde sahneye konulduğunu kavrayamazsak, korkarım ki daha çok katliamlara tanık olacağız. Daha çok ağıt yakacağız ya da birileri belki bize ağıt yakacak. Halepçe'nin üzerinden 29 yıl geçti, unutulmadı, inşallah unutulmaması için yoğun bir çaba içerisinde olacağız. Ama çukur siyasetiyle ortaya konan o vahşetin, çukurlara gömülen 7 bin insanın üzerinden henüz 29 ay bile geçmedi, onu unutturmaya çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.

"Eğer birlik olunmazsa Halepçe ve benzeri birçok katliam devam edecek"

Halepçe ve benzer katliamların bir daha yaşanmaması adına mazlumların birlik olmaları gerektiğine işaret eden Yapıcıoğlu, "Benzer katliamların bir daha yaşanmaması, zalimlere diz çöktürülebilmesi ve onlara geri adım attırılabilmesi için mutlak surette mazlumlar birlik olmalılar. Dostlarını, düşmanlarını iyi tanımalılar ve mutlaka birbirlerine yardım etmeliler. Eğer böyle olmazsa işte böyle Halepçe'de yaşandığı gibi veya başka coğrafyalarda yaşandığı gibi pek çok katliam yaşanmaya devam edecek ve yeryüzünü bütün olarak fitne ve fesat kaplayacak. Çare bir olmak, çare özümüze dönmek, çare zalimi tanımak, çare haksıza en gür ses ile dimdik bir şekilde karşı durmaktır, ama birlikte." dedi.

"Birbirimizle uğraşıp zayıf düşerken emperyalistler daha büyük katliamlar yapıyorlar"

Konuşmasının sonunda Yapıcıoğlu, şunları kaydetti: "Coğrafyamızda sadece aralarında ufak tefek farklılıklar olan kişiler veya gruplar, barış olsun diye neden birbirimize elimizi uzatamıyoruz? Birbirimizle uğraşıp zayıf düşerken emperyalistler gelip daha büyük katliamlar yapıyorlar. Mutlaka ama mutlaka üzerinde düşünmemiz gereken hususlardan bir tanesi de nasıl bir araya geleceğimiz hususudur. Aramızdaki küçük ihtilafların kimler tarafından köpürtüldüğünü, diyalogla, konuşarak halledebileceğimiz meselelerin kimler tarafından bir savaş sebebi haline getirildiğini de çok iyi tespit etmeliyiz."

Program, yapılan dua ile son buldu. (M.Fatih Akgül-İLKHA)