Suriyeli gençler futbol turnuvasında biraraya geldi
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde futbol turnuvası düzenleyen Suriyeli gençlerle biraraya gelen HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, Suriye'de büyük bir mağduriyet ve yıkımın devam ettiğini söyledi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde tahsis ettiği futbol sahasında, futbol turnuvası düzenleyen Suriyeli gençlerle biraraya gelen HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, Suriye’de büyük bir mağduriyet, yıkım ve milyonlarca insanın evini, yurdunu terk etmek zorunda kaldığını söyledi.
Suriyeli savaş mağduru gençler tarafından düzenlenen futbol turnuvasını HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu ve beraberindeki heyet de izledi.
İLKHA’ya açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Tanırıkulu, Suriye’de yaşanan savaşın tahribat ve mağduriyetten başka bir şey vermediğine dikkat çekti.
Tanrıkulu, “Suriye iç savaşı sonuçta her ne kadar Astana’da görüşmeler devam etse de ateşkes sağlanmışsa da büyük bir mağduriyet, yıkım milyonlarca insan evini, yurdunu terk etmek zorunda kalmıştır. Dolaysıyla savaş tahribat ve mağduriyetten başka bir şey vermedi Suriye halkına. Suriye’de var olan sorunların diyalogla, konuşmayla ve müzakereyle hal edilebileceğine biz inanıyoruz, ilk günden beri bunu sık sık dile getirdik” dedi.
“Diyarbakır’da 600’ü aşkın Suriyeli aile var”
Diyarbakır’da 600’ü aşkın Suriyeli ailenin olduğunu belirten Tanrıkulu, “Bildiğiniz gibi Türkiye’ye milyonlarca Suriyeli mülteci gelmek zorunda kaldı ve bugüne kadar gerek hükümet eliyle, gerek sivil toplum kuruluşlarıyla bu mültecilere yardım yapılmaktadır. Diyarbakır ilimizde de tespit ettiğimize göre, yaklaşık 600-700 mülteci aile bulunmaktadır. Bu ailelerle partimiz ve sivil toplum kuruluşları ilgilenmeye çalışıyor. Onları ziyaret edip sorun ve sıkıntılarını gidermeye ve sizin gibi medya aracılığıyla dile getirmeye çalışıyoruz. Suriyeli kardeşlerimizin psikolojik olarak büyük bir travma geçirmeleri, bu 6 yıllık süreç içerisinde gerçekten büyük hak, hürriyetten, özgürlükten, mahrum kalmaları ve sıkıntılar yaşamaları gözle görülen bir gerçektir. Bu kardeşlerimize sahip çıkmak, bunların sıkıntılarını gidermek hem insanı hem de İslami olarak bir vazifemizdir” ifadelerini kullandı.
Yapılan spor etkinliğinde Suriyeli kardeşlerini yalnız bırakmadıklarını dile getiren Tanrıkulu, açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Bugün yapılan spor etkinliğinde de yine o kardeşlerimizi yalnız bırakmadık. En azından onlara bir moral olsun diye oraya gittik. Bu kardeşlerimiz bir futbol müsabakası düzenlemişlerdi. En azından bu tür spor etkinlikleri, sosyal ve kültürel etkinliklerle inanıyorum ki bu kardeşlerimizin bozulan o morallerinin veya travmalarının düzeleceğine inanıyoruz. Bu tür sosyal aktivitelerin devamlı yapılması, bunun için bu kardeşlerimizle özellikle yerel ve mülki amirlerin her türlü imkânı sunmaları gerekiyor. Bu kardeşlerimizin sık sık dile getirdikleri şikâyetlerin başından şu geliyor: Yerel yetkililerin ve mülkü amirlerin kendilerine karşı ilgisiz olduğunu, sorunlarıyla ilgilenmedikleridir. Bu anlamda çare bulmadıkları sorun ve sıkıntıları var. Bizler de elimizdeki imkânlara göre var olan sıkıntıları gidermeye çalışıyoruz. Başta Diyarbakır halkı olmak üzere Suriyeli kardeşlerimiz hangi memlekette olura olsunlar onlara sahip çıkmak, şefkatle yaklaşmak ve onları kazanmak lazımdır. Zaten büyük bir mağduriyet yaşamışlar, en azında bizim göstereceğimiz sıcak diyalog ve alakayla belki biraz daha rahat edecektirler.”
Tanrıkulu, “Biz ilk günden beri hatta daha siyasi parti kurulmadan önce, bu kardeşlerimiz Türkiye’ye geldikten sonra İslami düşünceyi benimseyen sivil toplum kuruluşları olarak bu kardeşlerimize sahip çıkmaya çalıştık, yardım ettik ve yardım etmeye de devam ediyoruz. Bunu insani ve İslami bir vazife olarak görüyoruz. Bu kardeşlerimiz de bugün en azından kendilerinden yetkili bazı kişilerin veya siyasi parti temsilcilerinin oraya gelmesi, onları seyretmesi, onların bu duygularına ortak olmaya çalışması onlar için sevindirici olmuştur” İfadelerini kullandı.
Suriyeli mültecilerin yaşadıkları sorunları dile getirmeye devam eden Tanrıkulu, “Bu kardeşlerimizin gerçekten hala var olan bazı sorunları var, mesela onlarla yapmış olduğumuz konuşmalarda şu sorunlar ön plana çıkıyor; Bu kardeşlerimiz, saat 3’ten sonra Diyarbakır’da iki okula gidip eğitim alıyorlar. Bunların servis sorunları var. Daha önce bazı firmalar bunu karşılıyorlardı fakat şu anda aldığımız bilgilere göre bu firma onların taşımacılığını yapmıyor. Bundan vazgeçmişler. Dolayısıyla bu konunun bir an önce hal edilmesi lazım.” Dedi.
“Suriyelilere iş imkânları sağlanması gerekiyor”
Suriyelilere iş imkânlarının sağlanması, pozitif ayrımcılığın yapılması, şefkatle, merhametle yaklaşılması gerektiğini söyleyen Tanrıkulu, sözlerine şöyle devam etti:
“Sonuç itibariyle bir gün iki gün değil, neredeyse 6 yılı Türkiye’de geçirmiş olacaklar. Bunlara rahat çalışabilecekleri bir şekilde bir ortamın ve iş imkânlarının oluşturulması gerekir. İş imkânı olmayanlar da devletin en azından asgari ücret düzeyinde bunlara bir yardım yapması lazım. Bunlarla muhatap olan herkesin daha bir pozitif ayrımcılık yaparak, şefkatle, merhametle yaklaşması gerekiyor. Çünkü bu kardeşlerimiz sıradan insanlar değil, en azından bunların içerisinde, okumuş, entelektüel birikimi olan; mühendisi olan, doktoru olan, avukatı olan insanlar da var. Hepsine sahip çıkmamız, şefkatle, merhametle yaklaşmamız lazım. Ve özellikle maddi ve manevi sorunlarının halledilmesi ve şu anda öncelikli olarak eğitim, servis konusunda sıkıntıları var. Bazı yerlerde iş bulduklarında da zulme uğradıklarına şahit olmaktayız. Bu da büyük bir haksızlıktır. Bize yakışmıyor. Dolayısıyla Suriyeli kardeşlerimizi yanında çalıştıranlar daha fazla ilgi ve alaka göstermesi lazım.”
Futbol turnuvasını organize eden Elektrik Mühendisi Muhammed Cercewezi ise öğrencilerinin hem okul okumayı hem de futbol ile uğraşmayı hedeflediğini söyledi.
Kayapınar Namık Kemal İmam Hatip Ortaokulunda Suriyeli öğrencilere öğretmenlik yapan Cercewezi, “Suriye’de Elektrik Mühendisliğini bitirdim. Futbolu seviyorum, bizim çocuklar içerisinde futbolu güzel oynayanlar var. Bunların hedeflerine gitmeleri için destek ve yardımcı olmak istedim. Çocuklara bakıyorum ne istediklerini ne sevdiklerini onlara vermeye çalışıyorum. Suriye’de savaş çıktı, bari burada mahkûm olmasınlar. Futbolu sevdiklerini söylediler, biz de bir futbol takımını kurduk ve onlara iki hedef verdim. Hem okul okuyacaklar hem de futbol oynayacaklar” dedi.
Turnuva hakkında bilgilendirmelerde bulunan Cercewezi, takımlarının 3 gruptan oluştuğunu belirterek, birinci grubun, 12-16 yaş, ikinci grup 16 -22 yaş, üçünü grubun ise 22-25 yaş aralığında olduğunu ifade ederek, herkese teşekkürlerini illeti.
“Savaştan dolayı hem okulu hem top oynamayı bıraktık”
Suriye’nin Kobani kentinden yaklaşık 3 sene önce Türkiye’ye gelen amatör futbolcu Mahmut Hami de “Halep’te yaşıyordum, Halep’ten çıktıktan sonra Kobani’ye yerleştik ve buradan da Türkiye’ye geldik Biz Suriye’de okul okuyorduk, top oynuyorduk, Suriye’nin bir takımı var Arapça ismi İttihad’tır, orada oynuyorduk. Savaştan dolayı hem okulu hem top oynamayı bıraktık” dedi.
Savaşın futbol aşkını durduramayacağını ve ilerde büyük takımlar ile beraber oynamak istediğini ifade eden Hami, ” Bu savaş futbol aşkımızı durduramazdı, geldik Türkiye’de devam ettik. Ben istiyorum ki büyük takımlarda oynayayım. Fenerbahçe, Galatasaray, gibi, ben de Beşiktaşlıyım. Bizim hocamız Ahmet, bize destek verdi böyle bir şey yapmamızı istedi. Ben yeni geldim bu okula eskiden çalışıyordum. Hocamız ‘hem gel okul oku, hem de futbol takımına gir’ dedi. Türkçe bildiğim için takımın kaptanı sayılırım. Türkiye bize destek verse inşallah daha büyük takımlarda da oynamak istiyoruz. Suriye’de oynarken kimse biz takmıyordu. Türkiye’de bizi çalıştırıyorlar her türlü desteği veriyorlar bu anlamda sıkıntımız yoktur.” diyerek memnuniyetlerini dile getirdi.
Turnuva ardından futbolcularla ile selamlaşan HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Tanrıkulu’na öğrenciler, madalya hediye takdim ettikten sonra toplu bir şekilde hatıra fotoğrafı çektirdiler. (Emrah Deniz, Abdurrahman Tetik-İLKHA)