Meryem Demir / doğruhaber

BAKİ'Yİ FANİ'YE TERCİH EDEN BİR HANIM; ÜMMÜ DAHDAH EL ENSARİYYE (R.Anha)

    Ümmü Dahdah el Ensariyye (r.anha) İslam tarihinde büyük rol üstlenen sahabe hanımlardan biri idi. O, dünyanın geçici nimetlerine karşı ahiretin kalıcı nimetlerini tercih edenlerden biri idi. 

    Mus'ab bin Umeyr (r.a) Medine ehlini İslam`a davet etmek üzere Medine 'ye geldiğinde ailesi ile birlikte Müslüman oldu  ve iman edenler kervanına dahil oldu. 

    Kocası Ebu Dahdah ileri gelen sahabilerdendir. İslâm süvarilerinden ve necip Peygamber (sav) öğrencilerinden biri idi. Allah yolunda canlarını ve mallarını seve seve verenlerdendi. 

    Ebu Dahdah'ın (r.a) suyu ve meyvesi bol bir arazisi vardı. Allahu Teâla`nın:

   " Allah'a güzel bir borç verecek olan kimdir ?" buyruğu nazil  olunca Ebu Dahdah : 

  "Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü,  Allah'ın borç almaya ihtiyacı olmadığı halde o bizden borç mu istiyor? " dedi.  Peygamber (sav): 

     "Evet, O vereceğiniz bu ödünç ile sizi cennete koymak istiyor " buyurdu . Ebu Dahdah: 

   " Ben Rabbime bir borç verecek olursam O da bana ve benimle birlikte bulunan Dahdah çocuklarına cenneti garanti ediyor mu?"  dedi. Peygamber ( sav): 

  "Evet" deyince Ebu Dahdah: 

  " Bana elini ver" dedi. Rasulullah (sav) ona elini verince de : 

   "İkî bahçem var. Birisi Sâfile'de, diğeri Âliye'de. Allah 'a andolsun ki bunlardan başkasına da sahip değilim. İşte bu iki bahçeyi de Allah'a borç olarak veriyorum" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav): " Onlardan birisini Allah'a ver, diğerini de kendinin ve çoluk çocuğunun geçimi için bırak " buyurdu. Bunun üzerine Ebu Dahdah :  "Seni şahit tutuyorum ey Allah'ın Resulü , ben bunlardan en iyisini yüce Allah'a tahsis ettim. Bu da içinde altı yüz tane hurma ağacı bulunan bahçedir" dedi. Peygamber (sav): 

  " O vakit buna karşılık Allah da seni cennetle mükâfatlandıracaktır " buyurdu. 

  Ebu Dahdah kalkıp Ümmü Dahdah'ın yanına gitti. Ümmü Dahdah çocuklarıyla birlikte hurma ağaçları altında dolaşıyordu. Ebu Dahdah şu şiiri okudu: 

     Rabbim seni doğruluk yollarına iletti, 

     Hayır ve istikamet yoluna, 

     Sevinç ve arzuyla bahçeden ayrıl, 

     Çünkü o, kıyamet günü karşılığı alınmak üzere borç verildi, 

     Ben onu yüce Allah'a borç verdim itaatle, 

     Bunda ne bir minnet var ne de bundan geri dönüş söz konusu değil, 

     Beklediğim şey ahirette kat be kat ecrini almaktır, 

     Oradan çocuklarla birlikte ayrıl, 

     İyilik şüphesiz en hayırlı azıktır, 

     Kişinin kıyamet gününe dünyadan göndereceği.

   Ümmü Dahdah da ona: 

 " Satışın kârlı olsun. Allah satın aldığın şeyi sana mübarek kılsın" dedi.  Daha sonra o da ona şu beyitleri söyledi: 

     Allah da sana hayır ve sevinç müjdesi versin, 

     Senin gibi birisi elindekini vermiş ve gerçekten samimi davranmıştır. 

     Allah çoluk çocuğuma nimetler verdi, ihsanlarda bulundu, 

     Siyah güzel hurma ile ve parlak taze hurma ile. 

     Kul çalışır ve onun için çalıştığı vardır, 

     Geceler boyunca kazandığı günahlar ise aleyhinedir. 

 Daha sonra Ümmü Dahdah çocuklarına yöneldi ve ağızlarındaki lokmaları çıkartıp elbiselerine topladıkları hurmaları da oraya dökmeye koyuldu . Sonra da öbür bahçeye geçti.  

    Peygamber (sav) bu hususta şöyle buyurdu: 

   "Cennette  nice ağır salkımlar ve geniş evler Ebu Dahdah'ın oldu.."(1) 

   Uhud harbinde Ebu Dahdah: 

  " Ey Ensar topluluğu, bana doğru gelin . Ben Sabit bin Dahdaheyim. Dininiz  için savaşın. Muhakkak ki Allah sizi galip getirecek ve size yardım edecektir " diye nida etti. Ensardan bir grup onun yanına gidince o onlarla birlikte hamle yaptı. Ancak karşılarına içlerinden Halid bin Velid, Amr bin el Âs, İkrime bin Ebu Cehil ve Darrar bin Hattab gibi liderlerin de bulunduğu güçlü kuvvetli bir bölük çıktı. Onlarla çarpışmaya başladılar. Halid bin Velid'in bir mızrak darbesiyle şehadet şerbetini içti. Ebu Dahdah'ın şehadet haberini alan Ümmü Dahdah :" İnna lillah ve inna ileyhi raciun" dedi ve karşılığını Allah'tan bekleyerek sabretti. Zira o biliyordu ki Allah azze ve celle iyi iş yapan hiç kimsenin iyiliğini zayi etmiyordu. Evet, bu mübarek aile kârlı bir ticaret içine girip, Rıza -i İlahi'ye ulaşmakla  cenneti garantilediler. Bu mübarek karı koca baki'yi fani'ye tercih etti. Bu ne büyük bahtiyarlık ve ne kârlı bir kazançtır! Rabbim bizleri de sabırda ve teslimiyette öncülerimiz gibi kılsın.    (Amin..)

 1) İbni Hacer