Çeşitli ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere eşi Hamdiye Soylu ile Mardin'e gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Kızıltepe ve Nusaybin programlarının ardından son durağı Midyat oldu.

İçişleri Bakanı Soylu'ya Vali Mustafa Yaman, Mardin milletvekilleri Orhan Miroğlu ve Ceyda Bölünmez Çankırı eşlik etti. Soylu, partisinin Midyat İlçe Başkanlığı tarafından, 16 Nisan'da yapılacak referanduma hazırlık çalışmaları kapsamında düzenlenen mitinge katıldı.

Ulucami Mahallesi Estel Köşk Meydanı'nda Midyatlılara hitap eden Soylu, mevcut sistemin kaos ve darbelere açık olduğunu söyledi.

Soylu, "Bu ülkede öyle senaryolara, öyle provokasyonların altına imza attılar ki bizi birbirimizden ayırmaya, uzaklaştırmaya çalıştılar. Bunların hiçbirisine itibar etmediniz. 'Biz hangi istikamette gideceğimizi biliyoruz.' dediniz. Bazen silahla tehdit ettiler, bazen ihtilallerle patron olmaya çalıştılar. Bazen faizlerle, bazen enflasyonlarla bizi çökertmeye çalıştılar. Bazen darbeler yaptılar, bazen enflasyonla 'Biz sizin efendiniziz.' dediler. Bir gün bu ülkede başbakanı astılar, cumhurbaşkanını hapse attılar, dışişleri bakanı ve maliye bakanını astılar. Bir gün 1971 muhtırasını yaptılar, yine vazgeçmediniz. Bir gün ezanı Muhammedi'yi, bu semalarda 'Allah-u Ekber, Allah-u Ekber' seslerini çok gördüler, yasakladılar. Sabrettiniz ve zaferi elde ettiniz." dedi.

"Hep arkamıza dönmek zorunda kaldık"

Geçmişte gerçekleştirilen darbelere değinen Soylu, sözlerine şöyle devam etti: "1980 darbesinden sonra şunu söylediler: Bu darbe olgunlaşsın diye bekledik. Bu ülke karışsın, anarşi olsun diye beklediler. Hep ama hep arkamıza dönmek zorunda kaldık. Yetmedi 28 Şubat günü aynı anlayışla karşı karşıya kaldık. Yine arkamızdan bir hançer yedik. Bu ülke 27 Nisan'ın hemen sonrasında cumhurbaşkanını seçecekti. Sonrasında geldiler, bir bildiri koydular ve 'Biz sizin istediğiniz cumhurbaşkanını seçmeyiz, biz bu ülkenin sahibiyiz, biz seçtireceğiz.' dediler. Yetmedi gezi olaylarında, 17-25 Aralık darbesinde aynı şekilde. Yetmedi arkasından 6-7 Ekim olaylarında birileri hain bir plan ortaya koyup, 'Sokağa çıkın. Yakın, yıkın.' dedi."

15 Temmuz, 28 Şubat ve 6-7 Ekim olaylarında yaşanabilecekleri düşünemediklerine değinen Soylu, "Hiçbirimiz saat dokuz buçukta Türkiye'de hain bir darbenin başlayacağını hiç düşünmemiştik. Çünkü böyle bir anlayışın içinde olmamıştık. Bu sistem bunu her zaman yapabilecek kabiliyete sahip bir sistemdir. Kimse gezi olaylarından bir gün önce Türkiye'nin neredeyse beş ağaç yüzünden kaosa sürükleneceğini düşünmüyordu. Rahmetli Menderes'in başına getirilenleri ve iftiraları, aynı şeyleri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a yapmaya çalışacaklarını düşünmedik. 17 Aralık sabahı ne ile karşı karşıya kalacağımızı hiçbirimiz düşünmedik. Aynı şekilde 6-7 Ekim'i, 28 Şubat'la bu ülkede '15 yaşından sonra Kur'an-ı Kerim'i okuyabilir' gibi bir kararın getireceğini, imam-hatip ve meslek liselerinin önüne konulan engelleri, insanların evlerine gidilerek başı örtülü mü değil mi gibi etnik, mezhep ve inanç yönünden fişleneceğini hiç düşünmedik. Bu söylediklerimiz son 20 yıl içerisinde gerçekleşti." ifadelerini kullandı.

"Mevcut sistem kaos ve darbelere açıktır"

Mevcut sistemin kaosa, darbe ve ekonomik krizlere açık olduğunu sözlerine ekleyen Soylu, "Diyorlar ki bu sistem niye değişiyor? Çünkü bu sistem kaos ve darbelere açıktır. Bu sistem ekonomik krize açıktır. Bu sistem yıllardan beri siyasetçiyi tasfiye etmeye açıktır. Bu sistem milletin patron olduğu değil, 'Kriz çıksın da dümenin başına biz geçelim.' diyenlerin sistemidir. Onun için 16 Nisan tarihi önemlidir. Ülkemizin geleceği, milletimiz, yarınlarımız için önemlidir. Artık insanlarımıza kuyruklular, poturlular, şalvarlılar ve köylüler dememeleri için önemlidir. Dünyada söz sahibi ve sözü dinlenen bir ülke olunması için önemlidir." şeklinde konuştu. (Süleyman Tunç-İLKHA)