Bingöl'de "Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi" paneli
Bingöl'de Cihannüma Bingöl Temsilciliği tarafından "Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi" konulu bir panel düzenlendi.
Cihannüma Genel Başkan Yardımcısı ve Yeryüzü Avukatları Derneği Başkanı Avukat Cavit Tatlı ile Cihannüma Derneği İstanbul Hukuk İhtisas Komisyonu Başkanı Avukat Eden Yıldırım’ın konuşmacı olarak katıldığı “Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi” konulu panel, Bingöl Belediyesi Kültür merkezinde gerçekleşti.
Panele Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşer, Belediye Başkan Vekili Valim Sügü, Bingöl Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Bektaş, İl Milli Eğitim Müdürü Kadri Engin, HÜDA PAR İl başkanı Hamdullah Tasalı, Memur-Sen İl başkanı Mücahit Çelik, Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Yunus Kava, Ensar Vakfı Şube Başkanı Mansur Katıksız, Sağlık-Sen Şube Başkanı Bilal Arslan, İslami Kardeşlik Platformu’na üye dernek temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan Panel, Vali Yavuz Selim Köşger ve Bingöl’de Cihannüma Bingöl Temsilcisi Orhan Buğrahan’ın konuşmalarıyla devam etti.
Sinevizyon gösteriminin de yapıldığı programın, Moderatörlüğünü Ö. Faruk Alimoğlu yaptı.
Panelde, Cihannüma Genel Başkan Yardımcısı ve Yeryüzü Avukatları Derneği Başkanı Avukat Cavit Tatlı ile Cihannüma Derneği İstanbul Hukuk İhtisas Komisyonu Başkanı Avukat Eden Yıldırım, Yeni Anayasa ve Hükümet sistemi hakkında katılımcılara sunumlar gerçekleştirdi.
“Ülkenin yeni ve özgür bir anayasaya ihtiyacı vardır “
Panelde bir konuşma yapan Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger, “Bizi vesayet altında tutma çabası içindeler. Bütün anayasalarda, kuruluşlarından beri böyle bizi vesayet altında tutmaya yönelik bir takım düzenlemeler var. Şu olmazsa şu olur diye. İnşallah bu bir başlangıç olur. Anayasa temel sistematik hesabı ile birinci maddesinden itibaren ele alınıp yeniden yazılması gereken durum söz konusu. Ülkede kendi mantık silsilesi ile özgür olarak kurulacak bir anayasaya ihtiyaç vardır. Bu değişikliğin milletimize ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz.” dedi.
“Medeniyet ve değer yargılarımıza bağlı yeni bir anayasa ile devam etmeliyiz”
Cihannüma Bingöl Temsilcisi Orhan Buğrahan ise yaptığı kısa konuşmada, “1921 anayasası savaş döneminde olduğu halde birlik ve beraberlimizi doruk noktaya çıkardı. İnşallah, yeni bir anayasayla bu birlik beraberlik yönüyle ve gerçekten sıfır bir kilometre ile karşımıza çıkacak. Medeniyet ve değer yargılarımıza bağlı yeni bir anayasa ile yolumuza devam edeceğiz. 21 anayasasından sonra malumunuz 24 anayasası var, ama 21’deki hassasiyet 24’te korunmadı. 1928 yılında devletin dini İslam’dır ibaresi anayasadan çıkarıldı ve bu anlamda sorunu tetikleyen olumsuz bir anlaşma oldu.” dedi.
Panelde ilk sunumu yapan Panelist Cihannüma Derneği İstanbul Hukuk İhtisas Komisyonu Başkanı Avukat Eden Yıldırım, yeni anaysa ve hükümet sistemi hakkında bilgi verdi.
“Biz önümüze gelen anayasanın yeterli olduğunu da düşünmüyoruz”
Yıldırım, 12 Eylüldeki darbenin başarılı olduğunu, fakat hemen akabinde 82 anayasasının yapıldığını ifade ederek, “15 Temmuz darbe girişimi başarılı olamadı ve bu darbeyi yapmaya kalkan insanlar anayasa yapamamış oldu. Darbeyi geri püskürten insanların, sizlerin seçtiği temsilcilerin, böyle bir darbeyi püskürttükten sonra yeni bir anayasa yapma hakkı doğmadı mı? Madem darbe yapan anayasa yapıyorsa, darbeye darbe yapanların da anayasa yapma haklarının olduğunu düşünüyorum.” Şeklinde konuştu.
“Biz önümüze gelen anayasanın yeterli olduğunu da düşünmüyoruz.” diyen Yıldırım, “Komple bir anayasa yapılması gerektiği düşüncesindeyiz. Anayasamızdaki ‘ancak’la başlayan cümleler, ‘ancak’ yerine paralel yargıların vücut bulmasını sağlamıştır. İşte ‘ancak’ların da kalkacağı milli iradenin tek bir merkezde toplanacağı bir anayasa düzenlemesi olmuş oluyor. “ ifadelerini kullandı.
“ülkede en büyük problem anayasadan kaynaklı bir problemler var laiklik gibi”
Şu ana kadar 6 referandum yapıldığını, 16 Nisan’da yapılacak referandum ile birlikte 7’ci referandumun yapılacağını ifade eden Cihannüma Genel Başkan Yardımcısı ve Yeryüzü Avukatları Derneği Başkanı Avukat Cavit Tatlı da sunumunda, “Bir sistem değişikliğinden değil, bir rejim değişikliğinden bahsediliyor. Ancak sistem nedir? Rejim nedir? Bununla alakalı olarak, kavramların altı doldurulamıyor. Bizim ülkede en büyük problem bu anayasadan kaynaklı bir problem. Nedir o kavramlar? Kavranlar var ama içerisini isteyenin istediği şekilde dolduruluyor. O kavramların içerisinde ne olduğu söylenmiyor. Örneğin ‘laiklik’ gibi… Laiklik diyorsunuz, herkese göre farklı tanım çıkıyor. Ancak laiklikten dolayı okuldan atılan oluyor, çalışamayan oluyor, cezaevine giren oluyor, ya da siyaset yasaklı oluyor.” diye konuştu.
Panel, soru-cevap faslının ardından plaket takdimi ve hatıra fotoğrafının çekimiyle son buldu. (Nihat Kanat-İLKHA)