Suriye’de meydana gelen çatışmalardan kaçarak Türkiye’ye sığınan mülteciler, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından kendilerine verilen alış-veriş kartlarının geçerli olduğu işyerlerinin fırsatçılık yaparak ürünleri piyasanın çok üstünde bir fiyatla sattığını ileri sürdüler.

UNICEF’in verdiği alış-veriş kartlarının geçerli olduğu işyerlerinde ürün fiyatlarının piyasa fiyatından kat kat yüksek olduğunu iddia eden mülteci aileler, Suriye’deki mağduriyetlerinin üzerine bir başka mağduriyet yaşadıklarını belirtti.

Halep şehrinden 4 yıl önce kaçarak Diyarbakır’a yerleşen Aboras ailesi, UNICEF’in kendilerine verdiği kart ile alışveriş yaptı. Alışverişin ardından aldıkları malzemelerin fiyatlarının yüksek olduğunu öğrenen Aboras ailesi, daha sonra yaptıkları araştırmada, almış oldukları ürünlerin fiyatının piyasadan  2-3 kat daha fazla olduğunu öğrendi.

Yaşadıkları mağduriyeti İLKHA’ya anlatan mülteci Cuma Aboras, UNICEF alış-veriş kartlarının geçerli olduğu işyerlerinin denetilmesini istedi.

Kendilerine verilen karta belli tarihlerde,  gıda, elbise, zücaciye almaları için tanımlanan paranın yattığını dile getiren Aboras, “Bize kart verildi ama sıkıntı var. Bu sıkıntı anlaşmalı işyerlerindeki ürün fiyatlarının yüksek olmasından kaynaklanıyor. Bu kartların geçerli olduğu işyerlerinde her şey çok pahalı. Bana verilen karta elbise ve mutfak eşyası almam için para yüklendi. Kartımın geçerli olduğu işyerinden çay bardağı aldım. Bu çay bardaklarını bana 30 liraya verdiler. Piyasada bu çay bardakları 13 liradır. Neden bu kadar pahalı?” diyerek fırsatçılığa dikkat çekti.

Suriyeli mülteciler olarak çok zorlandıklarını ifade eden Aboras, “Burada her şey çok pahalı. Mesela oturduğum evin kirası 400 liradır. 2 çocuğum ile beraber bu evde kalıyoruz. 4 sene önce Halep’ten Türkiye’ye geldik. Bize verilen kartla mutfak malzemesi ve elbise alabiliyoruz. Bizim yemeğe ihtiyacımız var. Suriyeliye cam lazım değil, elbise erzak lazım.  Mutfak malzemesini ne yapayım, bizde zaten var. Bu kış aylarında ben mutfak malzemesini ne yapayım, bu benim ihtiyacım değil.” şeklinde konuştu. (M. Hüseyin Temel / Emrah Deniz – İLKHA)