Açığa alınan memur adalet bekliyor!
Son KHK ile görevden alınan 330 akademisyen sonrası gündeme gelen eleştiriler üzerine açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, listenin tekrardan YÖK`e gönderileceğini ve değerlendirileceğini dile getirdi. Son gelişmelerle beraber kamuoyu, ilişkisi olmadığı halde FETÖ iddiasıyla mağdur edilip de açığa alınan veya ihraç edilen diğer kimi memurlarla ilgili de nasıl bir adımın atılacağını merak ediyor. Gazetemize açıklamalarda bulunan ve tam altı buçuk aydır FETÖ iddiasıyla açığa alınan öğretmen Y.K. da bu mağdurlardan sadece biri. Bu süreçte birçok zorlukla karşılaştığını dile getiren Y.K., FETÖ ile hiçbir bağının olmadığını ve bu yaşananlardan sonra ilerlemiş yaşına rağmen inşaatlarda çalışmak zorunda kaldığını dile getiriyor.
Cuma Karakoç - İSTANBUL
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, OHAL kararnamesiyle 330 akademisyenin üniversitelerden uzaklaştırılması konusunda çok eleştiri olduğunu, listenin yeniden değerlendirilmek üzere YÖK`e gönderileceğini ve yanlışların düzeltileceğini söyledi. Son gelişmelerle beraber, FETÖ iddiasıyla açığa alınan, ihraç edilen ancak bir ilişiği bulunmayan kimi kamu görevlilerinin durumunun ne olacağı konusu da gündeme geldi. Açığa alınan kimi kamu görevlisi, FETÖ ile bir ilişkilerinin olmadığını, ya bir zamanlar Bank Asya`da hesaplarının olması veya geçmişte bir ara yurtlarında kalmaları dışında bir ilişkilerinin olmadığını ifade ediyor. Kimileri de, zamanında bir aylık sendika üyelikleri bulunduğu gerekçesiyle görevden alındığını belirtiyor. Bu kapsamda birçok memur haksızlığa uğradığını dile getiriyor. Dertlerini dile getirmeye çalışan mağdur memurlar, aylardır açıkta beklemenin stresi ve zorluğuyla baş etmeye çalıştıklarını ifade ediyorlar. Onlardan biri de gazetemize konuşan öğretmen Y.K., altı buçuk aydır açığa alındığını ve hiçbir şekilde FETÖ ile alakasının olmadığını dile getiriyor.
‘SENDİKA ÜYELİĞİM KASTEN 17 ARALIK SONRASINA BIRAKILDI`
Sendikaya 17-25 Aralık sürecinden önce üyelik başvurusunda bulunduğunu ama üyeliğinin kasten ileri bir tarihe atıldığını dile getiren Y.K., “Okul devam ederken okuldaki meslektaşlarım aracılığıyla Eğitim Bir Sen`e üye oldum. 1 yıldan uzun bir süre sendikada kaldıktan sonra okuldaki bazı meslektaşlarımın ‘`Hocam yılbaşında sayım yapılacak, sendikaya bir giriş çıkış yapar mısınız?” diyerek rica ve ısrar etmeleri üzerine 17 Aralık`tan bir hafta önce Aktif Eğitim Sen`e üyelik başvurusu yaptım. Aktif Eğitim Sen ise beni 17 Aralık sonrası üyeliğe kabul etti. Okul ise sisteme girişimi Aralık sonunda yapmıştır. Kanaatimce sendika tarafından üyeliğe kabulüm FETÖ`nün işgüzarlığıyla 17 Aralık sonrasına kasten bırakılmıştır. Beni sendikaya üye yapan öğretmen ise 1 Eylülde çıkan KHK ile ihraç edilmiştir.” dedi.
‘SENDİKA ÜYELİĞİM SADECE 40 GÜN SÜRMÜŞTÜR`
İstifa etmek istediğinde evrak olmadığı iddiasıyla istifasının alınmadığını ifade eden Y.K., “Ülkede 2013 Aralık ayından sonraki süreçte –üye sayılarının arttığı bir dönemde– istifa etmek istediğimde: “Hocam elimizde evrak yok.” deyip beni oyaladılar. Daha sonra okul zaten yarıyıl tatiline girdi ve sendikada kalmam biraz daha uzadı. 17-25 Aralık sürecinden sonra yarıyıl tatili bittiği gibi okulun ilk günlerinde kendim evrak bulup 2014 Şubat ayının ilk haftasında Aktif Eğitim Sen`den istifa ettim. Toplamda ise üyeliğim 40 gün sürmüştür. Bu süre zarfında sendikal hiçbir faaliyette bulunmadım ve herhangi bir toplantılarına katılmadım. İstifa ettikten 5 gün sonra da tekrar Eğitim Bir Sen`e üye oldum. Halen çalıştığım kurumda Eğitim Bir Sen üyesiyim.” şeklinde konuştu.
‘15 TEMMUZDA BEN DE SOKAKLARDAYDIM`
15 Temmuz darbe gecesi Cumhurbaşkanının “Halkımı meydanlara ve hava limanlarına davet ediyorum” demesi üzerine eşi ve çocuğuyla helalleşip 3 arkadaşı ile arabayla Atatürk Havalimanı`na gittiklerini belirten Y.K., “Orada darbeci askerler ve tanklarıyla karşı karşıya geldik. Öğrencilerimden o gece meydanlara indiğim için bana dua etmelerini istediğim yazışmalar mevcuttur. Ayrıca 15 Temmuz gecesi arkadaşımla yaptığım telefon görüşmeleri ile Cumhurbaşkanı`mızın çağrısına uyduğum gayet tabii ortaya konulabilir. Bu hususta gerektiğinde arkadaşlarım, öğrencilerim ve öğrenci velilerinden bilgi alınabilir.” ifadelerini kullandı.
‘HİÇBİR ŞEKİLDE BU ÖRGÜTLE BAĞIM OLMAMIŞTIR`
“Gerek lise ve öncesi dönemde gerekse üniversite eğitim dönemi ve sonrasında FETÖ/PDY gibi bir yapılanmanın evlerinde, yurtlarında veya başka bir kurumunda kalmadım” diye konuşan Y.K., “Bankasya`ya hesap açtırıp para yatırmadım, kredi kartlarını kullanmadım. Bu yapının süreli veya süresiz herhangi bir yayınına abone olmadım. Herhangi bir derneğine veya vakfına para ya da kurban bağışım olmamıştır. Kriptolu bir program üzerinden bir yazışmaya dâhil olmadım ve hiçbir surette böyle bir program kullanmadım. Sosyal medya üzerinden bir propaganda yapmadım. FETÖ/PDY ve/veya bunun gibi bir yapıyla doğrudan ya da dolaylı bir bağım olmamıştır. Yaklaşık altı buçuk aydır açığa alınmış halde bekliyorum. Yaşadığım travmayı sadece Allah bilir. Yaşadığım süreçten eşim ve ailem fazlasıyla etkilenmiş ve manevi olarak büyük zararlar görmüşlerdir Çok zor günler geçiriyorum. Şu ana kadar birçok KHK yayınlandı ve her defasında listede ismim var mı? diye yaşadığım o stresi ve depresyonu hiçbir şekilde anlatamam. Bunu ancak yaşayanlar bilir. Birçok yere iş başvurusunda bulundum. Kafe ve restoranlara gittim ve yaşımın da büyük olmasını öne sürerek başvurumu kabul etmediler. Birkaç gün inşaatta ve birkaç gün de matbaada çalıştım ve o şekilde idare etmeye çalıştım. O işler de günübirlikti. Maalesef şu an bir işte çalışamıyorum. Bu işin tez vakitte hayırla sonuçlanmasını bekliyorum.” dedi.
‘BİRİ BU HUKUKSUZLUĞA DUR DESİN!`
Hiçbir alaka ve bağının olmadığı bir yapıyla anılmak ve böyle bir damgayı yemenin de kendisini fazlasıyla rahatsız ettiğini dile getiren Y.K son olarak şunları söyledi: “Çevremin bana bakışı olumsuz şekilde oldu ve birçok kişi beni aramaktan çekiniyor. Manevi olarak da büyük sıkıntılar çektim. Bu süreçte kimse bize bir yol göstermedi. Yardımcı olmadı. Valiliğe ve BİMER`e yazdığım dilekçeyi ve bendeki evrakları yolladım ama oradan da durumumla ilgili bir cevap alamadım. Çağlayan Adliyesi`ne savcılığa gittim hakkımda bir soruşturma, kovuşturma var mı diye. Herhangi bir şey yok dediler. Ama maalesef aylardır bu halde bekliyorum. İnşallah durumum bir an önce açıklığa kavuşur, masumiyetim ortaya çıkar ve görevime, öğrencilerimin arasına tekrardan dönerim.”