İlk şehide: Hz. Sümeyye
Doğruhaber / İrem Gültekin
Mukaddes Aziz İslam yoluna canını kurban veren, türlü türlü işkencelere maruz kalmasına rağmen, imanıyla, sadakatiyle, teslimiyetiyle bizlere öncü olan ilk şehide annemiz Hz. Sümeyye…
Her şey oğlu Ammar bin Yasir`in azgın müşriklere korkusuzca ‘Ehad Ehad` demesiyle başladı. İlk Müslümanlardan olma şerefine nail olan Ammar kısa süre içerisinde babası Yasir ve annesi Sümeyye`yi çilelerle işkencelerle dolu ama mükâfatı sonsuz bir cenneti vadeden İslam yoluna katmayı başarmıştı.
Sade, mütevazı, sıradan kimsenin pek tanımadığı dünyalık hiçbir şeyi olmayan Yasir ailesi İslam`la müşerref olduktan sonra azgın; İslam, İman düşmanı insanlıktan nasibini almamış Ebu Cehil tarafından vicdansızca zulümlere işkencelere maruz kalıyorlardı.
Bu nasıl bir İman gücüydü ki, onları Rablerine öylesine bağlamıştı ki, hiçbir işkence iftira Yasir ailesini ‘Ehad Ehad` demekten alıkoyamıyordu.
İşkence ve zulümlerin had safhaya geldiği bir gün Allah Resulü (sav) Yasir ailesinin önünden geçerken Ammar`ın babası Yasir dayanamayıp Rasulullah`a şöyle söyler;
- Bu işkence ne zamana kadar devam edecek? Diye sordu
- Rasulullah Efendimiz (sav) “Sabredin ey Yasir Ailesi, sabredin. Bu sabrınızın ve sebatınızın mükâfatı cennettir.” Buyurarak onları ve günümüzde halen zulüm altında inim inim inleyen yaşlı ve nadide bedeniyle her türlü işkenceye sabreden annemiz, Ebu Cehil ‘in namusuna yönelik iftiralarına da ‘ Ehad Ehad` diyerek karşı koyuyordu. Bunu gören Ebu Cehil adeta kuduruyor işkencenin dozunu artırıyordu.
Ve nihayet o zalim, Aziz Sümeyye`nin bir bacağını bir deveye, diğer bacağını da diğer bir deveye bağlayıp develeri zıt istikamete sürmeye başladı. Artık Sümeyye`nin nadide yaşlı bedeni birbirinden ayrılmak üzereydi. Bu nasıl bir intikam nasıl bir kalp katılığıydı.
Sümeyye`nin sonsuz tevekkülünden bir nebze taviz vermeye niyeti yoktu. Yaptığı hiçbir şeyden vazgeçmeyen utanmaz Ebu Cehil son bir kez daha Sümeyye`nin yanına gelip, Onu putlara taparsa, acıklı bir ölümden kendisini kurtaracağını söyledi. Ama muradına ermedi, Sümeyye son bir kez ‘Ehad Ehad` diye nida etti, sesi adeta yeri ve göğü imanla inletti.
Ebu Cehil kendini artık kaybetmişti, mızrağı Sümeyye`nin göğsüne sapladı. Ve İslam`ın ilk şehidi cennetle muştulanan Mümine Hanım Rabbine kavuşmuştu. Bir evlat için en ağır şeylerden biri olsa gerek biricik annesini ve babasını canından can olan ailesini gözleri önünde işkencelerle kaybetmişti. Bu bir kayıp değildi asla olamazdı.
Ne mutlu Yasir ailesine! Ne mutlu onların yolunu sürdürenlere, taviz vermeyenlere! Selam olsun bu yolda canını malını ortaya koyan Mümin ve Müminelere… Vesselam