"Meme kanseri tedavisi yaşa göre değişebilir"
Alkol ve sigaranın meme kanseri riskini artırdığını belirten uzmanlar, tedavi yöntemlerinin yaşa göre değişebildiğini söyledi.
Batman'da özel bir hastanede görev yapan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Akıncı, meme kanserine ilişkin önemli uyarılarda bulundu.
Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu belirten Akıncı, "Meme kanserinde genetik faktörlerin rolü olsa da hastaların yaklaşık yüzde 90'ında ailesel veya genetik bir faktör bulunmaz. Hayatı boyunca östrojen hormonuna daha fazla maruz kalan kadınlarda meme kanserinin daha sık görüldüğü bilinir. İlk âdetini daha erken yaşta görenler, daha ileri yaşta menopoza girenler ve menopoz sonrası 5 yıldan fazla süreyle hormon tedavisi görenler ile doğum kontrol hapları kullananlar meme kanseri açısından daha fazla risk altındadır. Ayrıca yağ açısından zengin gıdalarla beslenme ile meme kanseri arasında ciddi bir ilişki olduğu bilinmektedir. Alkol ve sigaranın meme kanseri riskini arttırdığı bilinir." dedi.
"Biyopsi ve patolojik incelemeyle kanser teşhisi konulabilir"
Bu kanser türünün en sık karşılaşılan belirtisinin memelerde genellikle ağrısız, giderek büyüyen bir kitle olduğu bilgisini veren Akıncı, "Daha nadir olarak memede çekintiler, meme cildinde kalınlaşma, koltuk altında ele gelen şişlikler, meme başından kanlı akıntı, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe çökmesi gibi meme ucu belirtileri görülebilir. Ancak yine bilinmelidir ki bu belirtilerin bir veya birkaçının bulunması kişide kanser olduğu anlamına da gelmez. Bunlar sadece dikkate alınması ve kişiyi hekime yönlendirmesi gereken belirti ve bulgulardır. Meme kanseri teşhisi ancak yapılacak biyopsi ve patolojik inceleme ile konulabilir." şeklinde konuştu.
"Erken tanı tedaviyi başarılı kılıyor"
Tedavide erken tanının önemine dikkat çeken Akıncı, şunları söyledi: "Erken tanı için yapılabilecek birkaç şey vardır. Bunlardan birincisi ve en önemlisi kişinin kendi kendini muayene etmesidir. Meme kanseri tanısı konulan hastaların çoğu memedeki ağrısız kitleyi 3-4 ay öncesinden fark ettiğini ancak çeşitli nedenlerle bunu önemsemediklerini ve bu nedenle hekime gelmediklerini belirtmektedir. Takip ve tarama açısından 20–40 yaş arası kadınların ayda bir kendi kendini muayenesi ve en az 2 yılda bir hekim tarafından meme muayenesi yapılması önerilmektedir. 40 yaşından sonra ise ayda bir kendi kendine meme muayenesi, yılda bir hekim muayenesi ve en az 2 yılda bir mamografi çekilmesi gerekmektedir."
"Tedavi yaşa göre değişebilir"
Akıncı, meme kanserinin tedavisine ilişkin, "Yaşlı hastalarda genellikle tercih edilen cerrahi şekli, meme dokusunun tamamen çıkarıldığı mastektomi ameliyatıdır. Ancak erken evre küçük tümörlerde meme koruyucu cerrahi yapılması da uygundur. Meme koruyucu cerrahide kanserli doku, çevresindeki bir parça sağlıklı meme dokusuyla birlikte çıkarılır. Ancak meme koruyucu cerrahi yapılan memelere daha sonra radyoterapi verilmesi şarttır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)