İslami medya ya da Doğruhaber`in misyonu !!!
İslami bir medya organı nasıl olmalı? Nelere dikkat etmeli? Referansları, misyonu, kırmızıçizgileri nedir? Bir medya organı ne yaparsa İslami bir medya organı katagorisine girer?
Yukarıdaki soruları herkes kendine göre cevaplayabilir. Herkes, “ Bana göre İslami bir yayın organı şöyle şöyledir” diye kişisel görüşünü belirtebilir. Ancak bu ne derece doğru olur?
Müslüman bir fert veya topluluk için hayatın hedefi Allah rızası ve bu rızaya götüren yol olan ilahi davanın başarısıdır.
Müslüman bir medya mensubunun veya medya organının da hedefi bu olmalı. İslami bir medya organının tek bir kırmızıçizgisi olmalı; ilahi hadler ve sınırlar, helaller ve haramlar… Yine Müslüman bir medya organının tek bir misyonu olmalı; Allah`ın rızası…
Bizim biricik referansımız Kur`an ve sahih Sünnettir. Bir yayın organını Kur`an ve Sünnetin süzgecinden geçirdiğimiz zaman eğer o yayın organı Kur`an ve Sünnetin ilkeleriyle uyum içindeyse o yayın organı İslami bir yayın organıdır diyebiliriz?
Bir yayın organı eğer Allah`ın rızasını her şeyin üstünde tutuyorsa, tek ölçü ve referansı Hakk ise, Hakk`tan gayrısından yüz çeviriyorsa, Hakk`ı razı etmek uğruna dünyevi getirilerden yüz çevirip maddi kaybı göze alabiliyorsa o yayın organı İslami bir yayın organıdır diyebiliriz.
Eğer bir yayın organı ümmetin çıkar ve maslahatını, vahdet ve ittihadını, kurtuluş ve uhuvvetini her şeyden üstün tutuyorsa o yayın organı İslami bir yayın organıdır.
Bir yayın organı az satma pahasına, düşük tiraj pahasına, sesinin kısılması pahasına, her yerden ve mahfilden hücum alma pahasına kavmiyetçiliği, milliyetçiliği, mezhepçiliği, grup ve parti çıkarlarını ayakları altına alıp kendi zararına bile olsa hakkı haykırıyorsa o yayın organı İslami bir yayın organıdır.
Ve eğer bir yayın organı ümmetin perişanlığı, parçalanmışlığı, dağınıklığı için gözyaşı döküp ümmetin İslami ve insani kurtuluşu için çırpınıyorsa o yayın organı İslami bir yayın organıdır.
Kısacası İslami bir yayın organı omurga sahibi, ilke sahibi, düsturları olan, bukalemun gibi renkten renge girmeyen, dün Hakk dediğine bugün batıl demeyen, yönünü esen rüzgâra göre ayarlamayan, referansları çıkarları olmayan bir yayın organıdır.
Ne yazık ki günümüzde İslami medya kategorisine girebilecek, ümmetin derdiyle dertlenip sorunlarının çözümüyle ilgilenecek yayın organları yok denilecek kadar az. Üzülerek belirtmeliyim ki İslami görünümlü ve İslami referans iddialı birçok yayın organı takip ettiği yayın politikasıyla İslam`dan ve ümmetin kurtuluş ve vahdetinden çok kendi dünyevi çıkarları, grup ve partisinin menfaatleri, mezhep ve ulusunun doğruları için çalışmakta, gayret göstermektedir.
İslam ve İslam ümmeti için çırpınan yayın organları yok denilecek kadar azdır dedik. Sadece az değil, az olan bu yayın organları imkânsızlıklar içinde ayakta durmaya çalışmakta, Müslümanlardan gereken destek ve yardımı görmediği için sesleri kısık çıkmaktadır.
Tüm içtenliğimle Doğruhaber Gazetesi`nin, İslam`ı ve Allah rızasını referans alan o az gazetelerden biri olduğuna inanıyorum. Doğruhaber`i elinize alın ve içeriğini, verdiği haber ve mesajları Kur`an ve Sünnetin mihengine vurun, göreceksiniz ki Doğruhaber Gazetesi, sesinin kısılması ve birçok şeyden mahrum bırakılması pahasına hakkı haykırmaktan başka her şeye kapılarını kapatmıştır.
Sevgili dostlarım, ne yazık ki İslami yayın organlarının üstlendikleri hayati önemin farkında değiliz. Hakkın, hakikatin, İslami direnişin, mustazafların, mazlum kadın ve çocukların feryadı konumundaki İslami medyayı güçlendirmenin, sesini gürleştirmenin ümmetin kurtuluşu için ne kadar önemli olduğunu bilmiyoruz. Bir mezhepçi kadar, bir kavmiyetçi kadar, bir partici kadar, hatta bir holigan kadar bile medyamıza sahip çıkmıyoruz. En ufak bir şeyi bahane edip medyamıza sırt dönüyoruz. Ondan sonra da niye sesimiz duyulmuyor, niye insanlar bizi tanımıyor, niye feryatlarımız karşılık bulmuyor diye yakınıyoruz…
Onurlu ve izzetli bir yaşama giden yollardan biri de sesimizin gür çıkması ve halkları harekete geçirmesidir. Bunun yolu da güçlü bir İslami medyadan geçer.
Sadullah Aydın - Doğruhaber