Mehmet Özcan / Özel Haber

Siyonist İsrail`in Filistin topraklarını işgali ve Filistin halkına yönelik insanlık dışı katliam ve uygulamalarıyla birlikte Yahudileştirme politikaları son bulmuyor. İsrail, BMGK kararına rağmen, işgal ettiği Bati Şeria`da 2500 yeni konut inşa kararı aldı. İşgal Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Avigdor Lieberman işgal altındaki Batı Şeria'da 2500 yeni yerleşimin inşa edilmesine onay verdi. Haçlı-İngiliz sömürgecilerin Filistin topraklarına bir ur gibi yerleştirdiği siyonistlerin, on binlerce Filistinliyi katlederek 1948 yılında kurduğu İsrail, Amerika`nın himayesinde günümüze kadar işgal hareketini, savaş suçu işleye işleye devam ettiriyor.

İSRAİL'İN YASA DIŞI YERLEŞİM FAALİYETLERİ UCM'YE TAŞINIYOR

Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, İsrail'in yasa dışı yerleşim faaliyetlerini gelecek hafta Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) taşıyacaklarını açıkladı. Maliki, BM Güvenlik Konseyinden tüm teşekkülleriyle İsrail'in Yahudi yerleşim birimi faaliyetlerinin durdurulması için harekete geçmesini istedi.

ABD, İŞGALİ MEŞRULAŞTIRMA PEŞİNDE

İsrail rejimini her platformda kollayan ABD`ye yeni başkan seçilen Donald Trump, bir adım öteye giderek kırmızı çizgileri aşan bir kararı vermek üzere. Daha seçilmeden ülkesinin büyükelçiliğini Tel Aviv`den Kudüs`e taşıma vaadinde bulunan Trump`ın bu seçimi Filistin topraklarını İsrail topraklarına dönüştürmenin meşruiyetini sağlamaya dönük bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor.

AB: ‘KARAR ÜZÜNTÜ VERİCİ`

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında yasa dışı 2 bin 500 konutun inşasına onay vermesinin ardından yazılı açıklama yaptı. İsrail hükümetinin "yasa dışı" bir şekilde 22 Ocak`ta Doğu Kudüs`te 566 konut ve 24 Ocak`ta Batı Şeria`da 2 bin 500 konut inşasını duyurduğunu anımsatan Mogherini, İsrail'in bu davranışının iki devletli çözüm beklentisine ciddi zarar verdiğini kaydetti. Mogherini açıklamasında, bütün seviyelerde devamlı ve ciddi uluslararası kaygı ve itirazlara rağmen İsrail'in yerleşim politikalarını bu şekilde sürdürmesinin "üzüntü verici" olduğunu belirterek BM Güvenlik Konseyi kararına göre İsrail'in devam eden yerleşim yeri politikasının uluslararası hukuka göre "yasa dışı" olduğunun altı çizdi. AB politikasının İsrail'in bu yerleşim politikalarının tam tersi yönde olduğuna dikkat çeken Mogherini, tüm tarafların meşru isteklerine uygun olarak kalıcı barışın sağlanabilmesi için iki devletli çözümün tek yol olduğunu ifade etti.

AB`nin bu tepkisi de batının her zaman gösterdiği cılız göstermelik tepkilerin ötesine geçmedi. İngiltere, Fransa ve İsviçre hükümet yetkilileri de, yaptıkları açıklamalarda, işgal altındaki Filistin topraklarında inşa edilen yerleşimlerin uluslararası hukuka aykırı olduğu ve iki devletli çözüme engel oluşturduğunu belirtti.

İSRAİL ÖRTÜLÜ KİRLİ BİR SAVAŞ YÜRÜTÜYOR

1946 Der Yasin katliamı, 1953 Şaron katliamı, 1982 Sabra ve Şatilla katliamı, 2002 Cenin katliamı ve 2000 sonrası sayısız Gazze saldırısıyla yaptığı katliamlar, dünyanın şahit olduğu israil`in savaş suçlarından sadece birkaçı. İşgalci İsrailin mezalimleri, saymakla bitmiyor. Filistin topraklarını adım adım işgal eden İsrail rejimi, gasp ettiği toprakları genişletmek için her türlü yola başvurmaktan da geri durmuyor.

KUDÜS`TE MEZALİMLER…

Bu Yahudileştirme çalışmalarına örnek olarak; Mescid-i Aksa`nın altını oyup, her gün farklı bir bahaneyle Aksa`yı taciz eden işgalci, Kudüs`te olmadık bahanelerle Filistinlilerin evlerini ellerinden alıyor, arazilerini talan ediyor.

BATI ŞERİA`DA YAHUDİ YERLEŞİM BİRİMLERİ İNŞAASI

Batı Yaka ağırlıklı olmak üzere Filistin`in birçok bölgesinde yeni yerleşim birimleri inşa eden işgalci rejim, gelen uluslararası cılız tepkilere aldırış etmeden buralara Yahudi aile görünümlü çetelerini yerleştiriyor. Bu Yahudi yerleşimler, her türlü ihtiyacı içinde bulunan çok sıkı korunaklı bölgeler haline getirilmekle birlikte yerleşimci çeteler sokaklarda silahla dolaşabiliyor. Yahudi yerleşimcilere tanınan haklar neredeyse sınır tanımıyor. Öyle ki bir yerleşimci istediğinde Filistinlileri öldürebiliyor ve Filistinlilerin kendilerine saldırdığını iddia ederek ceza bile almayabiliyor. 

ESİR EDİLEN, KATLEDİLEN FİLİSTİNLİ GENÇLER…

Kudüs`te, el Halil`de Ramallah`ta ya da farklı bölgelerde neredeyse her gün sözde saldırı şüphesiyle işgal rejiminin şehid ettiği gencecik Filistinlilerin sayısı son altı ayda 500`e yaklaştı. Öte yandan hukuksuz bir şekilde Filistinlileri alıkoyarak büyük esaret yaşatan İsrail, bilinçli yıldırma politikasıyla Filistinlilerin dünyanın birçok ülkesine göç etmesine sebep oluyor.

GAZZE TRAJEDİSİ 9. YILINDA

Gazze`ye 9 yıldır uyguladığı ambargoyla 2 milyona yakın insanın yaşadığı şehri adeta açık hava hapishanesine çeviren işgalci İsrail, her saldırıda binlerce insanı katlettiği Gazze`ye son bir yıla kadar temel insani ihtiyaçların girmesine bile müsaade etmiyordu. Bu trajediye son iki yıldır Mısır cuntası Sisi de Refah Sınırını kapalı tutarak Siyonist israil`e büyük katkı sağlıyor.

ULUSLARARASI DA BOŞ DURMAYAN İSRAİL LOBİ, ALGI VE SUİKASTLAR YAPIYOR

Filistin topraklarında tüm melanetleri yaparken uluslararası anlamda da boş durmayan işgalci rejim, birçok ülkede stratejik suikastlar, medya üzerinden algı operasyonları ve yaptığı güçlü lobi faaliyetleriyle israil`e dışarıdan gelebilecek her türlü söylem ve eyleme karşı koruma kalkanı sağlıyor.

İŞGAL ÇARKINI DÖNDEREN EKONOMİ POLİTİKASI

İsrail`in, İslam ülkelerinin adeta kalbi olan Filistin`e bir ur gibi yerleştirilmesi ve bu işgalin genişletilerek sürdürülmesi için elbette büyük ekonomik desteklere ihtiyaç duyuluyor. Bu ekonomi yükünün bir kısmını, israil`in geçmişten bu yana hamiliğini yapan ve her yıl milyar dolarlar bağışlayan Amerika ve Avrupa ülkeleri karşılarken, 2016 yılında sadece Amerika`nın israile hibe kararı aldığı meblağ 35 milyar doları bulmuştu. Öte yandan dünyanın birçok yerinde yaşayan Yahudiyi haraca bağlayan işgal rejimi bu yolla da çok ciddi oranda parayı iç ediyor.

BATININ BÖLGEDEKİ İLERİ KARAKOLU İSRAİL…

İsrail`in savaş suçu, insanlıkdışı katliamları ve uygulamalarına 2 milyar nüfuslu İslam alemi cılız tepkiler gösterse de, engel ol(a)maması acı veren bir durumdur. Neden engel olunamıyor sorusuna cevap ise; Haçlı-siyonizmin İslam beldelerine ektiği fitne tohumları buna zaman bırakmıyor. Böylelikle İslam alemi hem asıl hedef olan batıyla mücadelesini unutuyor hem de savaşacak gücü kendinde bulamıyor.