`Cumhurbaşkanı hasta mahkûmlar için af yetkisini kullansın`
İslami kimliğinden dolayı 17 yıldır tutuklu bulunan Şeyhmus Alpsoy`un yakalandığı hastalık nedeniyle zor günler geçirdiğini söyleyen ailesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan`a seslenerek hasta mahkûmlar için af yetkisini kullanmasını istedi.
İslami kimliğinden dolayı 17 yıldır tutuklu bulunan ve şu an Tekirdağ 2 Nolu F-Tipi Cezaevinde kalan Şeyhmus Alpsoy, yakalandığı hastalığa zamanında müdahale edilmediği için zor günler geçiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen ailesi, hasta mahkûmları affetme yetkisini kullanmasını istedi.
Kendisinin ve ailesinin, defalarca talep etmesine rağmen cezaevi yönetimi tarafından tedavisinin hastanede yapılmasına izin verilmeyen Şeyhmus Alpsoy'un hastalığı ilerledi.
Tekirdağ Cezaevinde fenalaşması üzerine hastaneye kaldırılan Şeyhmus Alpsoy`un kalın bağırsağında tümör olduğu saptandı. Ailesinin yoğun çabaları üzerine Ankara`ya sevk edilen hasta mahkûm Şeyhmus Alpsoy`un ailesi, İLKHA'ya konuştu.
"Hastalığı ilerlemesine rağmen hastaneye götürülmedi"
28 Şubat mağduru olan eşinin yaklaşık 18 yıldır cezaevinde olduğunu belirten Suat Alpsoy, eşi Şeyhmus Alpsoy'un cezaevinde tutulmamasının tek sebebinin İslami kimliğinden kaynaklandığını söyledi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından eşinin Tekirdağ 2 Nolu F-Tipi Cezaevine sevk edildiğini hatırlatan Alpsoy, bu cezaevinde hastalığının ilerlemesine rağmen hastaneye götürülmediğini dile getirdi.
"Cumhurbaşkanlığına ve BİMER`e dilekçe yazdık ama bir cevap da alamadık"
Alpsoy, "Hastalığının ilerlediğini ve fenalaştığını biz kendi imkânlarımızla öğrendik. Cezaevinin bize haber vermesi gerekmesine rağmen, haber verilmedi. Hastaneye de götürülmedi. Durumu öğrendikten sonra Cumhurbaşkanlığına ve BİMER`e dilekçe yazdık. Ama bir cevap da alamadık, doğru dürüst de ilgilenilmedi. Hastalığı çok ilerleyince hastaneye götürüldü, ama tekrar cezaevine götürülmüş. Daha sonra gece bağırsakları patlayacak seviyeye geldiğinde tekrar hastaneye götürülmüş ve kalın bağırsağında tümör olduğu tespit edilmiş. Kilo kaybı yaşıyor, bayağı zayıflamış şu an." dedi.
"Hasta olduğu için tedavisine izin verilmesi gerekiyor"
Kalın bağırsağında tümör olduğu saplandıktan sonra eşinin Ankara Sincan Cezaevine nakledildiğini aktaran Alpsoy, bir an önce tedavi edilmesi gerektiğini ifade etti.
Alpsoy sözlerine şöyle devam etti: "Ben onun suçsuz olduğuna inanıyorum; devletin yanında suçlu bile görülse hasta olduğu için tedavisine izin verilmesi gerekiyor. Bizler kimseden af istemiyoruz, sadece hasta olduğu için cezasının ertelenmesini ve iyileştikten sonra yeniden yargılanmasını istiyoruz. Ailesinin yanında olduğu zaman moral bulur ve çok daha hızlı iyileşir. Ama cezaevinde kaldığı müddetçe hastalığı ilerler ve iyileşmez. Bakın kaç kişinin cenazesi çıktı cezaevinden ya da ömürleri az kaldığında serbest bırakıyorlar. Bizler öyle olmasını istemiyoruz. Eğer hükümet gerçekten adaletli davranıyorsa bunu yapmaları lazım. Herkese olan adaletten biz de istiyoruz."
"Cumhurbaşkanının hasta mahkûmlara af yetkisi var bunu kullansın"
Ahmet Necdet Sezer`in Cumhurbaşkanlığı döneminde sol fraksiyona sahip mahkûmların hasta oldukları gerekçesiyle affedildiğine işaret eden Alpsoy, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan`dan da hasta mahkûmlara bu yetkisini kullanmasını istedi.
Alpsoy, "Tek isteğimiz bir an önce eşimin tedavisine başlanılmasıdır. Bunu sadece Cumhurbaşkanından değil Başbakandan ve diğer yetkililerden de istiyoruz. Benim eşim suçsuzdur. Bundan 18 yıl önce kapıyı kırarcasına çalarak içeri girdiler ve evin altını üstüne getirdiler. Evde suç sayılabilecek en ufak bir şey olmamasına rağmen kolundan tutup götürdüler. Neden götürüyorsunuz dediğimizde ise 'Yarın sabah geri gelecek' dediler. Ama tam 18 yıl oldu, hâlâ gelmedi. Bizim ailemizden 2 kişi kayıp, 2 kişi hicrette ve 2 kişi cezaevinde. Tüm zulümleri bize yaptılar. Çocuklarım çok küçüktü, zor günler yaşadık. Sabahları okula gidiyorlardı, öğleden sonra da simit satıyorlardı. Bir an önce hasta ve mahkûm eşimin serbest bırakılmasını istiyorum." diye konuştu.
"Gerekli tetkiklerin bir an önce yapılmasını istiyoruz"
Şeyhmus Alpsoy`un oğlu İsmail Alpsoy ise babası tutuklandığında 8 yaşında olduğunu ve onun ardından yaşadıklarını sıkıntılara değinerek, "Babam tutuklandığı için annem bize aynı zamanda babalık da yaptı. Bizler de küçük yaşlardan itibaren çalışmak zorunda kaldık. Türlü türlü sıkıntılarla baş başa kaldık. Koca bir şehirde yalnız kaldık. Bırakın maddiyatı, kötülüklerden nasıl korunacağımızı bilmiyorduk. Çok şükür Allah bize yardım etti ve bizi kötülüklerden korudu." dedi.
Hükümet yetkililerine seslenen Alpsoy, "Allah`a çok şükür bu dinin mensupları olarak sabırlıyız, fakat haksızlık karşısında da susmayız. Şu an hükümet olan Adalet ve Kalkınma Partisi`nden ismine layık davranmasını istiyoruz. Kınayıcıların kınamasından korkmamalarını istiyoruz. Suçlu bile olsa bir mahkûmun hastalığıyla ilgilenmek zorundalar. Cumhurbaşkanının da bir görevi var. Hasta olan mahkûmlara af yetkisine sahiptir. Bizler bu yetkisinin kullanmasını istiyoruz." dedi.
Cezaevlerinde yakalandıkları hastalıklara zamanında müdahale edilmediği için hayatlarını kaybeden Musa Özer, Ahmet Şahin, Seyit Ali Demirkol, Turan Arı, Cahit Durmaz ve başkaca hasta mahkumların ardından Kasım 2016`da 24 yıldır cezaevinde tutulan ve geçirdiği beyin tümörü ameliyatının ardından tedavisine dışarıda devam edilen Hüseyin Akbalık da geçtiğimiz aylarda vefat etmişti.
Şu an cezaevlerinde olan hasta mahkûmların aileleri ise aynı akıbeti kendi çocuklarının da yaşamaması için hükümetten gerekli adımları atmasını bekliyor. (M. Salih Keskin, Zeki Aras- İLKHA)