• DOLAR 34.47
  • EURO 36.371
  • ALTIN 2869.498
  • ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye hücum pozisyonuna geçti
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

(AA) - Erdoğan, konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

"Hatırlayınız, Gezi olaylarıyla milletimizin içinde hayat tarzı ve ideolojik farklılıklar üzerinden bir çatlak oluşturmaya çalıştılar. Kısa sürede oyun deşifre oldu ve provokatörler ortada kaldı. Oyunun arkasında kimler vardı? Dış güçler vardı. Ve onlar güçlenen Türkiye'yi parçalamak istiyorlardı. 'Sen köprüler yapacaksın öyle mi, sen denizin altından raylı sistemler yapacaksın öyle mi, denizin altından otomobil sistemlerini kuracaksın öyle mi, sen insansız hava araçları yapacaksın öyle mi, sen hızlı raylı sistem, bunları yapacaksın öyle mi? Yok, biz sana izin vermeden bu adımı atamazsın.' bunu dediler. Ne oldu? Oyun açığa çıktı. Biz durduk mu, durmadık. Onlar bunları yaptıktan sonra bak, Körfez'de Osmangazi açıldı. Ardından Yavuz Sultan Selim Köprüsü, ardından Avrasya Tüneli açıldı. Durmak yok yola devam, daha yapacağımız çok şey var."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart'ta Çanakkale Köprüsü'nün temelinin atılacağını belirterek, "Bu da dünyada ilk olacak, böyle bir farklılığı, 5 bin metreyi aşan bir uzunluğu olan bir köprü. Şimdi bunun heyecanını yaşıyoruz. İnşallah 2023'e o köprüyü de yetiştireceğiz. Çünkü Türkiye'ye ve bu millete bunlar yakışır. Bundan dolayı çıldırıyorlar, kıskanıyorlar. 'Sen kalkacaksın dünyanın bir numaralı havalimanını yapacaksın, olur mu öyle şey?' Onun için 'Bak, paranı kısarız, dolarını kısarız.' Neyi kısarsanız kısın. Evelallah bu millet, küllerinden doğarak yine sizleri boğar. Hiç bundan endişemiz yok." ifadesini kullandı.

"Millet safını ona göre belirledi"
Erdoğan, 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişiminde hukuk, adalet duygusu üzerinden bir saldırı başlatıldığını belirterek, "Millet orada da hemen tezgahı gördü, safını ona göre belirledi." dedi.

Erdoğan, bölücü terör örgütünün de çukur eylemleriyle bir yandan olayların yaşandığı yerlerdeki vatandaşları devletinden koparmak, öte yandan da diğer bölgelerdeki vatandaşları kışkırtmak istediğine dikkati çekti.

Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Batı'dan gelenler doğru Güneydoğu'ya gittiler. Ama bunlar ahlaksız. Oraya gidiyorlar, oralardaki belediyeler devletin iş makinalarıyla o çukurları açıyorlar. Bunları görüyorlar ve hala onları savunuyorlar. Bir belediye çukuru ne için açar? Ya kanalizasyon için açar, ya içme suyu için açar, ya elektrik kabloları çekilsin diye açar, ya bütün bunlarla beraber doğal gaz gelmişse oraya doğal gaz için açar. Bunların hiçbiri bunun için açılmış değil. Ya? Güvenlik güçleri oralara girmesin diye bu kanallar açılmış. Güvenlik gücü ne için var? Vatandaşının can güvenliğini sağlamak için var. Ey Batı, siz bunları savundunuz, bunların arkasında durdunuz, bunların yanında yer aldınız. Sizin bu dünyada özgürlük diye bir derdiniz, sıkıntınız yok. Özgürlük bu değil. Özgürlük, bu insanlara insanca yaşama erdemini huzurlarına getirmektir. Biz onun mücadelesini veriyoruz. Özgürlük Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden geçer, MARMARAY'dan geçer, Avrasya Tüneli'nden geçer, Osmangazi Köprüsü'nden geçer, şimdi yapılıyor Çanakkale Köprüsü'nden geçer, özgürlük inşallah bir numaralı havalimanından geçer."

"Ne inanç özgürlüğüne, ne fikir özgürlüğüne yasak gelmemiştir"
"Ne inanç özgürlüğüne, ne fikir özgürlüğüne, ne düşünce özgürlüğüne bu ülkede asla bugüne kadar yasak gelmemiştir, bundan sonra da gelmeyecektir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiçbir yerde oyuna gelmeyen milletin terör örgütüne tarihinin en büyük darbesini vuran devletine güvendiğini ve onun yanında yer aldığını belirtti.

"DEAŞ tamamen artık kaçıyor"
Erdoğan, Suriye sınır hattı boyunca terör hattı oluşturularak Türkiye'nin kardeşleriyle, geleceğiyle, tarihiyle irtibatını kesmenin hesabına girildiğine dikkati çekerek, terör örgütleri DEAŞ, PYD, YPG'nın oralardan Kilis'i, Gaziantep'i, Hatay'ı Şanlıurfa'yı, sınırdaki ilçeleri vurmaya çalıştığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"İşte, 'sabır' dedik sonunda dedik ki 'Hayır, artık buralara girilecek'. Özgür Suriye Ordusu ile beraber Cerablus'tan başladık Er Rai, El Bab'a kadar girdik ve şu anda yoğun bir şekilde oralardaki kuşatma harekatı devam ediyor ve DEAŞ tamamen artık kaçıyor ve PYD, YPG onlarla da bu mücadele kararlı bir şekilde sürüyor, sürecektir. Çünkü bizi tehdit eden hangi unsur varsa o unsurları tehdit eden o bölgelerden temizleyeceğiz. Hep, 'Terörden arındırılmış güvenli bölge' diyorum, bu bizim hakkımız. Eğer o bölgelerden benim vatandaşım sürekli olarak tehdit altındaysa biz ne yapacağız? Onlara karşı vatandaşımızı koruma altına almak görevimiz var. Can, mal güvenliği, bunlar bizim için en önemli görevler, devlet bunun için var. Bu adımları bunun için atıyoruz, atmaya devam edeceğiz."

"Bu kirli hesabın döneceği günler de yakındır"
Irak'ta da benzer oyunların hazırlıkları içinde olunduğunu ifade eden Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım'ın beraberindeki bakanlarla Irak'a giderek önemli konuları konuştuğunu, görüştüğünü anımsattı. Bundan sonraki süreçte Irak'ta da bu tür şeylerin olmamasına yönelik temennisini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"DEAŞ denilen, YPG denilen örgütlere verilen gizli-açık desteğin paratoner gibi dünyadaki tüm teröristleri, tüm sapkın tipleri bölgemize ve ülkemize çekmelerinden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Kimler tarafından yapıldığını da çok iyi biliyoruz. Aslında çok kısa bir sürede bitebilecek El Bab operasyonunun bu kadar uzamasının gerisindeki sebeplerin de gayet iyi farkındayız. Herkesin bir hesabı varsa bu milletin, bu ümmetin, hepsinden önemli Allah'ın da bir hesabı var. Bizim başımıza çorap örmeye kalkanlar kendi başlarına ördükleri ağın farkında değiller. Atalarımızın dediği gibi, 'Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner', inşallah bu kirli hesabın döneceği günler de yakındır, hiç endişe etmeyin."

"Fiziki sınırlarımız başkadır, gönül sınırlarımız bambaşkadır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyadaki çatışmaların özünde güç mücadelesinin yer aldığını vurgulayarak, "Haklı da olsanız bunu hayata geçirebilmek için güçlü olmanız gerekiyor. Biz bu coğrafyada önce Selçuklu ile ardından Osmanlı ile tarihte eşine ender rastlanır büyüklükte ve güçlü devletler kurduk ve yönettik. Hala bu coğrafyada yaşıyor, itibarımızı koruyor olabilmemizi, gücümüzü zulme dönüştürmememize, herkese ve her kesime adil davranmaya borçluyuz. Cumhuriyet döneminde geçmişte yaşanan kimi sıkıntılara rağmen özellikle son dönemde bu kuşatıcı, herkesi kucaklayan yönetim anlayışımızı sürdürdüğümüze inanıyorum" ifadelerini kullandı.

"Bizim fiziki sınırlarımız başkadır, gönül sınırlarımız bambaşkadır" diyen Erdoğan, fiziki sınırları 81 vilayette, 780 bin kilometrekare vatan toprağında ve yurt dışındaki vatandaşlarla 83,5 milyon nüfusun oluşturduğunu ancak gönül sınırlarının hududunun olmadığını söyledi.

"Daha bu temizlik bitmiş değil"
15 Temmuz darbe girişiminde 248 kişinin şehit, 2 bin 193 kişinin gazi olduğunu, sadece Külliyenin etrafında 29 şehit, 36 gazinin bulunduğunu anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Darbe girişimi sonrasında FETÖ'ye yönelik operasyonlarda 43 bin kişi tutuklandı, 95 bin kişi kamudan ihraç edildi. Şimdi bazıları diyor ki 'Bu insanlar mağdur edilmiyor mu?' Ne mağduru? Doğu Almanya-Batı Almanya birleşmesinden sonra devletin yapılanmasında ne kadar kişi devletten çıkarıldı biliyor musunuz? 600 bin kişi çıkarıldı. Siz ne zannediyorsunuz? Bir devlete ihanet olacak ve bu ihanet edenler devletin içinde olacak, siz yeniden bir inşa, ihya hareketi yapacaksınız, hala bu mikroplar, virüsler, hainler orada duracak. Böyle bir şey olamaz. Daha bu temizlik yapılmış, bitmiş değil. Daha çok işimiz var. Bu bitecek. Bitmeden olmaz."

"Hans'ın, George'un, şunun, bunun hazırladığı raporlar bizi bağlamaz"

Türkiye'ye ekonomi alanında da saldırılar olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

"Döviz kuru üzerinden ekonomimize darbe vuruluyor. Tüketicileri ve üreticileri tedirgin ederek ekonomiyi yavaşlatmak için her yola başvuruyorlar. Yatırımları engellemek, yatırımcıları ürkütmek için her fırsat kullanılıyor. Avrupa Birliği başta olmak üzere pek çok uluslararası kuruluş, ülkemize karşı haksız ithamlar yöneltiyor, tavırlar ortaya koyuyor. 'Müttefik' dediğimiz, 'stratejik ortak' dediğimiz ülkelerin yalanlarını, iki yüzlülüklerini, riyakarlıklarını, husumet derecesine varan tutarsızlıklarını saymıyorum bile. Ama tekrar söylüyorum; ne raporu hazırlarsanız hazırlayın, bizim raporumuzun sahipleri buradadır. Hans'ın, George'un, şunun, bunun hazırladığı raporlar bizi bağlamaz. Bizi Ahmet'in, Mehmet'in, Ayşe'nin, Fatma'nın hazırladığı raporlar bağlar, olay budur."

"Vatanımız üzerinde operasyona müsaade etmeyeceğiz"
"Sanıyorlar ki her yerden saldırırsak Türkiye'ye diz çöktürürüz, Türk Milletini pes ettiririz." diyen Erdoğan, buna karşı cevabın "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" olduğunu vurguladı. Erdoğan, "780 bin kilometrekareyle tek vatan, kimse bu vatanda operasyon yapamaz. Yok bilmem 'Güneydoğu şunların, Doğu bunların olacak.' yok böyle bir şey. İşte bak, şu anda Cudi'de kimler var? Mehmedimiz var. Kimler var şehirlerde? Polisimiz var. Kimler var? Gönüllü korucularımız var. Gabar'da, Besler Dereler'de, her yerde varız, var olacağız ve asla vatanımız üzerinde operasyona müsaade etmeyeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

"Artık atacak kurşunları kalmadı"
Erdoğan, "Bu ülkeyi etnik köken üzerinden bölemediler, mezhep, meşrep üzerinden bölemediler. Terör örgütleri üzerinden parçalayamadılar. Ekonomi üzerinden yıkamadılar. Artık atacak kurşunları kalmadı. Bundan sonra sıra bizde, bir kez daha ilan ediyorum; Türkiye, savunma durumunu terk edip hücum pozisyonuna geçmiştir. Kimsenin gelip ülkemizde bizi terörle, ekonomiyle, ihanet çeteleriyle hırpalamasına izin vermeyeceğiz. Tehdidin kaynağı neredeyse gidip orada yılanın başını ezmekte kararlıyız, bunu böyle bilin. Suriye'deki operasyonlarımızda buna başladık. Terör örgütleriyle mücadelemizi artık bu anlayışta yürütüyoruz. Irak'taki gelişmelere aynı yaklaşımla müdahil olacağız." dedi.

"Hiç kimse merak etmesin"
"Türkiye'nin yanında olmayan karşısındadır" prensibiyle mücadele alanını genişleteceklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizi gömmeye çalışanlara cevabımızı, bayrağımızı en yükseğe dikerek, ezanımızı en gür sedayla okuyarak, birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirerek vereceğiz. Hiç kimse merak etmesin, Türkiye bunu başarabilecek güce, imkana, azme, kararlılığa sahiptir."

Bu haberler de ilginizi çekebilir