Karbonmonoksit zehirlenmelerine dikkat!
Özellikle kış aylarında meydana gelen karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı uyaran uzmanlar, çocukların yetişkinlere oranla zehirlenmelerden daha fazla etkilendiğini belirtti.
Karbonmonoksitin renksiz, kokusuz ve tatsız bir gaz olduğu için hissedilmesinin çok zor olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Ayas, vücuda solunum yoluyla giren ve doğrudan kana geçerek oksijen alımını engelleyen karbonmonoksidin zehirlenme ve ölümlere neden olduğunu söyledi.
Ayas, “Hem yetişkinler hem de küçük çocuklar risk altındadır. Ancak küçük çocuklar daha savunmasız olduğu için bu konuda ailelerin bilinçli olması gerek. Çocuklarda zehirlenme belirtileri daha erken kendini gösterir. Zehirlenmenin erken fark edilmesi de olası ölümlerin önüne geçilmesini sağlar." dedi.
"Karbonmonoksit zehirlenme ve ölümlere neden olur"
Karbonmonoksit zehirlenmelerinin sıklıkla kapalı ortamlarda açık ocaklar, bacası çekmeyen soba ve şofben ile bacasız gaz sobalarında yakıtın iyi yanmaması nedeniyle meydana geldiği bilgisini veren Ayas, sözlerine şöyle devam etti:
"Vücuda solunum yolu ile giren ve doğrudan kana geçerek oksijen alımını engelleyen karbonmonoksit zehirlenme ve ölümlere neden olur. Zehirlenmenin belirtileri, kanımızda oksijen taşıyan hemoglobinin bu işlevinin karbonmonoksit tarafından engellenmesi ile ilgili bir durumdur. Vücuttaki kan dolaşımının içerisinde oksijen taşınmasını sağlayan hemoglobin adında kırmızı kan hücreleri vardır. Havada fazla miktarda karbonmonoksit olduğu zaman bu hücreler oksijen yerine teneffüs edilen karbonmonoksidi taşımaya başlar. Karbonmonoksidin hemoglobine bağlanması oksijenden ortalama 200 kat daha hızlı ve çok sıkıdır. Bu nedenle vücut organlarının kana karışan karbonmonoksitten etkilenmesi fazla zaman almamaktadır. Çocukların vücutları bir yetişkine göre bu gaza karşı daha duyarlıdır. Bu nedenle zehirlenme çok hızlı olur."
"Çocuklar daha fazla risk altında"
Özellikle anne karnındaki bebek, çocuk ve yaşlıların karbonmonoksitten etkilenme hususunda daha fazla risk altında olduğuna değinen Ayas, "Doğmamış bebeklerin kan hücreleri yetişkin kan hücrelerine göre daha kolay karbonmonoksit bağlanırlar. Bu da doğmamış bebeği karbonmonoksit zehirlenmesine karşı daha hassas hale getirir. Çocuklar yetişkinlere göre daha sık nefes alıp verirler. Bu yüzden bebeklerde olduğu gibi çocuklar da yetişkinlere göre karbonmonokside daha duyarlıdır." ifadelerini kullandı.
"Erken fark edilmezse ölümle sonuçlanır"
Karbonmonoksit zehirlenmesinin ilk belirtilerinin uyku, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, nefes darlığı, halsizlik şeklinde olduğunu dile getiren Ayas, zehirlenmelere karşı kısa sürede tıbbi müdahale yapılmazsa ölümle sonuçlanabileceğini ifade etti.
Ayas, karbonmonoksit zehirlenmelerinde yapılacak ilk müdahale ve tedaviyle ilgili, "Zehirlenene yardım eden kişi kendisini de korumalıdır. Önce kapı ve pencereler açılıp hava akımı sağlanmalı. Zehirlenmeden etkilenen kişi hızla bulunduğu ortamdan uzaklaştırılmalı ve açık havaya çıkarılmalı. 112 acil yardım servisi aranmalıdır. Hastanede hastanın durumu değerlendirilerek temel yaşam desteği sağlanır. Mümkün olan en kısa zamanda hiperbarik oksijen tedavisine alınması hayat kurtarıcı, sakatlık riskini azaltıcı ve hastanın yoğun bakımda kalma süresini de azaltıcı etkiye sahiptir." şeklinde konuştu.
Karbonmonoksit zehirlenmelerine maruz kalmamak için uyumadan önce sobaların söndürülmesi, şofben vanalarında sızma olup olmadığının kontrol edilmesi, bacaların tıkanık olmadığından emin olunması gerektiği konusunda uyarıda bulunan Ayas, özellikle soba bulunan evlerde zehirlenmelerin önüne geçmek amacıyla karbonmonoksit dedektörü bulundurulmasının iyi olacağını sözlerine ekledi. (İLKHA)