Astana barış görüşmeleri delindi
Rusya Başkanlığında yapılacak Astana barış görüşmelerine Trump yönetimi de çağırıldı. Böylece barış görüşmelerine şeytan karışmış oldu. Bu görüşmelerden bir sonuç çıkmazsa şimdiden sorumlusu belli. Öte yandan ABD ve Rusya arasındaki gerginlik de her gün yeni hamlelerle derinleşiyor.
Riyad Makaev - Doğruhaber/Analiz
Beş yıl içinde Suriye konusunda yapılan barış görüşmelerden en verimli barış görüşmeleri olma olasılığı olan Rusya Türkiye ve İran üçlüsü daha görüşmeler başlamadan şeytana kapı açtı. Daha doğrusu şeytan kendisi kapıyı aralamış oldu. ABD baskı konusunda daha gücünü yitirmemiş ve istediğini alabileceğini gösteriyor. Trump yönetimini barış görüşmelerine alarak ABD`nın Suriye politikası Obama`dan sonra değişeceğine inananların hayalleri çocukça hayallerine benziyor. ABD günlük siyaset yapan ve Başkandan Başkana devlet politikası değişen devlet olsaydı Bush`tan sonra dünya terörizmden kurtulmuş olacaktı. Ama netice şuanda elimizde. ABD`nin “Astana`ya davet edilmedik” açıklaması hem Rusya`ya hem de Türkiye`ye yetti. ABD şimdi Astana Barış görüşmelerinde yer alacak.
RUSYA BARIŞ GÖRÜŞMELERİNDEN UMUTLU DEĞİL
Rusya Astana Barış görüşmelerinden umutlu değil. “Olursa bayram, olmazsa savaş” diyor. Dolaysıyla batı sınırlarına askeri sevkiyatlarına başladı. Suriye`de olduğu gibi Kırım`a da yeni bir uzun menzilli karadan havaya S-400 füze bataryaları konuşlandırdı. Trump yönetimini barış görüşmelerine çağırarak Rusya ve ABD arasındaki gerginliği azalacağını umuyor. Öbür taraftan ABD siz bu işin altından kalkamayacağından korkuyor. ABD ise DAEŞ ve el-KAİDE gibi örgütleri istediği an Rusya üzerine yönlendirebilir. Bunun için zaten zemin hazırlandı. Rusya`nın Suriye`deki konumundan Hizbullah bile rahatsız. ABD PYD`yi destekledikleri gibi Hizbullahı desteklerse şaşırmamak lazım. Suriye Muhalefetin de ABD`nin barış görüşmelerine katılmasına memnuyet duyması ABD siz bu işin olmayacağının işaretidir. Rusya bu işi Astana`da bitirmek istiyor daha fazla ekonomik olarak dayanacak gücü kalmadı. Suriye`nin bölünmesine bile göz yumabilir.
SURİYE FEDERATRİF BİR YAPI ALABİLİR
Suriye üçe bölündüğü artık açıkça görülüyor. Şimdi tarafların resmi kabul edilmesi kaldı. ABD`nin istediği de budur. Buna karşı çıkacak olan şuanda sadece Türkiye gözüküyor. Ekonomik baskılar ve ülke içerisindeki karışıklıklar böyle devam ederse Türkiye`nin de buna razı olmaktan başka çağresi kalmayacak. Bu iş çok boyutlu ve çok karışık bir iş. Yıllar önce Türkiye`nin önde gelen siyaset Lideri olan merhum Necmettin Erbakan bunu öngörmüş ve AKP iktidarını birkaç kez uyarmıştı. Ama nafile, Rus atasözü derki “Türk ata bindi mi kendini Padişah zaneder!” İşte AKP ata bindiğinde bir sürü hatalar yaptı. Bu hataların bedelini ağır ödüyor. Bundan sonrası daha zor gözüküyor. Çünkü şimdiye kadar topladığı ABD dolarları hızla eriyor. Bu da halkı etkiliyor. Halk tedirgin hale düşerse büyük sloganlar işe yaramayacak. Suriye`de bir Kürt devletine izin vermemek için büyük savaşa girmesi icap eder. İsrail koluna girmiş seninle dolaşırken arkadan seni bölmek için tuzaklar kuruyor.
SONUÇ
Artık doğruyu söylemek gerikiyor. Suriye`deki ve Irak`taki sorun DAEŞ değil ABD önderliğindeki İngiltere ve İsrail. O zaman DAEŞ`le mücadele boşuna. Rusya DAEŞ ile mücadele adı altında girdiği Suriye`de DAEŞ`i bırakıp Muhalefeti bombaladı. Türkiye`nin de böyle yapmadıkça bir netice alması sözkonusu olamaz. DAEŞ oyundaki bir kukla. Kuklaya değil kuklacıya vurmak gerekiyor. Kuklacı kaçarsa veya yaralanırsa kukla düşer oyuna ara verilir. Yoksa senaryosu çok uzun istediği kadar oyunu oynatırlar.