• DOLAR 34.305
  • EURO 37.545
  • ALTIN 2928.218
  • ...
Van Halkının Gündemi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
VAN- Her şeye rağmen ayağa kalkmaya çalışan Van halkına mikrofon uzattık. İşte kendi dillerinden Van halkının gündemi.
 
Mehmet Aşkan (İnşaat işçisi): " İnşaatta çalışıp çoluk çocuğumun rızkını çıkarmaya çalışıyorum. Depremlerden sonra inşaat işi zaten neredeyse durdu. Şu an sadece yıkım işleri var. Biz de bu yıkım işlerinde çalışarak yevmiyemizi çıkarmaya çalışıyoruz. Günlük olarak 40 TL` ye çalışıyorum. Bir de 5 TL yol parası alıyorum. Aldığım bu 5 TL`yi de çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılamak için kullanabileyim diye genellikle evime yaya gidip geliyorum. Şu kışta kıyamette ekmek parası bulmak o kadar zor olmuş. Geceleri ne kadar soğuk olduğunu zaten biliyorsunuz. Allah`ın yardımı olmasa bu insanlar ne yapar bilemiyorum. İnşallah Van tekrar çabucak toparlanır da biz de rahat ederiz."
 
Hamit Aşkan (Yevmiyeci) "Biz ne iş bulsak onu yapıyoruz. Bazen bir yıkım işi oluyor. Bazen bir hamallık işi oluyor. Bazı günler de hiç bir iş olmuyor. Yapabileceğimiz ne iş olursa yok demiyoruz. Helal yoldan rızkımızı kazanmak için nerede bir iş olursa ve çağrılsak gidiyoruz. Ben ve amcamın oğlu defalarca İŞKUR`a başvurmamıza rağmen herhangi bir netice alamadık. Biz de sabit bir yerde belli bir işte her gün çalışmak isteriz. Keşke öyle bir imkân olsa da her gün ayrı bir yerde, her gün ayrı bir işte olmasak. Ama başka çaremiz yok, mecburuz çalışıyoruz. Okula giden çocuklarımız var, onların üstü başıdır. Galiba havalar güzel olsa, bahardan sonra iş güç çok olacak diye düşünüyorum."
 
Mehmet Aktepe (İnşaatçı): "Biz buraya Ankara`dan geldik. Türkiye`nin neresinde deprem olsa veya bir yıkım yapılacaksa uzman ekip olarak biz hemen oraya gidiyoruz. Şu an burada çalıştırdığımız makineler bizim değil. Bunlar kiralık makinelerdir. Bizim makinelerimiz de var ama yoğunluktan dolayı yetiştiremediğimizden makine kiralıyoruz. Yıkılacak binaları tuttuktan sonra makine sahipleriyle anlaşıyoruz. Zaten dikkat ederseniz yıkım işlerini hep Ankara`dan gelenler yapıyor. Ankara yıkım işinde uzmandır diyebilirsiniz. Şu an Van`da yıkım yapan ekiplerin büyük bir çoğunluğu Ankaralıdır. Artık tekrar yapım işi başladığında da burada olur muyuz bilemiyorum."
 
Murat Aktepe(inşaatçı): "Yaklaşık bir aydır Van`dayım. Daha önce Van`a hiç gelmemiştim. Geceleri özellikle Van çok soğuk oluyor. zaten anlattıklarına göre yaz aylarında da Van dışından pek çok kişi yayla gibi havasından dolayı tatilini geçirmek için Van`a geliyormuş. Bizim oralarda da kışın soğuktur. Ama Van`ın kışı biraz daha değişik. Bizde kışın insan nefes almakta dahi zorlanırken buranın havası tertemiz. Ben bir de yaz aylarında Van`a gelmek isterim. Ama nasip olur mu bilemiyorum. Bizim sabit bir işimiz yok.ekmek kapısı bir gün Van oluyor bir gün Ankara. Tek dileğim bir daha hiç kimse bu tür sıkıntılar yaşamasın. O zaman ben başka iş yapmaya da razıyım."
 
Bedrettin (Amikli-Çiftçi): "Ben Amikte oturuyorum. Depremden sonra benim evim tamamen yıkıldı. Hatta köyümüze dışarıdan milletvekili, bakan, kim gelirse gelsin öncelikle yıkımın, afetin büyüklüğünü görmek için benim yıkılan evime gelip bakıyorlardı. Depremlerden sonra çok yerden yardımlar aktı. Felaketin en büyüğü bizim köyümüzde ve çevremizdeki köylerde olduğu için hala da yardımlar akmaya devam ediyor. Sadece Türkiye`den değil, dünyanın da değişik yerlerinden yardımlar geldi. Ancak sıkıntı gelen yardımların adil dağıtılmamasındadır. Benim her şeyim yerle bir olmuşken bana verilen ile hemen hemen hiç zarar görmemiş kimseye verilen neredeyse aynıdır. Adalet böyle mi olmalı?"
 
Salih Yalçın (Seyyar Satıcı) "Şu anda şehrin içerisi ana baba günü gibidir. Gördüğünüz gibi kamyonuma meyve sebze doldurmuşum. Burada çok ta fazla aracın geçmediği bir yerde duruyorum. Allah`a hamdolsun. Bazı günler hepsini satıyorum. Bazen de bir hafta oluyor satamıyorum. Biz de rızkımızı kazanmak için böyle niyet ettik. Halkın çoğu Van`dan gitmişti. Şimdi dönüşler başladı. Herkesin önceden kurulmuş bir düzeni vardı. Şimdi insanlar daha o düzenlerini daha tekrar kuramamışlar. Onun için daha para yok ki millet harcasın. Bir süre sonra işlerin eskisi gibi belki de eskisinden daha güzel olacağına inanıyorum. Sanki biraz daha sabretmemiz gerekecek."
 
Ali Rıza Görgeç (İşsiz) "Ben depremlerden önce çorap, pil, mendil satarak geçimimi sağlamaya çalışıyordum. Durumum da çok kişinin durumuna göre iyiydi. Deprem olunca her şey durdu. Zaten deprem korkusuyla bizim bu çevrede çok ev hasar aldı. İnsanlar kendi evlerine girmeye bile korkuyorlar. Çadırlarda kalan insanların durumu ortada. Kimisinin çadırı yanıyor. Kimisinin soğuktan çocukları hasta oluyor. Biz de bekliyoruz. Ne biçim bir çözüm bulunacak. Buradaki insanlara iş imkanı, evleri yıkılanlara nasıl bir barınma imkanı sunulacak doğrusu merak ediyoruz. Bir de insanlar birbirie bundan sonra daha saygılı olmayı bence öğrenmelidir. Komşumuza nasıl muhtaç olduk herkes gördü."
 
Oktay Akman (Öğrenci) "Ben lise birinci sınıfa gidiyorum şu an Ahmedi Hani Lisesinde okuyorum. Daha önce okuduğum okulum depremde ağır hasar aldığı için şimdi yıktırılıyor. Sekiz sene boyunca bu okulda okumuştum. İyi kötü çok hatıram vardı bu okulda. Şimdi yıkıldığını gördüğüm zaman bir yandan diyorum ki iyi ki deprem olduğu zaman biz içinde değildik. Bir yandan da üzülüyorum. Benim iki düşüncem var. Birincisi eğer biz kaliteli ve malzemesi çalınmadan yapılmış binalar, okullar yaparsak bu tür felaketlerde daha az can kaybı yaşarız. Bir diğeri de kalplerimizde Allah korkusu olursa o zaman her işimiz daha doğru düzgün olur."
 
Faysal Gültepe (PVC Ustası): "İnsanoğlu ham süt emmiş derler ya. Gerçekten de öyledir. Ne zaman ne yapacağı hiç belli olmuyor. Deprem olmuş herkes düşmüş can derdine. Allah korkusu, ahret düşüncesi olmayan insanlar da düşmüşler gelen yardımları yağmalama, mal biriktirme peşine. Aslında biraz düşünseler diyecekler ki bu yardımlar sebepsiz gelmedi. Deprem olmuş, depremzede insanların ihtiyaç ve sıkıntılarını bir nebze olsun azaltmak için gelmiş. Bu depremi ben de yaşadım. Ben de bir enkaz altında kalabilirdim. Ölebilirdim. Ama daha ecelim gelmemiş. Ama her halükarda öleceğim. Peki ben nasıl haksızlık yapıp kendime ait olamayanı alabilirim ki. İşte bunu düşünmediği için çoğu insan zarardan kurtulamıyor." 
 
Mahmut Aytekin-İLKHA

Bu haberler de ilginizi çekebilir