Diyarbakır`da yıllardan beridir tarihi Ulu Camii`nde ücretsiz olarak hizmetlerde bulunan ve ziyaretçilere caminin tarihiyle birlikte İslam`ı anlatan Ramazan Pişkin, İslam`ı tebliğ ettiği sırada polislerce kelepçelenerek gözaltına alındığını söyledi.

Bir süre sonra serbest bırakılan Ramazan Pişkin, polislerin kendisini darp ettiğini ve hakarette bulunduklarını ileri sürdü. Pişkin, misyonerliğin serbest olduğunu, kendisinin ise bu muameleye maruz kalmasına bir anlam veremediğini ifade etti.

Üniversite Mezunu olduğunu belirten Ramazan Pişkin, yıllardan beri Ulu Camii`nde insanlara İslam`ı anlattığını söyleyerek, caminin temizliğini ve bakımını da her zaman yaptığını dile getirdi.

Her zamanki gibi insanlara Ulu Camii`nin tarihi hakkında bilgilendirmelerde bulunurken gözaltına alındığını söyleyen Pişkin, “Polis bana gelerek, milletin rahatsız olduğunu söyledi. Onlara, ‘Şikâyetçi olan varsa dava açsın.` dedim. Benim dini değerlerime, düşünce özgürlüğüme saygı göstersinler.   Polis beni yüzlerce kez camiden çıkarmaya çalıştı.” dedi.

“Ben polislere Allah`ın ayetini okudum onlar ise beni rencide etti”

Polisin kendisinden camiyi terk etmesini istediğini belirten Pişkin, “Ben de bir Müslüman olduğumu ve camide bulunmamın doğal olduğunu söyledim. Polis bana baskı yapmaya başladı. Ben polislere Allah`ın ayetini okudum onlar ise beni sözleriyle rencide etti. Polisler bana, ‘Camiden defol` dedi. Polis elindeki şapka ile ağzımı kapattı. Bana ters kelepçe takıp köpekler gibi sürüklediler.” şeklinde konuştu.

Ardından, polisin kendisini karakola götürdüğünü ifade eden Pişkin, sözlerine şöyle devam etti: “Orada dayak yedim, küfür yedim. Babamı çağırmamı istediler. Onlara aklı başında bir insan olduğumu söyledim. Karakolda benim yanımda babama baskı yaptılar. Polis bu işten vazgeçmemi istedi. Ben onlara ‘Siz kendi işinizi yapın, ben kendi işimi yapayım.` dedim.”

“Misyonerlik faaliyetleri görmezden geliniyor”

Diyarbakır`da yaygınlaştırılmak misyonerlik faaliyetlerine dikkat çeken Pişkin, “Misyonerler, her tarafta İslam`a karşı faaliyet yapıyorlar. Para karşılığı insanları Hristiyan yapmaya kalkıyorlar. Bunlar görmezlikten geliniyor. Fuhuş ve misyonerlik serbest, tebliğ yasak. Ben kimseden zorla İslam`ı kabul etmelerini istemiyorum. Öneri sunuyorum. Ben onlara yumuşak bir dille buranın Camii ve Harem-i Şerif olduğunu anlatıyorum. Edeple gelen lütufla gider.” diye konuştu. (M. Sıddık Bilge, M. Hüseyin Temel – İLKHA)