• DOLAR 34.438
  • EURO 36.334
  • ALTIN 2837.763
  • ...
Soruyu Doğru Anlamak
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Soruyu doğru anlamanın yolu, sanıldığı gibi soruyu birkaç kez okumak değildir. Aksine anlama becerimize duyduğumuz güvensizliğin işareti olan birkaç kez okuyuş, anlamanın önünde  engel olabilir. Çünkü araç hedefe varmak için yardımcı bir unsur iken yanlış kullanılan araç hedeften saptıran, hedefi bizden uzaklaştıran bir unsura dönüşür. Aracın işe yaraması, doğru kullanılmasına bağlıdır. “Soruyu okumak bizi çözüme götüren bir araçtır. Bu aracı kullanma ustalığımız bizi başarıya götürecek. (At, bir ulaşım aracıdır ancak binici usta değilse bir felaket nedeni olabilir)

Sorunun anlaşılması ile ilgili problemi genellikle sözel derslerde yaşadığımızı sansak da bu sanı sayısal derslerde ki başarımızı veya başarısızlığımızı sadece bilgiyle ilgili görmemizdendir. Oysa öğrenciler üzerinde yapılan araştırmalar, sayısal derslerde de sorunun anlaşılmamasının başarısızlığın önemli etkenlerinden olduğu görülmektedir.

Sayısal derslerde  soru metinlerinin sözel derslerin soru metinlerinden daha karmaşık olduğuna dair iddialar da vardır.
Bütün derslerde soru metnini doğru anlamanın yolu

Konu hakkında yeteri kadar hazırlığa sahip olmayı,

Farklı soru metinlerinde karşılaşılan kalıpları önceden görecek kadar çok soru çözmeyi, Soruyu soğukkanlılıkla okumayı,
Sorunun ait olduğu konudan ürkmemeyi Düzenli kitap okumayı gerektirir.

Tekrarlayacak olursak, Hazırlığın doyurucu olsun.

Farklı terimleri bilecek kadar çok soru çöz. Heyecanın seni engellemesin.

En bilmediğin bir konuda bile çözebileceğin sorular vardır.

Düzenli kitap oku. (Kitap okumayı sınava hazırlığın bir bölümü olarak gör)

“Soruyu doğru anlamak cevabın yarısıdır” derler. Soruyu doğru yöntemle çözmek de doğru anlamanın en önemli koşuludur.

Buna göre,

Öncülsüz sorularda soru kökü doğrudan okunur, ardından seçeneklere geçilir.

Öncülü olan sorularda önce soru kökü sonra öncüller, en son seçenekler okunur. Öncül incelenmesi, soru kökünü unutturmuşsa öncüllerden sonra soru kökünü bir daha okumak mümkündür.

Ancak önce öncül, sonra soru kökü, sonra yeniden öncül, sonra yeniden soru kökü, iki kez de seçenekler... Her şey birbirine karışabilir. Kendinizi en ekonomik okumayla, yani en az okumayla, doğru cevaba ulaştırmaya çalışın.
Beynini nasıl işletirseniz ona alışır, soruyu ancak birkaç okumada anlamaya koşullandırılan buna alıştırılan bir beyin, ilk okumada soruyu anlamak için gerekli çabayı göstermez, sonraki okumaları bekler, hantallaşır.

Bütün tespitler, hızlı okumanın yavaş okumaktan daha etkili olduğunu göstermektedir. “Kelime kelime okudum, yine anlamadım” diyenleriniz, kelime kelime okudukça anlamamaya devam edecekler. Çünkü kelime kelime okunarak metin anlaşılmaz. Okumada yargı bütünlüğü esastır.

Kelime kelime okuyuş dikkat değildir. İlerde bu konuyu bir kez daha işlemek üzere... Allah yardımcınız olsun.
 

Abdulkadir Turan / Doğruhaber

Bu haberler de ilginizi çekebilir