İslam davetçilerinin hayatında Zikir ve önemi
“Biliniz ki, kalpler ancak Allah`ı anmakla huzur bulur.” ( Rad 28)
Allah-u Teâlâ`yı her zaman yakınımızda, beraberimizde hissetmek çok önemlidir. Çünkü bu duygu aynı zamanda İslam davetçilerine cesaret, güven, sabır, sebat, yakin ve takva gibi birçok güzel hasletler kazandırıyor. Öyleyse bu duyguyu yakalamak için ne yapmalıyız. Allah-u Teâlâ`yı nasıl daha yakınımızda hissedebiliriz. Bu sorunun cevabını da aşağıdaki ayetlerde Allah- u Teâlâ, Hz. Musa ve Harun`a, onların vesilesiyle de bizlere öğretiyor.
“Sen ve kardeşin ayetlerimle Firavuna gidin. Sakın beni zikretmekte gevşek davranmayın “
Peki, bu emrin sebebi nedir? Allah`u Teâlâ böyle önemli bir görevle görevlendirdiği elçilerine acaba neden zikretmeyi, üstelik zikir işini de gevşek tutmamayı emretmektedir. Demek ki zikrin çok önemli faydaları var, özelikle de böyle sıkıntılı durumlarda.
İnsana Allah ‹ın yakınlık ve beraberliğini sağlayacak en önemli ve faydalı şeyin ne olduğunu da bu ayeti kerimeden anlıyoruz; Allah-u Teâlâ`yı zikretmek.
Zikir bazılarının anladığı gibi sadece dil ile Allah lafzını veya benzer bir kelimeyi tekrarlamak demek değildir. Bu sadece zikrin bir bölümüdür, asıl olan ise zikrin hem dil, hem kalp ve hem de lisanı hal (yani yaşantı ve amel olarak) hep beraber yapılmasıdır.
İslam âlimleri Kur`an ‹ı Kerimdeki zikir ayetlerinin ışığı altında zikri şu şekilde açıklamışlardır;
Allah`ı ve onun güzel isimleri olan Esmaul Hüsna›yı manalarıyla hatırlamak, anmak, Allah›ı tesbih ederek, bütün noksanlıklardan uzak olduğunu, tekbir ederek onun her açıdan en büyük olduğunu haykırmaktır.
Allah`ın varlığına, büyüklüğüne delalet eden delilleri, Allah`ın isimlerini, sıfatlarını, fiillerini, emir ve yasaklarını, ceza ve mükâfat vaadini, kulluk vazifelerimizi ve bunların hikmetlerini düşünmek, varlığın her zerresinde Allah-u Teala`nın isim, sıfat ve hikmetlerini görmeye çalışmaktır. Bütün bunlar kalp ile yapılan zikirdir. Dil ile yapılan zikirlerde beklenen faydayı elde etmek için kalbin de bu zikre katılması şarttır. Ancak kalp ile yapılan zikirde dilin katılımına ihtiyaç yoktur.
İnsanın vücudunu ve organlarının her birisini Allah›ın emrettiği işlerde kullanması, sürekli bu işlerle meşgul olup çalışması, Allah›ın yasakladığı şeylerden vücudunu ve organlarını uzak tutmasıdır. Zikrin bu çeşidi ise ameli bir zikirdir.
Dili, kalbi ve amelleri aynı anda Allah`ı zikreden bir mümin dünyanın en hayırlı, en karlı ve en faydalı ibadetini yapmış olur.