Sabrın çeşitleri
Doğruhaber
“Allah sabredenleri sever” buyuruyor Rabbimiz.(Ali îmran Sûresi 146) Sabır birkaç türlüdür; Allah`ın emirlerine uymakta sabretmek, Allah`ın yasaklarından uzak durmada sabretmek, musibete, bilhassa ilk andaki sarsıntısına karşı sabretmek.
Cenab-ı Allah`ın emirlerine uymakta (itaatte) sabır gösterenlere Allah, Kıyamet günü cennette, her biri yerle gök arası kadar olan üçyüz derece verecektir. Allah`ın yasaklarından uzak durmada sabır gösterenlere Allah, Kıyamet günü herbiri yedinci yerle yedinci gök arası kadar olan altıyüz derece verecektir. Allah`dan gelen musibetlere sabırla katlananlara Allah, Kıyamet günü her biri Arş ile yeryüzü arası kadar olan yediyüz derece verecektir.
Nitekim Peygamber`imizden (asm) gelen bir rivayette Allah (C.C.) şöyle buyurur: “Başına bir belâ geldiği zaman bana sığınan kulun, daha o hiç bir istekte bulunmadan, dileğini yerine getirir ve daha yalvarmadan duasını kabul ederim.Buna karşılık başına bir belâ geldiği zaman bana değil de varlıklardan birine sığınan kulun yüzüne bütün gökyüzü kapılarını kitlerim.” buyurmuştur.
Aklı başında, olan kimse şikâyetçi olmaksızın başına gelen belaya sabretmeli, dünya ve ahiret azabından kurtulmalıdır. Zira belâların, imtihanların en çetini ile peygamberler ve veliler karşılaşır.
Cüneyd-i Bağdadî (rahimehullahu Aleyh) der ki: “Belâ, ariflerin kandili, müridlerin uyarıcısı, müminlerin silahı ve gafillerin helak olma sebebidir. Başına bela gelip de hoşnutluk ve sabır göstermedikçe hiç kimse imanın tadına varamaz.”
Nitekim Peygamber`imiz (S.A.S.) buyuruyor ki: “Bir gece hastalanıp da Allah`dan gelen acıya gönül hoşnudluğu ile katlanan kimse, anasından doğduğu gün gibi günahlardan arınır.”
Muaz Îbni Cebel (R.A.) der ki, «Allah bir kulun başına bir hastalık verince sol yanındaki meleğe “Çek ondan kalemi”, sağ yanındaki meleğe de “Bu kulumun hesabına yapageldiği amellerin en iyilerini yaz“ diye emreder.
Peygamberimiz (asm) şöyle buyuruyor: “Bir kul hastalanınca Allah ona iki melek göndererek “Bakın bakalım, kulum ne diyor” diye emreder. Eğer hasta “Elhamdülillah” derse bu sözü melekler tarafından Allah`a ulaştırılır. O zaman Allah buyurur ki, “Bu kulumun eğer canını alırsam onu kesinlikle cennete yerleştireceğim.” Buyurur.
İbni Ata (rahimehullahu aleyh) der ki, “Kulun gerçek mümin olup olmadığı belâ ve ferahlıkla karşılaştığı anlarda belli olur. Ferahlık günlerinde şükredip belâ günlerinde sızlanan kimse, (kulluk ve müminlik iddiasında yalancıdır. Eğer bir kimse bütün insanların ve cinlerin bilgisini nefsinde toplamış üzerine doğru bela rüzgârı estiği zaman başına gelenlerden ötürü açıktan açığa şikayet ederse, ilminin ve amelinin ona hiç bir faydası yoktur.»
İmam Gazali - Kalplerin Keşfi