• DOLAR 34.312
  • EURO 37.22
  • ALTIN 3018.549
  • ...
Zindandan  mektup: Darbe gerçekleşseydi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Muhterem Doğruhaber Gazetesi yetkilileri! Öncelikle sizi selamlıyor, yayın hayatınızda başarılar diliyorum.

Mazluma ve mağdura olan yakın ilginizi bildiğimden, yaşadığımız mağduriyet ile alakalı size birkaç satır yazı yazmak istedim.

“Şırnak ceza evinden 15 Temmuz başarısız darbe Girişiminden bir bakış”

Şayet İslam`ı ve insanı bitirme planını da içeren başarısız darbe girişimi başarılı olsaydı.

Darbeciler başarılı olsaydı… Her şey yolunda gitseydi…

Evdeki hesap çarşıya uysaydı… Yanlış hesap Bağdat`tan dönmeseydi…

Cezaevleri ve cezaevimiz tıklım tıklım olurdu. Mahkûm sayısı ikiye katlanırdı. Araplar koğuşlara “ambar” derler. Koğuşlar gerçek anlamda insan ambarı olurdu. On altı kişilik koğuşlar şişer otuzu aşardı. F tipleri bozulur tip değiştirirdi. Bizim iki adımız var, odalarımız birleştirilecek bizi bir odaya tutacaklardı. De facto bir durum olacak oda sistemlerinde tekrar koğuş sistemlerine geçmiş olacaktı.

Sıcak su isteyecek arıza var sözünü işitecektik.  Oda, koğuş, koğuşta ambar olunca bazı sorunları beraberinde getirecekti.

Devlet hizmette kusur edecekti. Cezaevinde kültürel ve sosyal faaliyetler durdurulacaktı. Anayasal güvence altında olan eğitim hakkı, anayasa ayaklar altına alınmış olduğundan eğitim hakkı da ayaklar altına alınmış olacaktı.

Haklar intihal edilecekti. OHAL ilan edilecekti. Bizim halimiz tarifsiz bir hal olacaktı. Bir arkadaş açık “biz` OHAL”i devlete ilan edecektik. Halk OHAL`den etkilenmeyecekti, diyecekti. Ama maalesef halimizi görmeyecekti. Yazarlarımız kültürel amaçlarla kullandıkları bilgisayarları tozlarla baş başa kalacaktı.

Spor salonumuz darbe girişiminden nasibini alacağı için her zaman uzun bir yürüyüş yapmaya hasret kalacaktık.

Bir saatlik görüş bize çok görülecek, dakika hesabı yapılacaktı. “OHAL”de ziyaret sıkıntısı bir hal alacağından aylarca ailesini görmeyecek arkadaşlarımız olacaktı.

Ayda bir yaptığımız açık görüşler bize çok görülecek ziyaretlerimiz “iki ayda bir”e çıkarılacaktı.

Yönetmeliklerle oynanacaktı. Yollarda bilmem kaç kilometrede bir polis arama noktası oluşturulacaktı. Nusaybin-Şırnak arası 150 km mesafeyi sekiz saatte kat edecek ziyaretçiler yine de görüş yapamadan geri döneceklerdi. Hava kararacak şimşekler çakacak bizi “Yıldırım” çarpacaktı. 12 Eylül ruhu hortlayacak koridorlarda kol gezecekti ‘çıkar elini cebinden` komutları duyulacaktı. Şehrin tümen ve tugayına yeni generaller atanacaktı. Savcı ve hâkimler tutuklanacak yerlerine yenileri atanacaktı. Darbenin bir getirisi olarak, bir şekilde bir yasa çıkarılacak, birileri dışarı çıkarılacaktı. Usulen mağduriyetler yaşatılacaktı.  “Adalet`in yoluna dikenler atılacak “kalkınmanın yoluna turkuaz halı serilecekti. Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (ilitam) öğrencisiyim. Sınavlara katılma KHK kararı ile engellenecek kimseyi kimseye şikâyet edemeyecektim. Şikâyet edilebilecek tek merci Dergah-ı İlahi kalacaktı. Maddi manevi zarara uğratılacaktım.

OHAL`de hiç kimse bu halimizi görmeyecekti, ettiğimiz beddualar ise bazı fay hatırlarını kıracaktı.

Darbe girişimi başarılı olsaydı, tüm bunlar olacaktı. Elhamdülillah  darbe girişimi başarısız oldu. Fakat yukarıda bahsettiğim olacağı muhtemel tüm vakaları yaşadık gördük. Darbe girişimi başarılı veya başarısız olduğunda aynı sonuçları doğuruyorsa. Bir yerlerde bir şeyler ters gidiyor ve bir anormallik var.

Kimsenin, kimseye şikâyet edemeyeceği, etse de boş olduğu bir dünya, bir âlem!..

Allah sonumuzu hayra getire, bu sıkıntıları bitire.

ZİYA GÜMÜŞ - Şırnak Cezaevi 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir