Ortadoğu ve Mervan İbni Hakem` Popülizmi
Kabul etsek de etmesek de bugün İslam dünyası Hz. Osman sonrası yaşanan sıkıntıların daha beterini, baş gösteren siyasal kaosu ve Kerbelaları aratmayan iç hesaplaşmaları iliklerine kadar yaşamaktadır.
Hesaplaşma duygularının tavan yaptığı ortamlarda meselelere hangi yönden yaklaşırsanız yaklaşın, suçlamaların hedefi olmaktan kurtulmayacağınız gerçeği ortada durmaktadır.
***
İslam tarihini, halifeler dönemini, Hz. Osman'ın şehid edilmesiyle ortaya çıkan kargaşayı az çok hepiniz bilirsiniz.
İslam tarihinde bir bölümü “iyi niyet”, diğer bölümü “entrikalar” üzerine kurulu dramatik hadiselerin yaşandığı coğrafyanın 1.400 küsur yıl sonra yine aynı coğrafya olması tesadüf müdür bilinmez, ama benzer fitnelere bir kez daha aldanmanın tesadüf olmadığı kuşkusuzdur.
Hz. Osman'ın şehid edilmesiyle başlayan fitne ve karmaşa süreci, İslam tarihi boyunca “ibret alma” perspektifinden ziyade çoğu kez yeni fitnelere kapı aralamak maksadıyla irdelenmiştir. O dönemde yarım kalan “hesaplaşma”, farklı İslami ekoller arasında çoğu kez “hesaplaşmanın güncellenmesi” işlevine dönüştürülmüştür.
Durum bundan ibaret olunca da Müslümanların dersler çıkarmaktan imtina ettiği kocaman bir tarih, İslam düşmanlarının her devirde rahatlıkla iğfal edebildikleri bir birikime dönüştürülmüştür.
Hz. Osman'ın şehid edilmesi, o dönemde İslam toplumu için deyim yerindeyse pandoranın kapağını açmıştı. Hemen akabinde Hz. Ali'nin halife seçilmesi olayı vardı ki, bu da ne hedeflenen siyasal istikrarın yakalanmasına, ne de baş gösteren fitne hareketlerine engel olmaya yetmemiştir.