Şairlerin dilinden PEYGAMBER EFENDiMiZ
ORHAN ÖZSOY 7 DOĞRUHABER
Gökkubbe altında hiçkimse onun kadar övülmedi… Adı ki; çokça övülendi, Muhammed`ti (asm). Dünden bugüne şairler, edipler, onu övmek için naatler, kasideler kaleme aldılar. Kürsüler eskitti hatipler, bilinsin diye dürr-i yekta. Cahiliyenin tozuna bulanmış yürekleri hakikatin ziyasıyla pür nur eyleyen, ayağında asırlık bukağılarla bir yudum azadeliğe hasret kölelere umut tütsüleyen Efendimiz Muhammed Mustafa… O`nun (asm) için naat yazmak isteyen şair, o niyetle hokkaya kalem çaldığında, mürekkep dolu kalemden aşk süzüldü kahverengi varaklara… Şuara kaleme hakimdi evvelinde, şiire hakimdi. Sözkonusu Efendimiz (asm) olunca, ansızın kaybediyodu kelimelerini. “Ben kelamımla Efendimiz (asm)`i övmedim. Ancak Efendimiz(asm)`ı anarak kelamımı yücelttim.” Böyle demişti İmam-ı Rabbani hazretleri Mektubat-ı Rabbanisinde. Evet, çokça övülendi; kültürümüzde övgülerin en güzeli hep O`nun içindi.
“Âmine hâtun Muhammed ânesi
Ol sadeften doğdu ol dür dânesi…”
Bu cümleler Süleyman Çelebi`nin Mevlid-i Şerifinden döküldüğünde yüreğimize damlayan bir sevgi katresi olup, gönlümüzün her kapısından hoşamediler ile buyur edildi Muhammed Mustafa (asm). Asırlar taşıdı aşkını omuzlarında. O`nu sevmek gönüllere nefes veren ab-ı hayat oldu alemler ötesinden.
Efendimiz`in her devirde aşıkları var idi. Her devirde yüreği Efendimiz`in aşkı ile çarpan gönül erleri yaşamıştı. Sohbetleri gülden olan bir medeniyetin çocukları her devirde gül kokulu Peygamber`e aşk-ı muhabbeti aşikar eden nağmeler, dizeler sıraladılar biteviye. Gönüllerinde çiçeklenen aşk ile her dilden naatler söylediler En Sevgili`ye…
Yunus Emre, “Canım kurban olsun senin yoluna, Adı güzel kendi güzel Muhammed..” derken; cümle aşıkların gönlünde yatan, canlarına can katan, gözünden yaş akıtan Efendimiz`e olan aşkı tazeliyordu kendi devrinde. Canlar ki; ona kurban olacaksa, olsundu. Peygamber yoluna düşen bir can olmak gam değildi, bahtiyarlık vesilesi olurdu.
“Reh-i aşkında bî-sabr u şekîbim yâ Rasûlallah,
Seni her kim severse ben rakîbim yâ Rasûlallah”
diyen Nazim gibi gönül erleri Efendimiz(asm)`ı sevenleri rakip addeden bir gönül ile sevdiler O`nu. Sözlerin en güzelini onun için konuştular. Yüreği yanık şairler, dizelerinin en güzelini hep O`nun için yazdılar. Öyle derinden, öyle candan sevdiler Efendimiz (asm)`ı. Bu muhabbetin huzurunda kelam acze kapılmasın mı? Söz sükuta değmesin mi? Efendimiz (asm)`ı yazmak için, aşkını gönüllere kazımak için, her muhabbetlerinden Muhammed Mustafa (asm) hasıl olan, şairler sevmişti O`nu (asm). Güllerin en güzeline şiirin gülistanından güller toplamışlardı demet demet. Sunuyorlardı güllerin Efendisi, (asm)`a. Şairler sevmişti onu, şiirler yakılan bir gönülle…