Mavi Marmara davasında avukatlar salonu terk etti
Mavi Marmara davasında mahkeme heyeti müştekilerin bir kısmını dinlemeyi reddedince avukatlar ve müştekiler salonu terk etti.
Mavi Marmara gemisine, Akdeniz'in uluslararası sularında düzenlenen saldırıya ilişkin, aralarında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de yer aldığı 4 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar katılmazken, tarafları avukatları temsil etti.
Mahkeme heyeti müştekilerin bir kısmını dinledi ancak bir süre sonra ara verilmek istendi. Avukatların usül yönündeki itirazları üzerine tartışma yaşandı ve geri kalan müştekilerin dinlenmesi talebi de reddedilince avukatlar ve müştekiler salonu terk etti. Grup, adliyede bir süre protesto sloganları attı ardından basın açıklaması yapmak üzere adliye dışına çıkıldı.
Önceki celsede İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Arslan, mahkemeye ulaşan, "Türkiye ile İsrail Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşması" gereğince davanın düşürülmesi talebinde bulunmuştu. Mütalaa sonrası çıkan olaylar dolayısıyla duruşma, 9 Aralık'a ertelenmişti.
Duruşma öncesi adliye önünde açıklama
Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Mehmet Sarı, dünyanın birçok ülkesinde İsrailli yetkililere ve saldırıyı düzenleyen askerlere davalar açıldığını belirterek, " Savunmasız ve silahsız 10 kişi, tam donanımlı ordu mensupları tarafından yakın mesafeden ve taammüden katledilmiştir. İnsanlar, işkence ve kötü muameleye tabi tutulmuştur. Kadınlara ve erkeklere tacizlerde bulunulmuştur. Hulasa insanlık onuruna karşı suç işlenmiştir." dedi.
Hukukçular Derneği olarak açılan davaların takipçisi olacaklarını ifade eden Sarı, İstanbul'da görülmekte olan söz konusu davanın hukuka uygun ve adil bir şekilde sonuçlanması için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti.
Sarı, Mavi Marmara'ya saldırı davasındaki sanıkların insanlık suçu işlediklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Hukukçular Derneği olarak bu davanın insanlık onurunun korunması anlamında çok önemli bir dava olduğunun idrakindeyiz. Başından beri müdahili ve takipçisi olduğumuz bu dava, insanlığın davasıdır. Burada yargılananlar insanlığa karşı suç işlemişlerdir ve cezalandırılmaları gerekmektedir. Siyasi mülahazalar bu davanın kapsamı dışındadır. Bu saiklerle karar vermek hukuku ayaklar altına almak olacaktır. Bu, hukuk tanımazların aklanması anlamına gelecektir. İnsanlık gemisinde hayatını kaybedenlerin eli yakamızdan düşmeyecektir."
Grup, açıklamanın ardından duruşmanın yapıldığı İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesine geçti.
Ceza talepleri
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında, "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna azmettirmek"ten 9 kez ağırlaştırılmış müebbet, "mala zarar vermeye azmettirmek", "yağma suçuna azmettirmek", "eziyet suçuna azmettirmek", "haberleşmenin engellenmesine azmettirmek", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna azmettirmek", "yaralama suçuna azmettirmek" ve "silahla yaralama suçuna azmettirmek"ten, toplam 18 bin 32'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Kaynak: Al Jazeera, AA