• DOLAR 32.447
  • EURO 34.786
  • ALTIN 2443.575
  • ...
Kaybolmaya yüz tutan sanatı için destek bekliyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bitlis`in Ahlat ilçesinde 30 yıllık baston ustası olan Refa Gökbulak, kaybolmaya yüz tutan sanatının yaşatılması için yetkililerden destek bekliyor.

Osmanlı döneminde sanat erbabının devlet tarafından desteklendiğini belirten Gökbulak, günümüzde bu desteği bulamadıklarını söyledi.

Gökbulak, “Tarihte sanat erbapları sıkıntı yaşadıkları zaman saray tarafından korumaya alınırdı, maaş ödenirdi veya ürünleri satın alınırdı. Bu destek sayesinde sanat erbapları günümüze kadar gelmiştir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana ortalama her yıl bir sanat tamamen kayboluyor veya bir sanat erbabı hayata gözünü yumuyor, zengin birikimle göçüyor. Bir usta veya çırak yetiştirmeden gidiyor. Çünkü bazen çalıştırdığın insanın ihtiyacını giderip, yüksek maaş veremiyorsun. Devletin mutlak surette bu boşluğu doldurması lazım. Maalesef bu konuda ciddi bir destek görmedik.” dedi.

“Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatı korumakta yetersiz”

Şu ana kadar sanatçıların hakkını koruyacak herhangi bir kurum görmediğini dile getiren Gökbulak, sözlerine şöyle devam etti:

“Kültür ve Turizm Bakanlığı bu konuda biraz yetersiz kalıyor. Biz sanat erbaplarının sayısı parmak sayısını geçmeyecek kadar azdır. Bunların bakanlığımız tarafından korunması lazım. Şu ana kadar yapılmadı. Zengin işletmeler on ve üzeri sigortalı işçi çalıştırdıklarında devletin indiriminden faydalanıyor. Bu, bir işçi ve üzeri olursa bizler de yasadan faydalanırız. Bu bizim en tabii hakkımızdır. Ayrıca işletme sermayesine yapıldığı gibi bizim şartlarımıza uygun kredi tasarlanmasını da bekliyoruz.”

“Her gün bir sanat erbabı işletmesini kapatıyor”

Gökbulak, sanatlarını icra edenlerin günümüzde çok zor şartlar altında çalıştığına değinerek, “Bizi büyük esnafla bir görüp, esnaf ve ticaret odasına yönlendiriyorlar. Oradaki çalışmalar büyük esnaf için tasarlanan bir çalışma, bizim şartlarımıza uygun değildir. Vergi muafiyeti deniliyor ama birçok engel var. Bugün sanat erbabı çok zor şartlar altında, küçük atölyelerinde, ilkel şartlarda var olma mücadelesi veriyorlar. Ameliyat masasında acil müdahale bekleyen hasta gibi her gün bir sanat erbabı işletmesini kapatıyor.” ifadelerini kullandı.

“Bölgede yaşanan olaylar, işlerimizi olumsuz etkiliyor”

Yaşanan olaylar nedeniyle yerli ve yabancı turistlerin bölgeye gelmemesinden dert yanan Gökbulak, “Bölgenin çetin geçen kış şartları ve yaşanan olaylar nedeniyle pazar bulma konusunda zor günler yaşıyoruz. Baba mesleği olan bastonculuk sanatını 30 yıldır küçük atölyemde yaşatmaya çalışıyorum. Baston sanatı binlerce yıllık geçmişe sahiptir. Osmanlı`nın son dönemlerinde ve cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar insanların refah seviyesinin yükselmesiyle baston insanlarımızın gözünde farklı anlamlar kazanmıştır. Diğer birçok el sanatında olduğu gibi günümüz insanı artık kullanmıyor. Bu atölyede günümüz insanının göz zevkine ve ruhuna hitap edecek farklı tasarımlara yöneliyoruz. Bunda da başarılı olduk. Ahlat bastonu özel olarak sipariş verildiğinde yapılıyor. Devlet adamları ve önemli şahsiyetler de istiyor. Bu, Ahlat bastonunun geldiği noktayı göstermektedir.” şeklinde konuştu.

Ahlat bastonunun en büyük özelliğinin manda ve koç boynuzu ile ceviz ağacından yapılması olduğunu belirten Gökbulak, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Manda, koç ve sığır boynuzu çürümeye dayanıklıdır. Otantik ve görünüm itibariyle güzeldir. Bundan dolayı bizden öncekiler de bu hammaddeyi kullanmışlar. Biz de aslına sadık kalarak bunu kullanıyoruz. Çeşitliliği artırdık, manda ve koç boynuzlarını bastonlarımızda figür olarak kullanmaktayız. Gövde kısmında özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerin figürlerini kullanmaktayız.”

İnsanların alım gücüne ve göz zevkine hitap edecek tarzda ürünler yapmaya çalıştıklarını dile getiren Gökbulak, bastonların daha çok bireysel olarak kullanmak ve hediyeleşmek için alındığını sözlerine ekledi. (Şükrü Tontaş-İLKHA)








 

Bu haberler de ilginizi çekebilir