Bir anne ve babanın feryadı
Gaziantep`te 2008 yılında bir akrabasının evine giderken kaçırılan, aradan geçen 8 yıla rağmen halen bulunamayan Gül Gonca Çelik`in ailesinin feryadı yürek yaktı.
Gaziantep`te 8 yıl önce kaybolduğunda 10 yaşında olan ve bu güne kadar da hala bulunamayan Gül Gonca Çelik`in acılı ailesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak Başbakan ve Adalet bakanına seslenerek,“Allah (cc) rızası için sesimizi duyun yeter!” diye feryat ederek yetkililerden kızlarının bulunması için yardım istedi.
Kayıp kızının Ağrı ve Bilecik`te farklı tarihlerde sağlık merkezinde muayene girişi yaptığını, ancak buna rağmen kızının bulunması için yetkililerin gerekli adımları atmadığını belirten acılı baba Cuma Çelik, kayıp kızı için tüm girişimlerde bulunduğu halde hiç bir sonuç alamadığını söyledi.
Kızının hayatından endişe etmeye başladığını belirten baba Çelik, kızı Gül Gonca`yı kaybolduğu ilk günden beri kendi imkanları ile aradığı halde yetkililerin kızının bulunması için gereken adımları atmadığını belirterek, artık dayanacak güçlerinin kalmadığını ve kızının bulunmasını istediklerini ifade etti.
Gaziantepli Gül Gonca Çelik, 15 Mart 2008 yılında Şahinbey Kozluca Mahallesi'ndeki halasına gitmek için evden ayrıldı ve bir daha kendisinden haber alınamadı. 8 yıldır kayıp olan Gül Gonca`nın ailesi çaresizlik içerisinde kızlarının ölü veya sağ olarak bulunmasını istediğini dile getiriyor.
Kızını aradan geçen 8 yıla rağmen hala kendi imkanları ile aradığını belirten acılı baba Çelik, “Benim kızım 2008 yılının Mart ayında kaçırıldı. O gün, bu gündür kızımı hala kendi imkanlarım ile arıyorum. Bir tane sorumlu vali ya da kaymakam çıksın desin ki ‘ben bu kıza sahip çıktım` kızıma sahip çıkmadılar. Halen de çıkmıyorlar. Ben kimin kapısını çalayım. 8 yıldır ben kızımı arıyorum.” dedi.
“Gelin görün, ne haldeyiz”
Kızının ilk olarak Ağrı`daki bir sağlık merkezinde hasta girişinin çıktığını, bunun üzerine Ağrı`ya gittiğini ve Ağrı`ya gittiğinde sağlık merkezi yetkiliklilerin kendisine bir yanlışlık olduğunu söylediklerini ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
“Kızın Ağrı`da dediler. Bana Ağrı`da muayene olmuş dediler. Ağrı`ya gittim. Bu sefer de bana ‘yanlışlık olmuş` dediler. Daha sonra Bilecik`te muayenesi çıktı. Orada da ‘yanlışlık olmuş` dediler. Hayali mi bu? Sisteme de kim giriş yapıyorsa bunların da araştırılmasını istiyorum. Ben Cumhurbaşkanımdan, Başbakanımdan yani ‘ben anayım ve babayım` diyen devlete sesleniyorum. Sayın devlet baba! bize sahip çıkın. Gelin halimizi görün. Biz ne haldeyiz. Nasıl bir yaşam yaşıyoruz. Ben kızımı arayış içerisinde iken iki polis tarafından dövüldüm. Onların hakim ve savcıları taraf tutarak üstüne üslük bizi suçlu gördüler. Bu adalet mi? Benim aile geçmişim de araştırılsın. O sahip çıkmayanlar da araştırılsın. Ben devletten bunu istiyorum. Vali demek memleketin babası demek. Ama ben görmedim. Kaymakam`a gidiyorum. Yazı işleri masasında oturan şahıs bizi kapıdan kovuyor. Yani bu kimin makamı? Milletin mi makamı? Zenginlerin mi? Ben bir baba olarak bunu anlamak istiyorum. Bu evlat, atılmaz ki atasın.”
“Kızımın dosyasını kimler ihmal etmişse hepsinin ortaya çıkmasını istiyorum”
8 yıl önce kaybolan kızının 3 yıl önce bir hastaneye muayene girişi yapıldığını söyleyen baba Çelik, en son 2013 tarihinde kızı Gül Gonca Çelik'in Bilecik Gölpazarı ilçesinde muayene girişi yapıldığını ve bunu da 2016 tarihinde öğrendiğini belirterek, “Benim kızımın Ağrı`daki bir hastanede TC kimlik numarası çıktı. Ben Ağrı`ya gittim. Bana yanlışlıkla sisteme girilmiş diyorlar. ‘Sisteme kim yanlış girer?` diye sordum. ‘Birileri atabilir` dediler. Atabiliyorsa emniyet ve yargı olarak ortaya çıkarın. Türkiye Cumhuriyeti`ndeki hakim ve savcılara da sesleniyorum. Benim kızımın dosyasını kimler ihmal etmişse hepsinin ortaya çıkmasını istiyorum. Kızımın hastaneye giriş kaydı var. Savcı da hastaneden güvenlik kamerasının görüntülerini istedi. CD boş gelmiş. Nasıl boş CD gelir? Şimdi o savcı da gitti. Savcı bana dilekçe yazdırdı. Adamı tutuklayıp getireceklerdi. Hani gelmedi. Benim Rabbim canımı almadıkça ben bu işin peşini bırakmam. İhmal edenlerin de peşini bırakmam. Ben özellikle bu son zamanlarda kimseden bir bilgi alamıyorum. Araştırma devam ediyor. Dosya da açık. Oda benim çabalarım ile dosya açık. Yoksa dosya çoktan kapanmıştı.” ifadelerini kullandı.
Kimseden her hangi bir şey istemediğini sadece kızının bulunmasını istediğini söyleyen Çelik, “Benim şüphelendiğim şahıslara takipsizlik verilmişti. Ben de savcıya ‘bu ne?` diye sordum. Bana ‘Cuma bey, biz bunu formaliteden verdik` dedi. Bir evrak formaliteden verilir mi? Gereken işlemin de yapıldığını söyledi. ‘Telefon dökümleri burada` dedi. Şimdi de telefon dökümleri ortada yok. Ben sadece yavrumu istiyorum, başka bir şey istemiyorum. Ben yavrumun bulunmasını istiyorum. Kızımın bulunmasını ihmal edenlerin de araştırılmasını istiyorum.”şeklinde konuştu.
“Birileri bizim sesimizi Cumhurbaşkanı ve Başbakan`a duyurmuyor”
Kızının bulunması için çalmadık kapı bırakmadığını, defalarca medya aracılığı ile yetkililerden yardım istemesine rağmen her hangi bir sonuç alamadığını belirten acılı baba Çelik, “Birileri bizim sesimizi Cumhurbaşkanı ve Başbakan`a duyurmuyor. Birileri engel koyuyor. Neden engel koyuyorlar? Ben bunu anlayamıyorum. Ben 2008`den beri medyaya da çıktım. Dönemin savcısı ‘Cuma bey, CD`leri aldık, CD`ler ortada yok` dedi. CD`leri ne yaptınız? Her şey ortaya çıksın. Benim kızımı 3,5 yıl boyunca aramadılar. Bir araştırma yapmadılar. Yaptık gibi gösterdiler. Ben Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Adalet bakanıma sesleniyorum. Ben 2008`den beri hiçbir medyayı boş bırakmadım. Halen de çıkıyorum. Allah (cc) rızası için sesimizi duyun yeter!” diyerek feryat etti.
“Her an kızım gelir ve kızımı bulurum ümidi ve hayali ile yaşıyorum”
Tam 8 yıldır her kapı çaldığında kızının geldiğini düşündüğünü söyleyen anne Fatma Çelik ise, artık dayanacak gücünün kalmadığını söyleyerek, her gün kızının elbiselerini koklayarak ve fotoğraflarına bakarak teselli olmaya çalıştığını söyledi.
8 yıldır kayıp olan kızının bir an önce bulunmasını isteyen acılı anne Çelik, “Ben 8 senedir 10 yaşında kaybolan yavrumu arıyorum. Kızım sağ ya da ölü bulunmasını istiyorum. Ben artık dayanamıyorum. İnanın her kapı ve telefon çaldıkça korkuyorum. 4-5 kişi birden kapıya kaçıyoruz. Acaba kızımdan bir haber var mı? Ben kızımın elbiselerini ayrı bir yere koymuşum. Kızımın çeyizini bile hazırlıyorum. Her an kızım gelir ve kızımı bulurum diye. Ben bu ümit ve hayal ile yaşıyorum.”diye konuştu.
‘Allah (cc) rızası için sesimizi artık duysunlar, Yeter artık!` diyerek feryat eden anne Çelik, “ Kızımın sadece sesini duyayım bana yeter. Ben Cumhurbaşkanımıza ve Başbakan`ımıza Allah (cc) rızası için kızımın dosyasına el atmalarını istiyorum. Artık dayanacak gücüm kalmadı. Bana Allah (cc) rızası için yardım etsinler. Savcılara da sesleniyorum. Bu evlat kendilerinin evladı olsaydı ne yaparlardı? Her gittiğimizde bizi kapıdan kovuyorlar. Ben kimin kapısına gideyim. Dile kolay tam 8 senedir ben kızımın yolunu bekliyorum.”ifadelerini kullandı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)