• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.89
  • ...
`Camiler bodrum katlarına hapsedilmemeli`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bodrum katlarına hapsedilen camilerde rutubet, kanalizasyon, tesisat kaçaklarından kaynaklı su baskınları ve kötü kokular Diyarbakırlıların tepkisini çekiyor.

Hz. Muhammed`in hicret ederken ilk olarak mescit inşa ettiğini belirten Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen, Müslümanların kurdukları şehirlerde camilerin merkezde yer aldığını söyledi.

Müftü İşliyen, “Camiler toplanma, dinlenme noktasıdır. Müslümanların önemli işlerini konuştukları, istişare ettikleri, öğrettikleri ve öğrendikleri müstesna bir mekândır. Allah, mescitlerin harap edilmesini ve orada Allah`ın adının anılmasına engel olunmasını zulüm olarak nitelendirir. Müslümanların şehir planlamalarını mutlaka mescitleri ve camileri hesaba katarak yapması gerekiyor. İmar planları çıkarırken o bölgede meskûn olan, oturan, yaşayan insanlarımızın ibadet ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek kadar ibadet alanları, dini tesis alanları ayırmak gerekir. Bu mescitlerin, camilerin bodrum katlarında, izbe yerlerde, kapalı, hava almakta zorlandığımız, astım hastalarının inip iki rekât namaz kılmasının imkânsız sayılabileceği yerlere hapsedilmemesi gerekir.” dedi.

Depo bile olamayacak yerlerin mescit olarak kullanılmasının hiçbir cazibesi olmadığına değinen İşliyen, sözlerine şöyle devam etti:

“İnsanlarımız buralarda ibadet etmenin bir cazibesini göremiyor. Belki de bürosunda seccadesini sererek mescide inmemek için tek başına namaz kılmak durumunda kalıyor. Biz rabbimize kulluk için yaşıyoruz. Onun için hayatın gayesi olan ibadetin, bu gayeye uygun nezih ve güzel mekânlarda yapılmasına çaba göstermek lazım. Camiler ve mescitler sadece namaz kılınan yerler değildir. Özellikle Kur`an`ın okutulup okunulduğu, öğretildiği, öğrenildiği ve Kur`an ahlakının yaşayarak gösterildiği, çocuklarımızın eğitimden geçirildiği, çocuklarımıza İslam`ın ve Kur`an`ın güzelliklerinin öğretildiği mekânlar olmalıdır.”

“İmar planını yaparken camileri birinci sıraya alın”

Müftü İşliyen, yeni yapılarda mescit olarak ayrılan yerlerin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirerek, “Müteahhitlik, taşeronluk yapan kardeşlerimize, imanlı, inşaat işiyle uğraşan, planlama işiyle uğraşan, ruhsat işiyle uğraşan bütün yetkililere sesleniyorum. Lütfen imar planını, evleri ve apartmanları yaparken ibadet ihtiyacını birinci sırada çözdükten sonra planlarımızı ve işlerimizi onun üzerine bina edelim. Bittikten sonra hangi depoyu mescide çevirelim gibi bir arayışa girmek yerine önce mescitlerimizi planlayalım. Daha sonra kalan kısmını yapma yoluna gidelim. Nefes alınamayan, ışık görmeyen, güneş almayan, eğer bir kaçak varsa suların damladığı, parlak kâğıtlarla kocaman boruları örttüğümüz mekânlardan mescitlerimizi kurtaralım.” şeklinde konuştu.

Bodrum olarak kullanılan yerlerin mescitlere dönüştürülmemesini isteyen Diyarbakırlılar ise ibadet mekânlarının en güzel yerlerde olması gerektiğini ifade ettiler.

“Mescitler en güzel yerlerde yapılmalıdır”

Asker Mehmet Selim Mescidi cemaatinden Zülfi Yaşar, “Mescitlerin alt katlarda bodrumlarda olmasından dolayı kokular olabiliyor. Buda cemaati rahatsız ediyor. Yağmur yağdığı zaman mesela bu yağmur suyu içeriye dökülüyor. Tabi ki daha büyük camiler olsa daha güzel olur.” ifadelerine yer verdi.

Cami cemaatinden Ramazan Tekin ise “Mescitlerin bodrum katlarındansa giriş katlarında olması daha iyi olur. Bodrum su çekiyor temizlik sıkıntısı oluyor. Ne kadar yüksek olsa o kadar iyi olur. Öğrencilerin de geliş gidişleri için iyi olur.” şeklinde konuştu.

Ramazan Yalçın, “Mescitlerin bodrum katlarında olması uygun değildir. Mescitler dinimizi simgeleyen can damarlarımızdan birisidir. Allah`a şükür uygun yerler var, en güzel yerlerde yapılabilir. Niye bodrumlarda yapılıyor ki?” ifadelerini kullandı.

Mescitlerin halka açık alanlarda olması gerektiğini belirten Abdullah Demir, “Mescitlerin açık alanlarda olması lazım, bodrumlarda değil. Yani bodruma layık değildir. Mescit güzel bir yerde, insanların ulaştığı bir yerde olmalıdır. Açıkta, milletin en çok olduğu yerde olması lazımdır.” dedi.

Camilerin bodrum katlarında olmasından dolayı kasvetli göründüklerini söyleyen Ahmet Savaş Erdoğan, şunları söyledi: “Mescitler bodrumlarda karanlık ve kasvetli görünüyor. İnsan gitmek istemiyor. Camilerin yüksek, güzel bir yerde olması lazım.”

Mescit yerlerinin seçimine dikkat edilmesini isteyen Şeyhmus Demir ise mescitlerin ev gibi temiz olması gerektiğini söyledi. (Hüseyin Genel/M. Sıddık Bilge-İLKHA)
































 

Bu haberler de ilginizi çekebilir