"Boğazımızdan bir kuru ekmek geçsin ki açlıktan ölmeyelim"
Savaşın devam ettiği Suriye'de incelemelerde bulunan Bingöl İHH Derneği Başkanı Muhittin Gilli, Halep'te tam anlamıyla bir insanlık dramı yaşandığını söyledi.
Suriye’de rejimin ve Rusya katliamlarının aralıksız devam ettiğini söyleyen Bingöl İHH Derneği Başkanı Muhittin Gilli, yerle bir edilen bina enkazları altında çocuk ve kadın bedenleri çıktığını tüm dünyanın gördüğünü söyledi.
Savaşın devam ettiği Suriye’de incelemelerde bulunan Gilli, oradaki izlenimlerini İLKHA’ya anlattı.
Türkiye ve Suriye tarafında bulunan kampları gezen Gilli, “Reyhan’lıdaki fırında günlük 15 ton un ile ekmek yapılıyor. Kilis tarafında da İHH’ya ait bir fırınımız daha var. Toplamda diğer fırınlarla beraber günlük 2 milyon ekmek yapılıyor.” dedi.
Reyhanlı tarafında bulunan Suriyelilere yardım etmeye devam ettiklerini ifade eden Gilli, “Orada hastane ve yetimhaneye ziyaretimiz oldu. İHH’nın dünyada bir ilk olarak oluşturduğu yetim köyünü de orada ziyaret ettik. Bir ay içerisinde açılışı yapılacak. Bine yakın yetimimiz o köy içerisinden olacak ve tüm eğitimleri, yaşamları o köy içerisinde karşılanacak. Burası 100 dönüm üzerine kurulmuş bir tesistir.” diye konuştu.
Gilli, “Kilis tarafındaki lojistik merkezini de ziyaret ettik ve iç tarafa geçtik. Oradaki kampları ziyaret ettik. Birkaç gün önce inanın orada bulunan fırınlarda un tükenince hizmet durma noktasına gelmişti. Tekrar Türkiye’de un yardımı kampanyası başlatıldı. İnsanlarımızın gayretleriyle fırınlarımız tekrar harıl harıl çalışmaya başladı. Burada günlük 25 bin Suriyeli kardeşlerimize sıcak yemek veriyoruz. Yemekler Kilis’teki lojistik merkezlerde pişirilip tırlarla Suriye tarafına götürülüp oradaki insanlara sıcak olarak dağıtılıyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye tarafında bulunan Suriyelilerin yaşam şartlarının daha rahat olduğunu ama Suriye tarafında çok büyük sıkıntılar yaşandığını ifade eden Gilli, “Suriye tarafındaki konteyner kentlerini de çadır kentleri ziyaret ettik. Konteyner kentler biraz daha normal. Bin konteynerden oluşan konteyner kentlerde bin aile yerine bin 500 aile yaşıyor. Bunlar yine normal şartlarda hayatlarını sürdürüyor. Çadır kentleri gezdik durum çok vahim, kanalizasyon kokusundan orada geçilmiyor. Çadırların altından kanalizasyon suları akıyor. İnsanlar zor şartlarda o çadırlarda yaşam mücadelesi veriyorlar.” diye belirtti.
Suriye tarafında bir hastane yapıldığını da sözlerine ekleyen Gilli, “Yine Şam Üniversitesi adıyla bir üniversite kuruldu. Şu an eğitim veriliyor. 4 fakülteden oluşan bir üniversitedir ve şu ana kadar bahsettiğimiz yerlerde İHH ve kardeş dernekler tarafından iyi hizmetler yapılıyor.” dedi.
“Oradaki insanlar şunu söylüyor; ‘Biz burada bulunan çadır kentlerde yaşamaya alıştık, ama bir isteğimiz var. Boğazımızdan bir kuru ekmek geçsin ki açlıktan ölmeyelim. Diğer şekilde ölümü göze almış durumdayız.” Diye aktaran Gilli, şunları dile getirdi:
“Tabi Halep daha büyük bir sıkıntı yaşıyor. Oradaki son bir hastane vardı oda vuruldu. Şu an Halep’te hastane yok. Ölen ve yaralı olan insanları orada hastane olarak kullanılan yerlerin önüne koyarlar, çok az sayıda doktor var. Gerekli tedavi yapmak için alet ve ilaç yok. Ağır olan hastalara karışamıyorlar, kenara koyuyorlar. Durumu biraz daha hafif olan hastalara bakıyorlar. Ağır olanları ceset torbalarına koyuyorlar, ara sıra gelip bakarlar, ölmüşlerse götürüp defnederler, ölmemişlerse beklerler. Onlara müdahale edecek imkânları yok.”
Halep’in Rusya ve Esed bombardımanı altında yok olmayla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Gilli, “Her şeye rağmen oradaki insanlar yaşamaya çalışıyor ve yaşamaya gayret ediyorlar. ‘Açlıktan ölmeyelim, soğuktan donmayalım’ feryatları var. Bize muhakkak yardım edin diyorlar. İHH olarak tekrar kış kampanyasına başladık. Un, ekmek ve oranın ihtiyacı olan her şey için biz de kampanyamızı başlattık. İnsanlarımızdan tek bir isteğimiz var; herkes üzerine düşeni yaparsa kardeşlerimizin ihtiyacına cevap vermiş oluruz.” şeklinde konuştu. (Nihat Kanat-İLKHA)