DOĞRUHABER / HABER MERKEZİ 

Dolar ateşinin düşmemesi üzerine Ekonomi Koordinasyon Merkezi, Başbakan başkanlığında son 15 gün içerisinde 3 toplantı gerçekleştirdi. Toplantılarda alınan kararların önümüzdeki hafta açıklanması beklenirken özellikle dolar`ın kullanımıyla ilgili halktan talep edilenlerin devlet kurumları nezdinde nasıl karşılık gördüğü veya göreceği merak konusu oldu. Yapılan çağrılar doğrultusunda dolarları bozmak için döviz bürolarına koşan halktan ayrı olarak TÜRKSAT, Diyanet gibi diğer devlet ve kamu kurumlarının, verdikleri hizmetler karşılığında aynı adımı ne zaman atacakları sorgulanıyor. Maliye Hukuku Uzmanı Dr. Av. Murat Sadak, döviz ile ilgili tedbir alınırken, bunun öncelikli olarak devletin resmi kurumlarından başlaması gerektiğini ifade etti. Çağrıya halkın hemen cevap verdiğini ancak devlet kurumlarının ağır davrandığını belirten Sadak, “Dolar karşılığında hizmet veren kurumların bir an önce vatandaşa TL ile hizmete başlaması gerekir” şeklinde konuştu.

“#BOZDOLARI” KAMPANYASI İLE VATANDAŞTAN DESTEK

Cumhurbaşkanının çağrısının ardından sosyal medya üzerinden TL`yi korumaya yönelik “Oyunu bozalım, dövizleri bozduralım” sloganıyla “#BozDoları” kampanyası da başlatıldı. Söz konusu kampanyaya Türkiye genelinde vatandaşlar destek oluyor. Pek çok vatandaş ellerindeki dolarları bozdurmaya başladı.

Tüm bu yaşanan gelişmelerin üzerine esnaf da harekete geçti. Dolar bozdurduğuna dair makbuz getiren vatandaşlara imkânlar sunan esnaf, böylelikle ülke ekonomisine katkı sağlamayı amaçlıyor. Yapılan tüm bu fedakârlığa karşın, devletin resmi kurumlarının da dolar ile hizmet vermemesi yönünde çağrı yapılmaması vatandaşın dikkatinden kaçmadı.

DEVLET HALA DOLAR KARŞILIĞI HİZMET VERİYOR

Konu ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Maliye Hukuku Uzmanı Dr. Av. Murat Sadak, döviz ile ilgili tedbir alınırken, bunun öncelikli olarak devletin resmi kurumlarından başlaması gerektiğini ifade etti. Çağrıya halkın hemen cevap verdiğini ancak devlet kurumlarının ağır davrandığını belirten Sadak, “Dolar karşılığında hizmet veren kurumların bir an önce vatandaşa TL ile hizmete başlaması gerekir” dedi. Fedakârlığın hep halktan beklenmemesi gerektiğini belirten Maliye Hukuku Uzmanı Sadak, “Fedakârlık hep halktan bekleniyorsa bu büyük bir çelişki olur. Diyanet de, TÜRKSAT da başka kurumlar da bir an önce TL`ye geçiş yapmalı. Bu uygulama anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir anlayış değildir. Devlet vatandaşından istediğini önce kendisi yapmalıdır. Yoksa günü birlik pansuman tedbirlerle bu sorun çözülmez. Kalıcı ve güçlü tedbirlerin alınması gerekiyor, bunun içinde de öncelikle devlet kurumları olmalı” şeklinde konuştu.

“Dolar emperyal bir mantığın temsilcisidir”

İstanbul`da AVM açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, döviz ve faizin birer sömürü ve baskı aracı olduğunu yineleyerek, “Döviz bir baskı aracıdır ve karşılığı olmadan bastırılan bu parayla yüz milyarlarca dolar birilerine akmaktadır. Mesele bu. Bir defa bizim bunu çözmemiz lazım. Niçin yastığının altında karşılığı olmayan bu parayı saklayacaksın. Gelin bu parayı milli paramıza çevirelim. Milli değerlerimize sahip çıkacağız. Dem bu dem, zaman bu zaman. Gelin şu anda dolarınızı, avronuzu TL`ye çevirin. Bizi yıkmak, bizi mahkum etmek isteyenlere karşı yastığımın altında varsa bu para hemen bunu TL`ye çevirmeliyim. ‘Efendim zarar edersek ne olur?` Bak, bu millidir, bunda bereket vardır, bundan zarar etmezsin merak etme. Asıl zarar ettiren öbürüdür. Çünkü öbürü emperyal bir mantığın temsilcisidir.” diye konuştu.

Basireti bağlanmış bazı iş çevrelerinin de bu sürece destek verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi ne yapıyorlar, burası çok önemli; Bakın bu kez borsa, döviz, faiz bütün bu manipülasyonlar üzerinden bunu başarmaya çalışıyorlar. Maalesef basireti bağlı kimi iş adamları, dernekleri de bu sürece alenen destek oluyorlar. 28 Şubat dahil bu milletin iradesine yönelik tüm vesayet girişimlerinde ilk sırada saf tutmuş bir yapıdan başka türlü hareket etmesini beklemek elbette aşırı iyimserlik olur.” ifadelerini kullandı.

‘FAİZ SÖMÜRÜ ARACIDIR, YALNIZLIĞIMI BİLİYORUM; AMA MÜCADELEMİ SÜRDÜRECEĞİM`

Faiz konusunun çözülmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, bu konuda yalnız bırakıldığını; ama mücadele etmeye devam edeceğini söyleyerek şöyle konuştu: “Faiz meselesini çözmemiz gerekiyor. Yalnızlığımı biliyorum; ama mücadelemi sürdüreceğim, kararlıyım. Faizi önemli bir sömürü aracı olarak görüyorum, faizi emperyalist mantığın en önemli sömürü araçlarından biri olarak görüyorum ve faizi yatırımcıyı köşeye sıkıştırma aracı olarak görüyorum. Şu anda Türkiye`de en yüksek parayı kazanan reel yatırımcı değildir. En yüksek parayı kazanan finans sektöründe olanlardır.” ifadelerini kullandı.