`İslam coğrafyası Hz Ömer`lere muhtaçtır`
Peygamber Sevdalıları Platformu Van İl Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen "Faruk`u Adil Hz. Ömer" programında, Hz. Ömer`in hayatından kesitler sunularak, cesaretine ve adaletine vurgu yapıldı.
Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından "Kasım Ayı Sahabe Ayı" etkinlikleri kapsamında Van`da "Faruk-u Adil Hz. Ömer" programı yoğun bir katılımla gerçekleşti.
Programa HÜDA PAR GİK Üyesi M. Mehdi Oğuz, HÜDA PAR Van İl Başkanı Rasim Saygın, kanaat önderleri, STK temsilcileri ve halk katıldı.
İpekyolu Merkez İmam Hatip Lisesi konferans salonunda düzenlenen program, Edremit TOKİ Camisi İmam Hatibi Muhammed Sincan'ın Kur`an tilavetiyle başladı. Ardından Grup Rahmet sanatçıları ilahiler seslendirdi.
Düzenlenen etkinlikte konuşan Faysal Aslan, bir konuşma yaparak Hz. Ömer (r.a) hayatından kesitler sundu. Aslan, Müslüman liderlerin kendi din kardeşlerinin kanını oluk oluk akıttığı bu zamanda, İslam coğrafyasının Hz Ömerlere muhtaç olduğunu söyledi.
Hz Ömer`in örnek şahsiyetinden bahseden Aslan, "Hz Ömer`i anmak, anlamak hele bu çağda, bu yüzyılda Müslüman liderlerinin kendi din kardeşlerinin kanını oluk oluk akıttığı bu zamanda son derece önemlidir. İslam coğrafyası Hz Ömerlere muhtaçtır. Hz Ömer`i tanımaya ve anlamaya muhtaçtır. Hz Ömer`in hayatını dile getirmek gerekiyor. Onun İslam tarihindeki o liderliğini anlaya bilmek için onun hayatının evvelinde ta İslam`dan önce nasıl bir şahsiyet olduğunu da görmek gerekiyor. Hz Ömer küçüklüğünden itibaren zeki ve okuma yazma oranının çok düşük olduğu Mekke toplumu içerisinde küçük yaşta okuma-yazma öğrenen ve bu yeteneği, zekâsıyla Dâru`n-Nedve`de çok önemli görevler alan bir insandır. Dâru`n-Nedve`de görev alabilmek için belli bir yaşta olmak gerekirken, Hz Ömer oraya çok genç yaşta girmiştir." dedi.
Mekke`den Medine`ye hicret edilmeden önce, Hz Ömer`in sergilediği cesaretin Müslümanlar için bir örnek teşkil ettiğine dikkat çeken Aslan, "Hz Ömer, ‘Ey Mekkeliler ben Medine`ye hicret ediyorum. Kim anasını evlatsız, çocuğunu yetim, karısını dul bırakmak istiyorsa karşıma çıksın` deyip, meydan okuyarak Mekke`den ayrılıyor. İşte, Hz Ömer`in cesareti. Aslında bu bizim içinde bir metot ve bizim için bir yöntemdir. Gücü kuvveti olan Müslümanların, diğer zayıf Müslümanlara bu şekilde örnek ve öncülük etmesi lazımdır. Hz Ömer burada zayıf olan Müslümanların kendilerini güvende hissetmesi ve gizlice yaşamış oldukları İslam`ın hak olduğu konusunda tereddüt etmemesi için örnek davranışlar sergilemiştir." diye konuştu.
Hz Ömer, hak ile batılı ayıran bir şahsiyet olduğu için, Hz Muhammed'in kendisine "Faruk" dediğini aktaran Aslan, "Hz Ömer öyle bir şahsiyettir ki Peygamber Efendimiz (sav) ona, ‘Faruk` demiştir. Yani hak ve batılı ayıran kişi. Peygamber Efendimize (sav) acaba Hz Ömer`in hangi olayları, hangi durumları onun bu adı vermesine yol açmıştır. Aslında bakmak lazımdır, Hz Ömer`in davranışları çoğu zaman vahiyle desteklenmiştir." diyerek, örneklerle açıkladı.
"Müslümanları güçlü kılan adalettir"
Müslümanları güçlü kılan tek şeyin adalet olduğunu ve Müslümanları yenide güçlü kılacak şeyi de yine adalet olduğunu vurgulayan Aslan, konuşmasının sonlarında şunları kaydetti:
"Hz Ömer, hem Faruk'tur, hem de adildir. Hz Ömer adliye teşkilatını valilerin elinden almıştır. Yönetici aynı zamanda mahkemelere bakmayacaktır. Bu da kadılar tahin edilmiş demektir. Günümüzün değişiyle bağımsız mahkemeler kurmuştur. Ve bu bağımsız mahkemeler valiyi bile yargılamışlardır. Bunlardan bir örnek de Amr Bin As bir vali olduğu halde çocuğu, Hz Ömer`in elinden kırbaç yemiştir. Acaba bugün normal bir vatandaş ile bir devlet başkanının çocuğu yargılansa aynı durum meydana gelebilir mi? Devletleri ayakta tutan adettir. Ve Hz Ömer, öyle bir adalet tesis ediyor ki feth edilen her yerde insanlar kendiliğinden Müslüman oluyorlar. Müslümanları güçlü kılan adalettir. Müslümanları güçlü kılacak olan yine adalettir."
Yapılan konuşmalardan sonra Hz. Ömer'in hayatı ile ilgili sinevizyon gösterimi ve ardından program sunucusu Murat Bayram`ın, okuduğu dua ile son buldu. (Yılmaz Sönmez-İLKHA)