Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsa Yüceer, İslam`ın ilk öğretmenin Hz. Muhammed olduğunu ifade ederek, günümüz eğitimcilerin onu örnek alarak, hak ile batılı, doğru ile yanlışı, şer ile hayrı birbirinden ayıran, sağlıklı düşünebilen, doğru kararlar verebilecek nesiller yetiştirmek mecburiyetinde olduklarını söyledi.

Öncelikle eğitimcilerin öğretmenler gününü kutlayan İsa Yüceer, ilk emri ‘oku` olan bir dinin mensupları olarak ömür boyu öğrenmek gerektiğinin altını çizdi.

İslam`ın ilk öğretmenin Hz. Muhammed olduğunu hatırlatan Yüceer, Hz. Âdem`den günümüze vahyin gölgesinde insanlığın nasıl yetiştirildiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:

 “Hz. Peygamber ‘İlim talep etmek, erkek ve kadın herkese farzdır` diye buyuruyor.  Buradan hareketle bizim eğitim-öğretim gibi bir planımız ve projemiz vardır. Yüce Allah, eğitim ve öğretim için aramızda seçtiği şahsiyetleri peygamber olarak göndermiştir. İlk önce Âdem Aleyhisselam aldığı vahiy doğrultusunda çocuklarını, torunlarını, yetiştirmiştir. Bu süreç böyle devam edegelmiştir. Son olarak Allah, Hz. Muhammed`i göndermiş ve sistem böyle kurulmuştur. Peygamber, Cebrail`in gözetiminde yetişmiş eğitim ve öğretim almıştır. İlk medreseyi, Mekke`de Nur Dağı Hira mağarası olarak görmekteyiz. Çünkü ilk vahiy buraya inmiştir.”

“Her şeyden önce çocuklara iyi örnek olmak zorundayız”

Öğretmenlerin öğrencileri tarafından takip edildiği için öncelikle kendilerini iyi yetiştirmeleri gerektiğini ve örnek davranışlarda bulunmalarının önemli olduğunu vurgulayan Yüceer, “Her şeyden önce numune olmak durumundayız. Örnek olmak zorundayız. Çocuk bizim her hareketimizi, her sözümüzü ve her davranışımızı takip etmektedir. Mesela bir öğretmen arkadaş sigara içiyorsa, bunu da talebeleri görüyorsa, bundan olumsuz bir şekilde etkilenecektir. Öğretmen arkadaş dikkat etmeyerek, ağzından olumsuz sözler çıkarırsa, bu sözler aynen çocuğun hafızasına, kafasına yerleşmektedir. Toplumumuzda yanlış bir algı vardır. O da yıkmak, kırmak, kulak çekmek, kötü alışkanlıkları sergilemek… Çocuk bu davranışları gördüğü zaman bunu aynen diğer arkadaşlarına kendisi de uygulamaya çalışıyor.” dedi.

“Öğretmenler duyarlı olmak zorundadır”

Çocukların, içinde bulunulan zamanın şartlarına göre yetiştirilmesi gerektiğini belirten Yüceer, “Önce kendimizi yetiştireceğiz, ardından çocukları da Allah`ın emaneti olarak yetiştireceğiz. Bir öğretmen olarak derse 5 dakika geç geliyorsanız, biraz erken çıkıyorsanız, dersi gereği gibi yapmıyorsanız, derste hikâyeyle dalga geçer gibi vakit geçiriyorsanız, umursamıyorsanız,  çocuklara bilgi yüklemiyorsanız, çocukları doğru dürüst yetiştiremiyorsanız, işte bu haram lokmanın yollarından biridir. Öyleyse biz duyarlı olmak zorundayız. Biz çağımızı yaşıyoruz ama çocuklarımız bizden sonraki çağları yaşayacaklardır. Çocukları bizden sonraki döneme göre yetiştirmek zorundayız. Bilim ve teknoloji dönemindeyiz. Öyleyse onları bu şekilde yetiştirmek zorundayız.” diye konuştu.

“Hak ile batılı, doğru ile yanlışı ayıran, sağlıklı düşünebilen, doğru kararlar verebilecek nesiller yetiştirmek mecburiyetindeyiz”

Çocukların manevi eğitimine önem verilmesi gerektiğini belirten Yüceer, sözlerinin devamında şunları ifade etti:

“Çocuk nasıl ki, açlığa karşı yeme ve içme ihtiyacı hissediyorsa, soğuğa karşı giyinme ve barınma ihtiyacı hissediyorsa, bu anlamda çocukların manevi ihtiyaçlarını da karşılamak durumundayız. Onların zihninde oluşan ve hatta zihinlerine gelen yanlış düşüncelerin, Batılı düşüncelerin, kötü olduğunu anlatmak zorundayız. Bilginin en doğrusunu öğretmek mecburiyetindeyiz. Böylece gelecekte yetişmiş bir nesil ortaya çıkacaktır. Hak ile batılı, doğru ile yanlışı, şer ile hayrı birbirinden ayıran, sağlıklı düşünebilen, doğru düşünen ve doğru karar veren, isabetli karar veren nesiller yetiştirmek mecburiyetindeyiz.”  (Şükrü Tontaş-İLKHA)