Devlet yol kapattı! köylüler mağdur oldu
Kaçakçılıkla mücadele adı altında yolları kapatılan Ağaçdere köyü sakinleri hastalarının, okula giden çocuklarının mahsur kaldığını, kazma-kürekle açmaya çalıştıkları yollarının kepçelerle her defasında yeniden bozulduğunu dile getirdiler.
Bitlis’te akıllara durgunluk veren bir olay yaşanıyor. Kaçaklık yapılıyor gerekçesiyle yollarının devlet tarafından kapatıldığını dile getiren köylüler, bu uygulamaya bir anlam veremediklerini, yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini söylediler.
Bitlis merkeze bağlı Ağaçdere (Xaçukan) köy yolu, kaçakçılar tarafından kullanılıyor iddiasıyla ulaşıma kapatıldı. Mağduriyetlerini dile getiren köy sakinleri, kaçakçılık iddiasıyla köy yollarının kapatılmasının kendilerini mağdur etiğini, kaçakçılığın önlenmesi adına yapılan uygulamanın tüm köye büyük sıkıntılar yaşattığını ifade ettiler.
Defalarca yetkili mercilere, valiliğe yollarının açılması için sözlü ve yazılı olarak müracaat etmelerine rağmen bir sonuç alamadıklarını belirten köy halkı, mağduriyetlerini anlatırken Ağaçdere’de “güvenlik korucusu” olan diğer bir köylüyse kepçelerle yolu kapatmaya gelen rütbeli askere bunun doğru bir uygulama olmadığını ifade etmesiyle darp edildiğini ve ardından merkeze çağrılarak silahının da kendisinde alındığını söyledi.
Yolların kapatılmasıyla taşımalı eğitim gören çocuklar okullarından olurken, köyde bulunan diyaliz hastaları da çaresizce bekliyor.
Köyde sürekli hastaneye gidip gelmek zorunda olan raporlu hastaların olduğunu dile getiren köy sakinlerinden Faris Gökçür, hastalarını kaybetmeleri halinde sorumluluğun yetkililerde olacağını belirtti.
“Köydeki ağır hastalarımızı hastaneye götüremiyoruz”
Tüm girişimlere rağmen muhatap bulamadıklarını belirten Gökçür, şunları söyledi: “İki aydan bu yana kaçakçılarla mücadele adı altında devlet tarafından yolumuz kapatılmıştır. Eşim hastadır. 15 günde bir diyalize girmesi için hastaneye götürmek zorundayım. Fakat yolumuzun kapalı olması nedeniyle götüremiyorum. Defalarca yetkililere dilekçe verdim. Valimizle görüşme talebimiz kabul edilmiyor. Görüşmemize izin verilmiyor. Milletvekilimize hem şifahen hem de dilekçe vermemize rağmen, yapılacak denilerek ilgilenilmiyor. Seyitava istikametinden gelen yolumuz, ana yola 2 kilometrelik mesafededir. Bu yolumuz kapatıldı. Bitlis-Diyarbakır Karayolu istikametinden gelen yol ise ana yola 8 kilometre mesafededir. Bu yol da kepçelerle bozarak kullanılamaz hale getirilmiştir. Bizler gerçekten mağduruz. Belirli zaman aralığında hastaneye gidip diyalize girmesi gereken hastalarımız var. Şu an yol olmaması nedeniyle götüremiyoruz. Hastalarımıza bir şey olması halinde bunun sorumlusu yetkililerdir. Biz valimizden yardım istiyoruz.” dedi.
“Biz kazma kürekle açıyoruz, devlet kepçeyle bozuyor”
Kaçakçılarla mücadele adı altında kapatılan köy yolunda kendilerinin mağdur edildiklerini söyleyen Medeni Gökçür, “Gördüğünüz gibi köy yolumuz devlet tarafından kaçakçılarla mücadele adı altında kapatılmıştır. Fakat bu kaçakçıları değil, bizleri mağdur etmiştir. Kaçakçılar her hâlükârda işlerini yapıyorlar. Ama biz hastaneye gitmesi gereken hastalarımızı dahi götüremiyoruz. Defalarca valilik başta olmak üzere diğer yetkili yerlere başvurduk. Ama bir netice alamadık. Seyitava istikametinde gelen yolumuzu kapatmışsanız, en azında Bitlis-Diyarbakır istikametinden gelen yolumuzu açın. Tüm girişimlerimize rağmen kimse bizimle muhatap olmuyor. Sürekli cumhurbaşkanımız ve başbakanımız, ‘Gücümüzü milletten almışız’ diyorlar. Ama maalesef millet olarak muhatap bulamıyoruz. Şu an her iki yolumuz da kapalıdır. Kendi imkânlarımızla Bitlis-Diyarbakır istikametinde gelen yolu, köylülerle birlikte kazma kürekle biz açıyoruz, onlar kepçeyle kapatıyorlar. Kış geldi, yolumuz kapalı olması nedeniyle hiçbir hazırlık yapamadık. Metrelerce kar yağarsa, biz bu hastalarımızı nasıl götüreceğiz. Yetkililerden insanlık namına acil yardım bekliyoruz.”
“Köy yolu kapatıldığı için çocuklarımı okula gönderemiyorum”
Yolun kapatılması nedeniyle üç çocuğunu okula gönderemediğini dile getiren Bülent Görgülü, hem köylünün mağduriyetinin giderilmesini, hem de çocuklarının kısıtlanan eğitim haklarına kavuşması için yollarının yapılmasını istedi.
Görgülü, “Üç tane çocuğum var. Geçen sene kendi imkânlarımla okula her gün götürüp getiriyordum. Bu sene çocukların eğitimine devam edebilmesi için taşımacılık eğitimden faydalanmak adına il milli eğitim müdürlüğüne başvurdum. Taşımacılık eğitiminden faydalanacağımızı söylediler. Şimdi yollarımızın kapatılması nedeniyle, servis köye gelemiyor. Ben de çocuklarımı okutamıyorum. Şimdi ben ne yapayım? Hayvancılıkla geçimimi sağlıyorum. Şehir merkezine taşınsam kendimi nasıl geçindireceğim? O zaman ben çocuklarıma bakamam. Nafakamı temin edemem. Şu an bizler mağdur edilmişiz. Çocuklarımız eğitim haklarından mahrum bırakılmış. Biz yetkililerden bu mağduriyetimizin göz önünde bulundurulmasını istiyoruz. Bizler de bu ülkenin evlatlarıyız. İnsanlık namına bu mağduriyetlerimiz giderilsin.” diye konuştu.
“Yol olmayınca ben ne yapacağım köyde?”
Yollarının kapatılması nedeniyle, saman alamadığından dolayı hayvanlarının büyük çoğunluğunu satmak zorunda kaldığını dile getiren İsmail Gökçür ise şöyle konuştu:
“İki aydan bu yana köy yolumuz kaçakçılarla mücadele gerekçesiyle kapatılmış durumda. Defalarca bu mağduriyetimizi dile getirdik. Köye araba gelemediği için gıda ihtiyacımızı kendi sırtımızda ve hayvan sırtında taşımaya çalışıyoruz. Hastalarımız olduğunda saatlerce yol yürümek zorunda kalıyoruz. Yol olmadığından dolayı hastaneye gitmemeye çalışıyoruz. Hayvanlarımın büyük çoğunluğunu sattım. Geri kalan hayvanları da satıp köyden çıkmak zorunda kalmışım. Şimdi yol olmayınca ben ne yapacağım köyde? Mecbur çıkmak zorundayım. Çıksam şehir merkezinde yapacak bir işim de yok. İki arada bir derede kalmışız. Ne yapacağımızı bizde bilmiyoruz. Devletin bize sahip çıkmasını istiyoruz. Valiliğimizden destek bekliyoruz.”
Güvenlik korucusu dipçik ile darp edildi, silahı elinden alındı
Haklarını savundukları için darp edilerek, görevine son verildiğini iddia eden köy sakinlerinden M. Emin Görgülü, “Ben de köyde güvenlik korucusuyum. Bize asker ve korucuların yollu kapatmak için geldiği haberi verildi. Köylülerle birlikte yolun kapatıldığı yere gittim. Orada bulunan rütbeli şahsa durumu izah ettim. En azında bir tarafta yol kapatılırken, diğer yönden var olan yolun düzeltilmesini isteyerek izah etmeye çalıştım. Fakat bana sert çıktılar. Silah dipçiği ile hem beni hem de kardeşimi darp ettiler. Daha sonra onlar oradan ayrıldıktan sonra merkeze çağırarak, silahımı alıp, görevime son verdiler. Peki, şimdi biz kendimizi nasıl koruyacağız. Bu bana ve köylülerime yapılan bir hakarettir. Hem yollarımızın yapılmasını hem de mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Yetkililere, özellikle valimize sesleniyoruz; bizler mağdur edildik, insanlık için mağduriyetimizi gidermenizi istiyoruz.” şeklinde konuştu. (Şükrü Tontaş-İLKHA)