• DOLAR 34.667
  • EURO 36.381
  • ALTIN 2943.08
  • ...
“İslam birliği girişimleri sabote ediliyor”
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

AHMET KARAKAŞ / İSTANBUL

Strateji Düşünce ve Analiz Merkezi`nin İstanbul Fatih`teki genel merkezinde, Mehmet Yavuz`un katılımıyla “İslâm Dünyasında Yaşanan Son Gelişmeler ve Türkiye” konulu seminer düzenlendi. Seminerde, Batı`nın İslâm dünyasına yönelik gerçekleştirmekte olduğu saldırıların arka planında tarihsel olarak üç temel saik bulunduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Yavuz, “Emperyalist karakterdeki Batı, İslâm dünyasını dinî, iktisadî ve siyasî nedenlerle kontrol altında tutmaya çabalamaktadır. Dinî olarak İslâm`ın fıtrat medeniyetini tahrip etmeye, iktisadî olarak kapitalist sistemin ihtiyaç duyduğu petrol eksenli hammadde ihtiyacını elde etmeye, siyasi olarak ise siyonizmin bekasını tesis etmeye yönelmiş bulunmaktadır.” dedi.

“BATI SİYONİST REJİMLE DAİMİ BİR SORUN OLUŞTURDU”

Batının İslam coğrafyasında siyonist rejimi “ileri bir karakol” olarak konumlandırarak daimî bir sorun alanı oluşturduğunu ifade eden Yavuz, “Yakın tarih bağlamında kritik bir nokta belirleyecek olursak 1916-1917 yıllarına odaklanmak gerekir. 1916 yılı, Sykes Picot Antlaşması`nın yapıldığı tarihtir. 1917 yılı ise, Kudüs`ün İngilizler tarafından ele geçirilmesi ile Balfour Deklarasyonu imzalanarak siyonist İsrail`in temellerinin atıldığı tarihtir. Bu tarihlerde Batı, İslâm coğrafyasını bölecek ulus-devletçikler kurdurmuş. Yahudileri kendisinden uzak tutmuş ve İslam coğrafyasında siyonist rejimi “ileri bir karakol” olarak konumlandırarak daimî bir sorun alanı oluşturmuştur.” şeklinde konuştu.

“KÜLTÜREL VE FİZİKÎ İŞGAL MAKSADIYLA İSLÂM COĞRAFYASININ GEN HARİTASINI ÇIKARDILAR”

 Osmanlı`nın “Batılılaşma” süreciyle birlikte fiziki ve kültürel işgale hazır hale getirildiğine dikkat çeken Yavuz, “Osmanlı`ya nüfuz etmek için, ‘gen haritaları` çıkardılar ve bu haritalardan hareketle etnik ve mezhepsel farklılıkları ön plana çıkararak ittihat/ittifak fikrini hedef aldılar. Zira Batı, İslâm dünyasındaki potansiyelin açığa çıkmasıyla kendi projelerini sekteye uğratacak bir sinerjinin meydana geleceğini biliyordu. Bu nedenle II. Mahmut`un tahta çıkışından (1808) başlayıp Tanzimat Fermanı (1839), Islahat Fermanı (1856), Birinci Meşrutiyet (1876), İkinci Meşrutiyet (1908) ve Cumhuriyet`in ilanı (1923) gibi safhalardan geçen Batılılaşma serüveni, ittihat/ittifak zeminini tahrip etti. Esasen bu durum, ‘kültürel işgal` olarak adlandırılabilecek bir süreçti.” ifadelerini kullandı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir