Erdoğan`dan ABD seçimleri sonrası açıklamalar!
Cumhurbaşkanı Erdoğan Belarus ziyaretinden dönüşte kritik açıklamalar yaptı: Trump aleyhtarı gösteriler, kaybedenlerin hazımsızlığı. Geçici olduğunu düşünüyorum...
Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle ertelenen Belarus ziyareti dönüşü önemli açıklamalarda bulundu. Başbakan Binali Yıldırım ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin anayasa görüşmeleriyle ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: Yapılacak çalışmadan sonra tekrar bir araya gelerek yol haritasını belirleyecekler. Temennimiz bir an önce bu iş artık ülkenin gündeminde olumlu istikamette yerini bulsun.
Dolu taraftan bakıyorum
Bahçeli'nin önce 'evet' demesi ardından da 'Başkanlık' açıklamasında bulunmasını Erdoğan şöyle değerlendirdi: Ben bardağın dolu tarafına bakıyorum. Şu anda attıkları adımın da olumlu istikamette olduğunu görüyorum. Temennim odur ki, olumlu bir yaklaşım üzerine bina edilen bir süreç olur.
ABD'de de üst akıl devrede
Trump'un seçilmesiyle ABD sokaklarında protesto gösterileri düzenleyerek kan dökmeye başlayan provokatörler için Erdoğan "Orada da bir üst akıl var. Bunların hepsi kaybedenlerin hazımsızlığı" dedi.
- Trump`un ABD Başkanlığı`na seçilmesiyle birlikte ilişkilerimizin seyri konusunda öngörünüz nedir?
İlk akşam kendisini arayıp tebrik ettim. 20 Ocak 2017`de görevi devralacak. İmkan olursa, o tarihten önce de görüşmemiz söz konusu olabilir. Telefonda Türkiye`nin yurt dışına yapacağı ilk seyahatlerden biri olmasından memnuniyet duyacağımızı belirttim. Olumlu bir tavır sergiledi.
- Bir akıl var ki, Trump`ın Başkan olmasını bu aşamada bile engellemeye çalışıyor. Bu hangi akıldır?
Türkiye için bir üst akıl vardı, o belli. Amerika için de bir üst akıl var. Burada, değerlendirmeler başta olmak üzere her konuda sabırlı olmakta fayda var. Seçim öncesinde Trump ya da Clinton ile gidip görüşme yapalım demedik. Çünkü bizim için, ilişkilerde devamlılık esastır; “ABD halkı kimi seçerse onunla çalışırız” dedik. Trump aleyhtarı gösterilerin, kaybedenler arasındaki bazı kesimlerin hazımsızlığının göstergesi olduğuna inanıyorum. Sokağa çıkanların çoğu yakın bir zamanda Trump`tan randevu için sıraya girerlerse şaşırmam...
TRUMP FETÖ'DEN PARA ALMADI
Trump, FETÖ`den para alarak seçimi kazanmadı ki. Kampanyasını kendi imkanlarıyla yaptı. Diğer tarafla ilgili olarak, onların malum yapıdan para alındığına dair söylentiler basına da yansıdı.
AB BİZİ ZORLAYARAK SÜRECİN DIŞINA ÇIKMAMIZI İSTİYOR
"Almanya hiçbir zaman net bir tavır göstermedi" diyen Erdoğan, "AB bir oyun peşinde" dedi.
- Bir yıl öncesine kadar Almanya ile ilişkilerimiz son derece iyiydi. Bugün ise Almanya hem PKK`nın, hem de FETÖ`nün hamisi durumunda. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?
Almanya ile bizim yaptığımız görüşmeler hiçbir zaman nihai noktaya gelmedi. Yani biz Suriye`nin kuzeyinde terörden arındırılmış bölgede neler yapacağımızı söylediğimiz zaman onlar bu işe, “Tamam, evet, hemen başlayabiliriz” gibi kesin bir tavır sergilemediler. Sadece, “Bu teziniz gayet yerinde” dediler. Onlara, “Siz ne dediniz, 10 milyar Euro`yı yılda mülteciler için ayıracağım” dediniz. “Bu rakamı gelin biz yapacağımız yatırıma harcayalım, siz sürekli göç tehdidi altında kalmazsınız” dedik. “Orası sosyal donatı alanları ile birlikte yapıldığı zaman, o insanlar Suriye`yi terk etmeyi düşünmezler. Bizdekilerden bile Suriye`ye dönenler olur” dedik. Ama o günden bu yana Merkel`den bir dönüş alamadık.
Milli iradeye sorarız!
Geri kabul ile de sözlerinde durmadılar. AB adeta, bizi zorlayarak, sürecin dışına çıkmamızı istiyorlar. Eğer bizi istemiyorlarsa, açıkça söylesinler. Bize yapılanlara karşı ilanihaye sabredemeyiz. Nasıl İngiltere halka gitti, biz de halkımıza sorarız. Milli irade ne diyorsa o!
FETÖ ile mücadelede mutabıkız
- Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ile görüşmesinin detaylarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: Belarus`ta idam cezasının mevcudiyeti nedeniyle Avrupa`dan gelen baskılara da değindik. Ben de kendisine 15 Temmuz sonrasında, AB yetkililerin, bombalanan parlamentomuzu ziyaret dahi etmeden, hiçbir şey bilmeden hemen kınamalar yapmaya başladıklarını ve idam için izlenecek yolu anlattım. FETÖ ile mücadelede mutabık kaldık. Atılması gereken adımları birlikte atacağız. Ayrıca PKK, PYD, DEAŞ, FETÖ ile ilgili Suriye, Irak, her yerde, uluslararası camiada da birlikte hareket etmeye var olduklarını söylediler. Öte yandan Lukaşenko`dan 10 dönüm yer istedim. O da talimatı verdi. Bir an önce daha büyük bir kançılarya ve rezidansa sahip olacağız. Çünkü değişik alanlarda burada ateşeliklerin oluşturulması önemli.
Suriye ve Irak için aynı görüşteyiz
Yeni dönemde ABD ilişkileri ile ilgili görüşlerini açıklayan Erdoğan "Trump`ın ve ekibinin seçim öncesi yaptığı açıklamalarda, Suriye`de de, Irak`ta da bizimle benzer düşünceler gözleniyor. Mesela, uçuşa yasak bölge... Onların da benzer düşünceleri var. Bu, bize göre hayati bir konu. Biz terörden arındırılmış bir bölgeden bahsediyoruz. O yapıldığında, geriye eğit-donat kalıyor. Bunda zaten biz varız. Trump görevi devraldıktan sonra, temennimiz tüm bu meseleleri kendisiyle görüşüp adım atmak" dedi.
Sincar Kandil`in başka versiyonu
"Maliki'nin Kandil`e müdahale etmek için gücü olmadığını söylediğini ve destek istediğini belirten Erdoğan şöyle devam etti: O dönemlerden bu yana, Kandil`e müdahalelerimizi yapıyoruz. Sincar da şu anda Kandil`in bir başka versiyonu... Bir tarafta Telafer, öbür tarafta Musul var. Malum Haşdi Şabi, Musul için sürekli bir tehdit oluşturuyor. Obama`ya da Avrupa`ya da defaatle anlattım. Ne yazık ki beklenen neticeler alınamadı.
Türkiye koalisyonda yoksa sulh da yok!
Sınıra yapılan yığınak ile ilgili konuşan Erdoğan "Biz güvenliğimizi sağlamak durumundayız. Başika`daki kampımız da bölge insanlarına destek amaçlıdır. Biz oraya Irak merkezi yönetimi de dahil olmak üzere, eğit-donat talebi olduğu için gittik. DEAŞ`a karşı mücadelede Başika üssü, oradan yetişenler önemli bir rol oynadı. Türkiye`nin koalisyon güçleri arasında mutlaka olması gerektiğini herkes biliyor. Türkiye`nin olmadığı bir koalisyon orada sulhü, sükunu temin edemez" dedi.
Avrupa`nın yaptıkları yarın onları vuracak
Almanya Cumhurbaşkanlığı makamının yaptığını düşünün; terörden 5 yıl ceza almış, kaçmış birisini, makamında karşılıyor. Aynı şekilde Fransa... Bu skandallar, yarın onları vuracak. “Sırtımızı PKK`ya, PYD`ye, YPG`ye, Kandil`e dayıyoruz” diyenlere yarın ödül vermeye kalkarlarsa şaşırmayın. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland`a bu hassasiyetlerimizi aktardım. Teröristbaşının resimlerinin asan Belçika`ya hiç bir şey demeyenler, bize akıl vermeye kalkıyorlar. Şu anda Batı`da adeta şirazesinden çıkmış bir yapı var.
Vatandaşlıkları sadece bir zayiat
Yurtdışına kaçan PKK`lıların, FETÖ`cülerin vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini söylemiştiniz. Bu konuda düşünceniz aynı mı?
Ben orada aynı noktadayım. Sayın Başbakan`a da, bakanlara da, hepsine söyledik. Değerlendirmelerini yapıyorlar. Onun neticesinde hükümet kararını verecektir. Ben hâlâ aynı tezi savunuyorum. Çünkü, bu vatana ihanet içerisinde olanların, bunun hukuki getirisi, götürüsü nedir, bunlar da değerlendirilmek suretiyle bunların bizim vatandaşımız olarak görülmesini ben ülkem için sadece bir zayiat olarak görürüm.
Fatih belki de o suikasta kurban gitti
- "Darbe girişiminin püskürtülmesi, onları adeta deliye çevirdi" diyen Erdoğan şöyle konuştu: Şimdi bunların sığındıkları bir teori var: “Darbeler başarılı olamazsa suikastler dönemi başlar”... Fatih yavrumuz belki de bu suikastlerden biri oldu... Yine hedef alabilirler. Dikkatli olmak lazım. Aile, Fatih`in cenazesini öğle namazını müteakip planlamıştı. İkindiden sonra olursa, iştirak edebileceğimi söyledim. Ağabeyi “Benim Cumhurbaşkanım madem buraya gelmek istiyor, ikindiden sonra kaldıralım, gerekirse ben de şehit olmaya hazırım” diyor. Babası da vakur... Bu insanlar oldukça kimse bu milletin önünde duramaz.
Eninde sonunda çökecekler
-Kaymakamın şehit olması, can yakıcı. Bir siyasi parti bildiri ile cesaret veriyor, FETÖ`nün elemanları hedef gösteriyor.
Her şey yüzde 100 kontrol altında değil. Cezaevinden rahatlıkla tweet atanlar var. Yurtdışına kaçmış olanlar ayrı... Onlara yönelik bu ülkenin istihbaratı daha yoğun bir çalışmanın içine girmeli. İktidar terörle mücadeleyi sürdürürken karşı taraf boş durmuyor. Bunu bir ölüm kalım meselesi gibi görüyorlar. Bitişin ifadesi bu... Eninde sonunda çökecekler. Bazıları “OHAL kalksın”... diyor. Biz ilk iktidara geldiğimizde bir ay içerisinde o zamanki OHAL`i kaldırmıştık. Ama şu anki öyle değil. Hayat akıyor.
akşam