Kalın: Umarım Trump yönetimi tabloyu doğru okur
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Avrupa`daki birtakım devletler, siyasiler, kanaat önderleri ve basın, Türkiye`de yaşananları çok çarpıtarak, başka noktalara çekmeye çalıştılar. Umarım Trump yönetimi bu tabloyu doğru okur." dedi.
AA - Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, A Haber'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, soruları yanıtladı.
ABD'de başkanlık seçimini kazanan Donald Trump'ı tebrik eden İbrahim Kalın, yeni başkanın 2,5 ay sonra görevi devralacağını ve bir geçiş sürecinin yaşanacağını belirtti.
Türkiye'nin ABD'den öncelikli beklentisinin müttefiklik ilişkisine yakışır bir şekilde özellikle terörle mücadele konusunu birlikte sürdürmek olduğunu ifade eden Kalın, Obama yönetimi ile PYD konusunda çok temel bir ihtilafın bulunduğunu anımsattı.
Kalın, özellikle Suriye'de DEAŞ ile mücadelenin merkezine PYD ve YPG'yi yerleştiren politikayı doğru bulmadıklarını, bu durumun Suriye'de ve genel olarak bölgede başka birçok sorunu ortaya çıkarabileceğini belirtti.
ABD ile ihtilaf halinde oldukları diğer bir konunun ise Fetullah Gülen'in iadesi olduğunu anlatan Kalın, "Malum şu anda FETÖ Amerika'yı adeta üs gibi kullanıyor. Gülen ile ilgili dosyaların takdim edilmesinden sonra artık yeni bir sürecin başlaması gerekiyor. Onlar yargı diyorlar, süreç var diyorlar. Onlarda yargı bu tür konularda karar verdiği zaman bunu mutlak bir veri olarak kabul ederlerken, Türkiye'de yargı bu tür konularda karar verdiğinde bunu hemen siyasi olarak değerlendiriyorlar. Orada da açık bir çifte standardın olduğunun altını çizmek isteriz." diye konuştu.
Kalın, şu ana kadar Obama yönetiminin Gülen'in iadesine ilişkin bir adım atmadığını belirterek, "Yeni yönetimden beklentimiz, terörle mücadelede noktasında, çünkü FETÖ'de bir terör örgütüdür, müttefiklik ilişkisine yakışır şekilde gerekli adımları atmalarıdır." ifadelerini kullandı.
"Umarım Trump yönetimi tabloyu doğru okur"
İbrahim Kalın, "Trump'ın Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık, sözlerine şöyle devam etti:
"Avrupa'daki birtakım devletler, siyasiler, kanaat önderleri ve basın, Türkiye'de yaşananları çok çarpıtarak algı operasyonlarıyla başka noktalara çekmeye çalıştılar. Özellikle de HDP milletvekilleriyle ilgili yaşanan hadiselerde nasıl tavır aldıklarını gördük. Umarım Trump yönetimi bütün bu tabloyu doğru şekilde okur ve burada Türkiye'nin ABD için ifade ettiği stratejik önemi kavrayarak bir bölge politikası geliştirir."
"Erdoğan ile Trump telefonda görüşecek"
Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Trump ile bir görüşme yapıp yapmadığına ilişkin ise bugün bir telefon bağlantısı yapacaklarını, gerekli girişimlerde bulunulduğunu, gayet doğal bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Trump'ı tebrik edeceğini aktardı.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gelenekler üzere ABD'ye bir ziyareti planlanıyor mu, olursa ne zaman olur?" şeklindeki soru üzerine Kalın, şu anda kesinleşmiş, planlanan bir ziyaretin olmadığını, muhtemelen ocak-şubat gibi tablonun netleşeceğini bildirdi.
Rakka operasyonu
Kalın, ABD'li yetkililerin "Rakka konusunda Türkiye ile işbirliği yapacağız" açıklamasına ilişkin şunları söyledi:
"Son yaptığımız görüşmede 'İçinde PYD'nin olduğu hiçbir operasyonda biz yer almayız' dedik. Bu politika baştan sona yanlış bir politika. Terörle mücadele edeceksek bunu meşru, güvenilir aktörlerle yapmanız lazım. PYD ve YPG'nin, PKK'nın Suriye kolu olduğunu herkes biliyor. Musul'da devam eden operasyonun Rakka'da yapılması DEAŞ üzerine ciddi bir baskı oluşturacaktır, bunları kapana kıstıracaktır. Rakka'da bizim önerimiz şu. Sahada Rakka operasyonunu yapabilecek yerel güçler, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve Arap güçleri var. Bunlar bizim desteğimizle Rakka'yı DEAŞ'tan temizleyebilirler. Burada bizim YPG ve PYD'ye ihtiyacımız yok. Şimdi bu teklife onlar da şöyle bir teklifle geldiler. 'Tecrit aşamasını şimdi biz SDF ile yapalım, etrafı temizleyelim.' Bunun için de iki gerekçe söylüyorlar. Bir, Rakka operasyonuna zemin hazırlar, ikincisi de Musul tarafından gelecek muhtemel sarkmaların önünü kesmek. Şehre girilmesi, şehrin ele geçirilmesi noktasında bizim önerdiğimiz, bunu ÖSO ve diğer aktörlerle yapalım. PYD'ye gidin diyecekler. Artık bu onların PYD ile halledeceği bir iş, bizimle ilgisi yok."
İbrahim Kalın, Mümbiç'te kalan YPG unsurlarının oradan çıkarılması konusunda da ısrarcı olduklarını, ABD'nin bu konuda verilen taahhüdü yerine getireceğini bir kez daha ifade ettiğini aktardı.
El Bab'a operasyon
Müzakere ettikleri diğer bir konunun ise El Bab'a yönelik operasyon olduğunu vurgulayan İbrahim Kalın, "Halep'teki gelişmeler, rejimin oraya doğru yönelmesi, Rus uçaklarının orada uçması sebebiyle oradaki operasyon, sahadaki hareketlilik biraz yavaşladı. 15 gündür daha temkinli gidiyor Suriye ordusu fazla kayıp vermemek için. Bizim bu konudaki kararlılığımız tam. Kendi güvenliğimizi garanti alacak 30-40 kilometrelik derinliğe ulaşana kadar, El Bab da bunun sınırları içindedir, bu operasyon devam edecek." değerlendirmesinde bulundu.
"PKK'ya destek suç değildir diyorlarsa açıkça söylesinler"
İbrahim Kalın, "Avrupalılar, 'PKK'ya destek suç değildir' diyorlarsa bunu açıkça söylesinler. Hem PKK'yı siz AB'nin terör örgütleri listesine koyacaksınız hem de bu örgüte doğrudan ve dolaylı yardım yapan, onun propagandasını yapan siyasilere arka çıkacaksınız." dedi.
"Obama yönetiminin politikasıyla bu noktaya geldi"
Kalın, "Obama yönetimi şu anda işi tamamen Rakka ve birkaç noktada da DEAŞ'la mücadeleye indirgemiş durumda. Halep'in kurtarılması, Esed rejiminin gitmesi, siyasi geçiş sürecinin sağlanması, bu savaşın, kanın durması gibi konular da, zaten bu seçim sonuçlarından sonra muhtemelen artık gündemlerinden iyice düşecek. Maalesef işin bu noktaya gelmesi Obama yönetiminin son 3-4 yıldır izlediği bu inişli, çıkışlı, çelişkili, yanlış politikaların bir neticesi olarak bu noktaya geldi." şeklinde konuştu.
"Sincar'da da çok ciddi güvenlik riski var"
Sincar'da çok ciddi güvenlik riski olduğunu kaydeden Kalın, şöyle konuştu:
"Amerika ve Iraklılar da bunu söylüyor. Sincar'daki PKK mevcudiyeti, hepimiz için bir güvenlik tehdididir. PKKorada fiili bir durum yaratmaya kalkarsa, Yezidileri falan kalkan olarak kullanıp 'biz de Sincar'ı kurtarıyoruz' gibi bir tavra yönelirse, o konuda da bizim atacağımız adımlar var. Biz Sincar'ın ikinci bir Kandil olmasına asla izin vermeyiz."