ABD`nin yeni başkanı Trump, kapitalizmin çağdaş ikonu
Amerika`nın 45`inci başkanı seçilen New York`un milyarderleri arasındaki Donald Trump, vahşi kapitalizmin çağdaş ikonlarından biri olarak görülürken, ırkçı ve İslam düşmanı söylemleriyle de insanlığı kaygılandırıyor.
Cumhuriyetçi Parti`den ABD`nin 45`inci başkanı seçilen Donald Trump, 20 Ocak 2017'de görevi Barack Obama'dan devralacak.
10 milyar dolar serveti olduğunu söyleyen kapitalizmin çağdaş profili Trump, seçim kampanyaları boyunca yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığı söylemleriyle özellikle İslam dünyasından büyük tepkiler görmüştü. Kanlı tarihiyle emperyalizme öncülük eden Amerika`nın bugün seçilen 45`inci başkanının bundan sonraki süreçte izleyeceği yol ise merak ediliyor.
Seçim süreci boyunca kamuoyu araştırma şirketlerinin öne sürdüğü tüm tahminlerin aksine, ABD başkanı seçilen 70 yaşındaki Trump, özellikle iç kamuoyuna yönelik mesajlar vermişti. İddialı ekonomi programlarıyla seçmene giden Trump, kullandığı dille orta ve alt sınıf diye nitelendirilen kitlelerin oyunu aldı. Trump`ın zengin, burjuva diye nitelenen sınıftan değil de daha çok varoş denebilecek kentlerden oy alması ABD seçimleri için dikkat çeken başka bir nokta oldu.
Cumhuriyetçi aday Donald Trump 40 yaş üstü seçmenlerden, Demokrat Parti adayı Hillary Clinton ise 18 ile 39 yaş arası seçmenlerden daha fazla oy aldı.
Dünyanın en zengin 400 İnsanı listesinde yer alan Trump`ın servetinin büyük bir kısmını kumarhaneler, eğlence merkezleri ve gayr-i menkullerden oluştuğu belirtiliyor.
Seçim sloganı olarak "Amerika'yı yeniden yüceltmek" sloganını kullanan Trump, güvenlikçi politikaları daha fazla ön planda tutacağını söylemişti.
Seçmene ekonomik açılımlarda bulunmasının yanı sıra başta Müslümanlar olmak üzere göçmen karşıtı tutumuyla dikkatleri üzerine çeken Trump, Amerika'daki camilerin gözetim altında tutulması gerektiğini, Müslümanların da "terörle mücadele" kapsamında fişlenmesini savunmuştu.
İşkenceyi, sert sorgulama yöntemi diyerek savunan Trump, özellikle “terörle mücadele” kapsamında tutuklananlara, boğuluyormuş hissi uyandıran su işkencesi ve diğer yöntemlerin uygulanması gerektiğini belirtmişti.
ABD'de “yasadışı” olarak bulunan yaklaşık 11 milyon göçmenin sınır dışı edilmesi gerektiğini savunan Trump, ayrıca ABD-Meksika sınırına duvar öreceğini, duvarın parasını da Meksika'ya ödeteceğini vurgulamıştı.
Rusya lideri Vladimir Putin ile çok iyi geçineceklerini söyleyen Trump, Çin ile ticaret ilişkilerinde de yeni bir ivme hedeflediklerini dile getirmişti.
Bir konuşmasında, "Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi iktidarda olsaydı dünya daha iyi bir yer olurdu." diyerek dikkat çeken Trump, Irak ve Libya'daki durumun eskiye oranla daha kötü olduğunu söylemişti.
1946'da New York'ta doğan, 1960'lı yılların başında liseyi kötü hâl ve gidişi yüzünden terk etmek zorunda kalan Trump, ardından askeri akademide okudu ve 1968'den sonra Pensilvanya'da bulunan Wharton Institute'de işletme bilimleri eğitimi aldı. Üniversite yıllarında babası Fred Trump'ın emlak ve inşaat firmasında çalıştı. 1999'da babası alkol bağımlılığı sebebiyle öldü.
Çocukluğu döneminde farklı psikolojik sorunlar yaşayan, şiddet yanlısı, kadınları aşağılayan, yabancı karşıtı söylemleriyle ırkçılıkla suçlanan ve en önemlisi de İslam ve Müslüman düşmanlığını tereddüt etmeden açıklayan Trump`un yönetimindeki ABD`nin, gelecek yıllarda dünyaya ne gibi yeni problemeler çıkaracağı kaygıyla bekleniyor. (Olcay Ersoy - İLKHA)