"Tapulu tarlamızı kazıp hafriyat götürüyorlar"
Muş merkeze bağlı Aşağıyongalı köyü sakinleri, inşaat şirketlerinin yol yapımında kullanılmak üzere tapulu arsalarından çakıl ve hafriyat çıkardıklarını söyleyerek duruma tepki gösterdiler.
Muş merkeze bağlı Aşağıyongalı köyü sakinleri köyden geçen ve Page Deresi diye bilinen dereye sınırı olan tapulu tarlalarının bir kısmının 2 inşaat şirketi tarafından kazılarak yol yapımında kullanılmak üzere kendi rızaları olmadan çakıl ve hafriyat çıkardıklarını belirttiler.
Valiliğe başvurduklarını ve İl Tarım Müdürlüğünün gelip tarlalarının bir kısmının kazılarak kullanılamaz hale geldiğini tespit ettiklerini ve ellerinde Tarım İl Müdürlüğünün verdiği yazılı tespit tutanağı olduğunu belirten köylüler, mağdur edildiklerini söylediler.
Muş İl Özel İdaresinin İnşaat şirketlerine sadece dere yatağından çakıl ve hafriyat çıkarma izni verdiğini söyleyen köylüler, şirketlerin dere yatağıyla yetinmeyip tarlalarını da kazıp hafriyat çıkardıklarını dile getirdiler.
Gittikleri tüm kapıların yüzlerine kapandığını ifade eden köy sakinleri, karakola başvurduklarında ise “bunu vermeye mecbursunuz” denilip tehdit edildikleri iddiasında bulunarak Valiliğin bu soruna el atıp bir an önce mağduriyetlerinin giderilmesini istediler.
“Tarım İl Müdürlüğünün tespiti elimizde olmasına rağmen hiçbir şey yapamıyoruz”
2 yıldır inşaat şirketlerinin dereden ve tarlalarından kendi izinleri olmadan hafriyat çıkardıklarını söyleyen köylülerden Celal Güner, “Yol yapımı için dereden ve tapulu tarlalarımızdan çakıl ve hafriyat götürüyorlar. Karakola şikâyette bulunduk karakol hiçbir şey yapamadı.” dedi.
Güner, “Gördüğünüz gibi burası bizim tapulu arazimiz. Bizim tapumuzun bir tarafı (sınırı) dere diye geçiyor. Daha önceki yıllarda yukardan su aktığı için 3-4 dönümümüzü su götürmüştü. Şimdi müteahhit gelip 2 yıldan beridir yol yapımı için dereden çakıl ve hafriyat götürüyorlar. Karakola şikâyette bulunduk, karakol hiçbir şey yapamadı, bizi savcılık ve valiliğe yönlendirdiler. Ben valiliğe dilekçe verdim, onlar da Tarım İl Müdürlüğüne dilekçemi gönderdiler. Tarım, böyle bir şey var mı yok mu diye gelip tespit etsin dediler. Tarım mühendisleri gelip tespitte bulundular. Su kanallarımın bozulduğunu ve arazimin müteahhit tarafından tapulu ve daha önceden suyun götürdüğü yerlerin komplesinin alındığını belirttiler. ‘Savcılığa şikâyette bulun ve mahkemeye verin hakkınızı ancak böyle alabilirsiniz.’ dediler. Bu tespit elimizde olmasına rağmen hiçbir şey yapamıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Müteahhit ile karakol şu an bizi tehdit ediyor”
Savcılığa ve karakola müracaatta bulundukları halde bir sonuç alamadıklarını belirten Güner, karakol tarafından tehdit edildiğini de iddia ederek, “Savcılığa müracaat ediyoruz bir netice alamadık. Karakola müracaat ettik yine bir sonuç alamadık. Şu an zorla alıyorlar, benim adamım var diyerek tehdit ediyorlar, gelip götürüyorlar. Yaptığımız tüm müracaatlar, tüm kapılar yüzümüze kapandı. Müteahhit ile karakol şu an bizi tehdit ediyor. Karakol zorla beni gözaltına aldı, hiçbir hakkı yokken. Hiçbir vukuat yokken beni arabamla birlikte zorla gözaltına aldılar, ifademi aldılar. Şu anda da mağduruz. Nereye gideceğimizi ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bunu basın yoluyla dile getirmemizin sebebi ise Vali Bey ve yetkililer buna duyarlı olsunlar buna bir el atsınlar diyedir. Şu an kumuyla çakılıyla dört buçuk dönüm tapulu alanı müteahhit götürmüştür.” şeklinde konuştu.
“İzin kâğıtları olmadığı halde arazimizi kazıp götürüyorlar”
Birçok konuda mağdur edildiklerini belirten Mehmet Güner ise hayvanlarının dereden faydalanamaz hale geldiğini, kendi imkânlarıyla kazdıkları su kanallarının bozulduğunu, arazisinin bir bölümünün dere yatağında kaldığını ve bunu yapan inşaat şirketlerinin izin kâğıtlarının da olmadığını söyledi.
Mehmet Güner, “Biz mağdur durumdayız. Başlangıçta buna müdahale ettiğimiz sırada karakol gelip, zorla, ‘bu adam ruhsat almış götürebilir’ diye köylüyü tehdit etti. Bunların aldığı ruhsatta sahte. Tarım da bunu tespit etmiş. İzin kâğıtları da olmadığı halde arazimizi kazıp götürüyorlar. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Elimizle kazdığımız su kanalları iptal olmuş. Bizim hayvanlarımız buradan su içerdi şimdi 4-5 metre derine inmiş. Hiçbir hayvan sudan faydalanamıyor.” dedi. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)