Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından ‘3-9 Kasım Organ Bağış Haftası’ kapsamında  ‘Hayata Bağış’ konulu 4. Sempozyum düzenlendi.

Programda konuşan Tıp Fakültesi öğretim Üyesi Mehmet Emin Yılmaz, Türkiye’de 60 bin böbrek hastası olduğunu belirtirken, Diyarbakır il Müftüsü Burhan İşliyen de ücretin söz konusu edilmesi halinde organ naklinin haram olacağını vurguladı.

Sempozyuma Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Kemal Kadiroğlu, Prof. Dr. Eyüp Tanrıverdi, Genel Sekreter Yrd. Doç. Dr. Kenan Yakuboğlu, D.Ü. Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Kırbaş, İl Müftüsü Burhan işleyen, İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Hakan Karakaş, öğretim üyeleri, sağlık çalışanları ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Her sene farklı bir sloganla bu sempozyumu gerçekleştirdiklerini söyleyen Tıp Fakültesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Kırbaş,  bu sene ‘Hayata Bağış’ adıyla bir arada olduklarını belirtti.

Organ bağışının tanımını yaparak, naklin hangi şartlarda gereklilik arz ettiğini dile getiren Başhekim Kırbaş, organ naklinin tarihçesi hakkında bilgi verdi.

Türkiye’de 1970’li yıllarda Prof. Dr. Mehmet Haberal tarafından ilk organ naklinin gerçekleştirildiğini kaydeden Kırbaş, Dicle Üniversitesinde 2012 yılından beri organ naklinin yapıldığını ifade etti.

Dicle Üniversitesi ile Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde organ nakil merkezlerinin bulunduğunu belirterek sözlerine başlayan Diyarbakır İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Hakan Karakaş, doktorların canla başla çalışmalarını yürüttüklerini söyledi.

“Türkiye’de 60 bin böbrek hastası bulunuyor”

Üniversitelerin, ülkelerin önemli kurumları olduğunu dile getiren Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül, üniversitelerin birinci görevi olan eğitim ile devlete ışık tuttuğunu belirtti. İkinci görevinin hizmet olduğunu kaydeden Gül, Tıp Fakültesinin ise bizzat insana hizmet ettiğini anlattı.

‘İyinin her zaman en iyisini yapmalıyız’ diyen Rektör Gül, bilimsel aktivitede bulunmayan bir öğretim görevlisinin bilim insanı olamayacağını kaydederek, herkese büyük sorumluluklar düştüğünü söyledi.

Bir farkındalık oluşturmak adına burada olduklarını söyleyen D.Ü. Tıp Fakültesi öğretim Üyesi ve Sempozyum Moderatörü Mehmet Emin Yılmaz, Türkiye’de 60 bin böbrek hastası bulunduğunu, her yıl 10 bin civarında hastanın bu rakamlara eklendiğine dikkat çekti.

“Ücret söz konusu olursa, organ nakli haramdır”

İnsanların bir kısmında organ nakli ile ilgili yanlış ve batıl düşüncelerin var olduğunu belirten Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen, “Biz öldükten sonra cesedimiz çürüyecek. Allah bize yeni hayat verecek. Biz bizden sonra organımızı kullanan insanın yaptıklarıyla sorumlu tutulmayacağız. Herkes kendi yaptığının acısını çeker. Asıl muhatap alınan ruhtur.” dedi.

Din İşleri Yüksek Kurulunun hangi şartlarda organ naklinin caiz olduğu konusunda açıklamalarda bulunan İşliyen, İnsanların manevi yönünün tatmin edilmediği sürece, ikna edilemeyeceğinin altını çizerek, canlıdan canlıya ücret mevzu olmadığı sürece organ naklinin caiz olduğunu belirtti.

Ücret söz konusu olmadığı sürece insanın bütün organlarının naklinin caiz olduğunu dile getiren Müftü İşliyen, “Ancak ücret söz konusu olursa, organ nakli haramdır. Beyin ölümü konusunda da kesin ölümün tespit edilmesi gerekiyor. Bu konuda alanlarında uzman olanlar rapor vermelidir.” şeklinde konuştu.

“4 kişinin ‘Bu artık hayata dönmez’ diye rapor vermesi gerek”

Konuyla ilgili açıklamalarını ayetlerle destekleyen Müftü İşliyen, beyin ölümü gerçekleşmiş kişiden nakil için işin ehli 4 kişinin ‘Bu artık hayata dönmez’ diye rapor vermesi gerektiğini vurgulayarak, ‘Bu şartlarda yapılan nakil dinen uygundur’ dedi.

Açılış konuşmalarının ardından böbrek nakli konusunda D.Ü. Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Kemal Kadiroğlu, kemik iliği nakliyle ilgili olarak Prof. Dr. Orhan Ayyıldız, beyin ölümünün tespiti ile ilgili  Prof. Dr. Ölmez Karan, organ nakline cerrahi bakış ile ilgili Veysi Bahadır ve  son olarak ta karaciğer nakli konusunda Doç. Dr. Feyzullah Uçmak açıklamalarda bulundu.

Nakil olan hastaların da hazır bulunduğu sempozyum, soruların cevaplandırılması ile sona erdi. (M. Sıddık Bilge – İLKHA)