İş Güvenliği Uzmanı İbrahim Güneş, son yıllarda iş kazaları ve beraberinde gelen sakatlık ya da ölüm sonuçlarının arttığını söyledi.

Konu ile ilgili bilgilendirme yapan Güneş, çalışma şartlarının en uygun seviyelere getirilmesi gerektiğini belirtti.

İş güvenliğinin, iş kazalarını önlemek amacıyla alınması gereken tedbirler dizisi olduğunu dile getiren Güneş, “İş güvenliği sadece çalışanı koruma konusunu değil, işyerini ve işin gerçekleştirildiği çevreyi korumayı da kapsıyor. İşçi sağlığı ve güvenliği konusunda ergonomik koşullar ve çalışma şartları önemlidir. İşyerinin aşırı sıcak ve nemli olması, kötü kokması, havasız ve kirli bir havaya sahip olması, yapılan işe göre ışıklandırmanın yetersiz olması, fazla gürültülü olması, mola sürelerinin az olması, vardiyalı işlerde gece çalışmalarında dikkat dağınıklığının fazla görülmesi, işin çalışma temposunun yüksek ya da çok düşük olması, vücudu ya da belli uzuvları aşırı şekilde yoran çalışmaların yapılması, ağır iş şartları ve her türlü olumsuz koşullar gibi etkenler, sorunlar arasında sayılabilmektedir.” dedi.

“İş güvenliği konularına hassasiyetle yaklaşılmalı”

İş sağlığı ve güvenliğinin uzmanlar tarafından denetlenmesinin önemine değinen Güneş, sözlerine şöyle devam etti:

“İnşaat ve maden sektörü gibi çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde bu uzmanların sorumlulukları fazladır. İş sağlığı ve güvenliği uzmanları, tehlikeli ve az tehlikeli sınıflarda yer alan tekstil, eğitim gibi sektörlerde son yıllarda oldukça sık görev almaya başlamışlardır. Çalışanlar, zamanlarının büyük kısmını atölyelerinde, fabrikalarında ya da şirketlerinde geçirmektedir. Bu nedenle iş yerlerinin sağlık ve güvenlik koşullarının üst düzeyde denetlenmesi gerekiyor. Çalışma şartları olması gereken seviyelere getirilmeli. İş kazalarının önlenmesi, ölümlerin, sakatlıkların ve yaralanmaların önüne geçilebilmesi için, iş sağlığı ve güvenliğinin altını çizdiği konulara hassasiyetle yaklaşılması gerekir.”

Güneş, işverene getireceği ek maliyetlerin, iş kazası karşısında hiç olduğunu belirterek, “Verilere göre, iş güvenliği eğitimi almayan işyeri sayısı halen büyük bir orana sahiptir. 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununun temelinde işverene ceza değil, koşulları iyileştirme var. İşverenlerin bu iyi niyeti kötüye kullandığını düşünüyorum. 2014 yılının başında çok tehlikeli (A), tehlikeli (B) iş yerleri için yürürlüğe giren ve 1 Temmuz 2017 tarihinde az tehlikeli (C) sınıfları ile kamu kurumları için yürürlüğe girecek 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu, toplumun sağlık ve güvenliğini en üst dereceye çıkaracak idealle kanunlaştırıldı.” şeklinde konuştu. (M. Sıddık Bilge –İLKHA)