Yabancı `gazeteciler` mülteci kamplarında ne yapıyor?
Türkiye`nin Suriye sınırına yakın şehirlerdeki mülteci kamplarına gelen yabancı gazetecilerin sıra dışı çalışmaları akıllarda, "Yabancı `gazeteciler` mülteci kamplarında ne yapıyor?" sorusunun belirmesine neden oluyor.
Yaklaşık altı yıldır devam eden Suriye iç savaşı nedeniyle milyonlarca insan ülkelerini terk etmek zorunda kalırken bunlardan yüz binlercesi de başta Türkiye olmak üzere Lübnan ve Ürdün`deki mülteci kamplarına yerleştirildi.
Kimi Suriyeliler de göçtükleri şehirlerde gâh mesleklerini icra ederek gâh başta sanayi olmak üzere inşaat sektöründe işçi olarak çalışıp hayata tutunmaya başladılar.
Emperyalizmin Batı ve Doğu bloğunun tahakkümü altında yaşanan iç savaş nedeniyle yüzbinlerce Müslüman hayatını kaybetti. Çocuklar, yaşlılar, kadınlar bombaların hedefi oldu. Suriye, kanayan İslam coğrafyasında çığlıkların hiç susmadığı toprakların başında yer aldı.
Şiddetin dozunun her gün daha fazla arttığı Suriye`deki iç savaştan kaçan Müslümanlar, hayata tutunmak için göçtükleri ülkelerdeki mülteci kamplarında büyük bir tehlikeyle karşı karşıya.
Güneydoğu`da bulunan mülteci kamplarındaki Suriyeliler, özellikle gazeteci hüviyetiyle kampları gezen kişilerin hedefi oluyor.
İlke Haber Ajansının (İLKHA) ulaştığı bilgilere göre, Fransız olduğu belirtilen kimi gazeteciler, Türkiye`nin Suriye sınırına yakın illerdeki mülteci kamplarında, özellikle eşcinsel, ailesi olmayan genç kızlar ve intihara meyilli kişilerle görüşüyor.
Yabancı gazetecilerin, görüştükleri mültecilerin telefon numaralarını, varsa e-maillerini, sosyal medya hesaplarını öğrenmeye çalıştıkları, kişisel ve aile bilgilerinin ayrıntılılarını not aldıkları da belirtiliyor.
Bu kamplarda kalan bazı Suriyeliler, Avrupa`nın farklı ülkelerinden gelen ve iyi düzeyde Arapça da konuşabilen “basın mensuplarının” gazetecilikten öte faaliyet göstermelerinin kendilerinin dikkatini çektiğini söylediler.
Mültecilerle tercümanlar aracılığıyla da diyalog kuran bu gazetecilerin, kamplarda özellikle eşcinsel, intihara meyilli, psikolojik sorunları olan, travma geçiren kişilere yönelmelerinin kendilerini şüphelendirdiğini ifade eden bazı Suriyeliler, bu gazetecilere kamplarda yaşadıkları kimi sorunları anlatmak istediklerinde veya ülkelerinin içerisindeki durum hakkında konuştuklarında geçiştirildiklerini dile getirdiler.
Ayrıca; asker, polis ve özel güvenliğin fotoğraflarını çeken bu gazetecilerin, üniformalarına bakıp hangisinin polis, asker ve özel güvenlik olduklarını kendilerinden öğrenmeye çalıştıklarını söyleyen kamp sakinleri; çokça fotoğraf ve video kaydı alan gazetecilerin, özellikle asker veya polis gördüklerinde tedirginlik yaşadıkları ama bunu dışa vurmamaya çalıştıklarını belirttiler.
Daha önceleri yabancı gazetecilerin, bölgedeki faaliyetleriyle istihbarat topladıklarına dair kamuoyuna çeşitli haberler yansımıştı. Hatta kimilerinin çeşitli olayları yaptıkları haberler manipüle ederek kaos oluşturmaya çalıştıkları da görülmüştü. Özellikle Gezi olaylarında bu tip eylemlerin içerisinde oldukları tespit edilenler sınır dışı edilmişti.
Yakın zamanda gerçekleşen 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin “The Wilson Center Ortadoğu Programı Direktörü Henri Barkey” hakkında da darbeyle ilişkili olduğuna dair çeşitli iddialar gündeme gelmişti.
Tabi Barkey, aynı zamanda bir akademisyen olması hesabıyla da ismi önde olan biri. Fakat Güneydoğu`ya gazeteci kimliğiyle gelen yüzlerce kişinin kim olduğu tam anlamıyla bilinmiyor. Bu gazetecilerin mülteci kamplarına nasıl girdikleri, hangi kurumlardan izin aldıkları ise merak ediliyor.
Özellikle Suruç ve Karkamış sınırında da görülen bu gazetecilerin, çevredeki halka kendilerini İspanyol, Meksikalı, Kanadalı olarak tanıttığı belirtilirken, ortak noktalarının sırtlarını döndüklerinde veya telefon görüşmelerinde Fransızca konuştuklarının fark edildiği aktarıldı.
Kamplarda yaşayan Suriyeliler ve bu gazetecilerin çalışmalarına tanıklık eden bölge halkı, ne tür faaliyetler yaptığı belli olmayan gazeteci kimlikli kişiler nedeniyle endişeli olduklarını ve artık Avrupalı gazeteci gördüklerinde kuşkuyla yaklaştıklarını söylediler. (İLKHA)