`Kürt halkı üzerinde oynanan oyunlara karşı tek bir ses olmalıyız`
İttihad`ul Ulema`nın düzenlediği 2`nci Kürdistan Âlimleri Buluşmasının 3`üncü oturumu devam ederken Irak Kürdistanı Eski Milletvekili ve Süleymaniye Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ömer Abdulaziz ile Molla Mehmet Zahir İLKHA`ya konuştu.
Türkiye, İran, Irak ve Suriye Kürdistan'ındaki âlimlerin katılımıyla gerçekleşen 2`nci Kürdistan Âlimleri Buluşması, devam ediyor. Buluşmaya katılan Irak Kürdistanı Eski Milletvekili ve Süleymaniye Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ömer Abdulaziz ile Molla Mehmet Zahir İLKHA`ya değerlendirmelerde bulunarak programın önemine dikkat çektiler.
“Bu program 4 parçaya bölünmüş Kürdistan Âlimlerini bir araya getirdi”
Dünya Âlimler Birliği üyesi ve Irak Kürdistanı eski Milletvekili ve Süleyman Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Ömer Abdulaziz “İlk olarak bu programı düzenleyen Âlimler ve Medreseler Birliğine şükranlarımı sunuyorum. Çünkü bu program 4 parçaya bölünmüş Kürdistan Âlimlerini bir araya getirdi. Ve bu görevi üstlenen İTTİHAD oldu. Bu program dört bir parça İslami hareket ve âlimlerin tecrübe, fikirlerini birbirleriyle paylaşmasına vesile oldu. Biz bu iki gün içerisinde kardeşlerimizle birlikte İslami medreselerin sorunlarını, eksiklerini ve bunların çözümlerini konuştuk. Aynı şekilde kardeşlerimizle İslam ümmetinin bir olması gerekliliğini ve bunun için atılması gereken adımları konuştuk. Bu programda konuştuklarımızla birlikte irtibatta olmamız gerektiği de bir kez daha önem kazandı. Ve kardeşlerimizden bundan sonraki programların Kürdistan`ın farklı bölgelerinde olması talebinde bulunduk. Bu da farklı kesimlerin birbiriyle tanışmasına katkı sunacaktır.” diye konuştu.
“Kürt halkı üzerinde oynanan oyunlara karşı bir tek ses olmalıyız”
Ümmetin asıl önderlerinin âlimler olduğunu kaydeden Abdulaziz, “Bunun için âlimlerin her konuda irtibat halinde olmaları ve fikir alışverişi içerisinde olması gerekir. Geçmişte ümmetin bir olması âlimlerin diri olmasından idi. Biz âlimler, özellikle bugün Kürt halkı üzerinde oynanan oyunlara karşı tek bir ses olmalıyız. Ümmet hiçbir zaman bugünkü kadar parçalara bölünmüş değildi. Bundan ötürü âlimler, ümmetin içerisinde bulunduğu bu durumdan kurtulması için tek olmalı ve fikir alışverişi içerisinde ortak bir ses çıkarmaları lazımdır.” dedi.
Bingöl`ün Solhan ilçesine bağlı Aksakal köyünden programa katılan bölgenin kanaat önderlerinden Molla Mehmet Zahir, bu tür buluşmaların çok daha fazla yapılması gerektiğini söyledi.
Zahir, “Cemaat olmada rahmet vardır. Bize birlik ve beraberlik gerekir. Bu konuda Peygamber güzel bir örnektir, O`nu takip etmeliyiz. Cemaatte rahmet, ayrılıkta azab vardır. İsteğim o dur ki bizim davamız sag-sol davası olmasın. Davamız İslam olsun. Yani davamız Kürtler, Arap ve Türkler için olmasın. Davamız bütün Müslümanları kapsayacak şekilde olsun.” diye belirtti.
“Eğer biz sadece bir halkın hakkını savunursak ırkçı oluruz”
Irkçılığın İslami bir yaklaşım olmadığını vrgulayan Zahir, “Eğer biz sadece bir halkın hakkını savunursak ırkçı oluruz. Sizin de hatırlayacağınız gibi peygamberimiz Selman-ı Farisi`yi Ebu Lehebe tercih etti. Amcasına dedi ki sen Allahlın düşmanısın. Ve Selman`a da dedi ki sen bizdensin. Eğer İslam`da ırkçılık olsaydı Peygamberimiz Selman-ı Farisi`yi kucaklamazdı. Bundan dolayı peygamberimizi takip etmeliyiz ve bütün milletleri kucaklamalıyız. Âlimler peygamberlerin varisleridir. Bunda dolayı bütün âlimler bütün milletlerine demeleri gerekir ki gelin bir olalım ve Peygamberimizin izinden gidelim. Eğer bu yapılmaz ise birlik ve beraberlik gerçekleşmez.” şeklinde konuştu.
“Bugün çocuklarımızı sosyalistleştirdiler, komünistleştirdiler”
Ümmetin vahdetinin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Zahir, “Biz peygamberin şeriatından uzaklaştığımızda yanlış yola sürükleneceğiz. Bundan dolayı birbirimize düşman kesileceğiz ve hayatımız zehir olacak. Bu sebeplerden dolayı peygamberimizi takip etmeliyiz. Bugün çocuklarımızı sosyalistleştirdiler, komünistleştirdiler. Bunlar hayatımızı berbat etti. Tabi Kürtlerin, Arapların ve Türklerin de hakları vardır. Biz diyoruz ki hak Kur`an ile tanınsın. Eğer haklar Kur`an ile tanınırsa herkes kendi hakkına sahip olur. Eğer bu Kur`an`a göre yapılmazsa bazıları bazılarına zulüm eder.” dedi.
Ulemaya çağırıda bulunan Zahir, son olarak şunları dile getirdi: “Eğer Resulullah`ın gayesi dünya olsaydı zenginlerle ilgilenecekti. Fakat Resulullah mazlumlara sahip çıktı. Yani demek istediğim şudur ki, aramızda olan tefrikanın sebebi Kur`an`dan uzaklaşmak ve Resulullah`ın yolunu takip etmekten vazgeçmektir. Bundan dolayı perişanlık ve zorluklar bizi beklemektedir. Belki çocuklarımız bile düşmanımız olacaktır. Allah daha iyi bilir, burada toplananlar çabalarlarsa, uğraşırlarsa ve halkı doğru yola çağırırlarsa düzelme olabilir. Eğer biz Allah`ın dinine yardım edersek O da bize yardım eder. Ricam Müslüman ulemasından şudur; herkes yapabildiği kadar çalışmalıdır. Amacımız ve maksadımız şu olmalı; Hangi kavinden olursa olsun fark etmez ırkçılık yapmayalım.” (M. Sıddık Bilge, M. Hüseyin Temel, M. Said Çelik – İLKHA)