"Sesimizi kimseye duyuramadık"
28 Şubat ve FETÖ mağduru aileleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazarak yaşadıkları mağduriyetleri dile getirdi.
28 Şubat ve FETÖ mağduru mahkûmların aileleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Eşi Emine Erdoğan’a mektup yazarak yaşadıkları mağduriyetleri dile getirdi.
Yakınlarının kumpaslarla yıllardır zindanlarda haksızca tutulduklarını anlatan aileler, yeniden yargılama talebinde bulundu.
17 yıldır cezaevinde bulunan Şefik Demir ile yine 19 yıldır cezaevinde olan Vedat Gören’in aileleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a yazdıkları mektupları postalamak için Bingöl Genç Caddesi üzerinde bulunan Merkez Postaneye geldiler.
Mektupların gönderilmesinin ardından postane önünde açıklama yapan aileler, yıllardır haksızca cezaevinde tutulan yakınları için “Af değil, yeniden yargılanma istiyoruz” diyerek seslerinin duyurulmasını istediler.
Şefik Demir’in oğlu Muhammed Demir, “Ben dört yaşındayken babam FETÖ’nün polis, savcı ve hâkimleri tarafından kumpas kurularak cezaevine konuldu. 17 yıldır cezaevindedir. Ben çocukluğumu ve gençliği babasız yaşadım. Babam askerde olduğu sürede kendisine suç isnadında bulundular ve tutuklayıp cezaevine koydular. Babama ceza veren hakim ve savcılar şu an FETÖ’den cezaevindeler.” dedi.
19 yıldır cezaevinde bulunan Vedat Gören’in ağabeyi Ahmet Gören ise “Kardeşim 1998 yılından beri haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevinde yatıyor. Kardeşim İslami hizmetlerinden dolayı cezaevine konuldu. Geçmişte FETÖ denen yapı kendileri dışında kimseye hayat hakkı tanımadıkları gibi hiç kimseye tahammülleri de yoktu. Uydurma delillerle, kendi emrinde olan kolluk güçleri, hâkim ve savcılarla kumpaslar kurarak, kardeşimi ve onun gibi birçok kişiyi İslami hizmetlerinden dolayı cezaevine attılar. Yaşanan haksızlıklar nedeniyle sesimizi kimseye duyuramadık. Geçmişte FETÖ kumpaslarının sonucu yakınlarımızın cezaevine atıldığını bir türlü kimseye inandıramadık. Ta ki, 15 Temmuz darbe girişinde FETÖ’cülerin gerçek niyetleri anlaşılıncaya kadar. Bugün ortaya çıkan durumu bizler yıllar önce biliyorduk, anlatıyorduk ama kimse anlamak istemiyordu.” ifadelerini kullandı. (Nihat Kanat- İLKHA)