TARİHTE BUGÜN / DOĞRUHABER / İSTANBUL / 16 EKİM

1793 Fransa`da monarşinin son Kraliçesi Marie Antoinette, giyotinle idam edildi.  Kutsal Roma İmparatoru I. Franz ve eşi Avusturya İmparatoriçesi Maria Theresa'nın kızlarıdır. Henüz 14 yaşındayken Fransa veliahtı XVI. Loui ile evlendi. 1774 Mayıs'ında XVI. Loui Fransa kralı ve Marie Antoienette de Fransa kraliçesi oldu. Kayıp veliaht prens XVII. Loui'nin  annesidir. Fransız Devrimi esnasında "Vatan hainliği" ile suçlanarak giyotinle idam edildi (1793). Fransa`nın tüm dünyaya medeni, insancıl ve romantik diye tanıtılan devrimcileri kraliyet ailesini en barbar ve vahşi kabilelerin dahi yapamayacağı bir barbarlıkla hapsedip imha ettiği belgelenmiş bir şekilde tarihe mal olmuşken hala Avrupa Medeniyeti diye bir kavramdan sözetmek yerinde olmasa gerek.

1908     Arnavut diktatör Enver Hoca, öldü. Enver Hoca  II. Dünya Savaşının ardından 1985 yılındaki ölümüne kadar Arnavutluk Halk Cumhuriyeti lideri ve Arnavutluk Emek Partisi Genel Sekreteri olan Arnavut komünistsiyasetçi.

1908'de Osmanlı İmparatorluğu'nun Ergir  kentinde doğan Enver Hoca, 1930'da üniversite öğrenimi için gittiği Fransa'da Fransız Komünist Partisi'nin yayın organı Humanité'de yazmaya başladı. 1936 yılında döndüğü ülkesinde bir süre Fransızca öğretmenliği yaptı. Nisan 1939'da İtalya'nın Arnavutluk'u işgalinden sonra öğretmenlikten çıkarıldı. Bunun üzerine Tiran'a döndü ve açtığı tütüncü dükkânı kısa sürede, işgalci düşmana karşı direniş hazırlıkları yapan komünist militanların toplantı yerine dönüştü. Ülkede varolan çeşitli komünist gruplar 8 Kasım 1941'de Arnavutluk Emek Partisi'ni (AEP) kurdular. Mart 1943'de yapılan ilk parti kongresinde Enver Hoca partinin Genel Sekreterlik görevine getirildi. Ulusal Kurtuluş Konseyi adına seçilen yürütme organının yöneticiliğini de yapan Enver Hoca, 11 Ocak 1946 yılında kurulan Arnavutluk Halk Cumhuriyeti'nin başkanlığına getirildi. Enver Hoca yönetimindeki Arnavutluk, Stalin döneminde SSCB ile iyi ilişkiler içinde ve dışa açıktı. Ancak Kruşçev döneminden itibaren hemen tüm ülkelerle ilişkilerini keserek kendine yetme politikası izledi. Ülkesini, 1967 yılında resmi olarak dünyadaki ilk ateist devlet haline getirdi. Enver Hoca, ülkeyi eşine az rastlanır bir diktatörlükle 41 yıl aralıksız yönetti ve 11 Nisan 1985'te geçirdiği bir kalp krizi sonucu öldü. Dine ait herşeye düşmanlık yapan Enver, özellikle İslam`a karşı imha politikası gütmüş, bu anlamda halka kan kusturmuştu. Arnavutluk`un komünist lideri ve bütün dinlerin düşmanı Enver Hoca`nın, okullarda erkek çocukları “sünnet” kontrolüne tabi tuttuğu ve en küçük dini bir iz ve işaret karşısında inanılmaz müeyyideler uyguladığını tarih kaydederken bu diktatörün o dönemde Türkiye`de de birçok yandaşı ve sempatizanı vardı ve Türkiye`yi de ateist diktatörlüğe götürmek için herşeyi yapıyorlardı.

1940    Varşova gettosu Nazi SS birlikleri tarafından kuruldu. Şehir Eylül 1939 sonlarında Alman Kuvvetleri karşısında düştü. Ekim 1940'tan itibaren Almanlar, Varşova'da toplam nüfusun yaklaşık yüzde 30'unu oluşturan Yahudileri şehrin sadece %2,4'ünü kaplayan bir gettoya sıkıştırdı. Varşova'nın geri kalan bölgeleri ile gidiş gelişi önlemek üzere getto yakın nezarete alındı ve etrafına 3 metre yüksekliğinde bir duvar örüldü. Fakir düşen getto halkı yaşam mücadelesine girdi. 1941 ve 1942'de, çevre toplumlardaki Yahudiler gettoya sürüldü. Temmuz 1942'de Almanlar, Varşova'nın yaklaşık 50 mil kuzeydoğusundaki Treblinka toplama kampına kitleler hâlinde yahudi göndermeye başladı. Getto halkı bir toplanma yerine götürülüyor ve yük vagonlarına dolduruluyordu. Gettodan gönderilenlerin akıbeti bilinmiyordu. Çoğunun öldüğü veya öldürüldüğü sanılıyordu. Ocak 1943'te, Almanlar gettodan sürgünleri yeniledi.  Gettodaki Yahudi yeraltı direniş örgütleri üyeleri toplamalara direnmek üzere sokaklara çıktı. Almanlar, operasyonu durdurmadan önce 6.500 Yahudiyi sürdü. Sonraki birkaç ay boyunca direniş grupları ve bireyler sığınaklar inşa etti ve silah bulmaya çalıştı. Sürgünler, Nisan 1943'te yenilendiğinde, azınlıkta kalan getto savaşçıları, neredeyse bir ay süren bir ayaklanma başlatarak savaştı. Ayaklanmayı bastıran Alman kuvvetleri gettoyu yakarak imha etti.

1946   Fevzi Çakmak öncülüğünde bir grup, İnsan Hakları Cemiyeti kurmak üzere başvurdu. Bu adımlar tamamen Avrupa`nın isteği doğrultusunda atılmaktaydı. Çok partili sisteme geçişi de Batının isteğiyle gerçekleştiren Türkiye, aslında demokrasi ve insan hakları ile ilgili en ufak bir istek belirtisi göstermiyordu.

1951  Pakistan Başbakanı Ali Han öldürüldü. Liyakat Ali Han  Pakistan'ın ilk başbakanı, büyük toprak sahibi bir ailenin oğluydu. Oxford'da hukuk öğrenimi görerek avukat oldu. 1923'te siyasete atılarak önce Birleşik Eyaletler Yasama Meclisi'ne, ardından da Merkezi Yasama Meclisi'ne seçildi. Tüm Hindistan İslam Birliği'ne girdikten kısa bir süre sonra bağımsızlık mücadelesinin önderi Muhammed Ali Cinnah'ın en yakın çalışma arkadaşlarından biri oldu. Bağımsız Pakistan devletinin kurulması için verilen mücadeleye katkıları nedeniyle Müslüman halkın saygısını ve derin sevgisini kazandı. Bağımsızlığın ilanından sonra Pakistan'ın ilk genel valisi olan Cinnah tarafından başbakanlığa getirildi.

Bu görevi sırasında, Pakistan'ın izleyeceği iç ve dış politikanın temellerini atarak yeni devletin kuruluşunda önemli rol oynadı. Cinnah'ın ölümünden sonra milletin önderi ilan edildi. Hindistan'la ülkesi arasındaki anlaşmazlıkları barışçı yollardan çözme politikasına karşı çıkan çevreler tarafından 1951'de Ravalpindi'de bir suikast sonucu öldürüldü.

1964   Çin, ilk atom bombasını patlatarak dünyanın 4. nükleer gücü oldu. Nükleer canavarlık BM`nin beş daimi üyesi; ABD, İngiltere, Rusya, Fransa ve Çin arasında kıyasıya bir yarış halini aldı.

1962 : 27 Mayıs cuntası sonrasında, Yüksek Adalet Divanı'nca mahkum edilen Demokrat Parti`lilerin cezalarının kısmen affı hakkındaki kanun kabul edildi. Kayseri Cezaevi'nde 57 Yassıada mahkumu kaldı.

1966 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı İsmet İnönü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'e yazdığı mektubu kamuoyuna açıkladı. İnönü, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idamlarının infazı ülke menfaatine olmayacağını söylemişti. normal seçim yoluyla CHP iktidarını sağlayamayıp askerden medet umar hale gelen ve 27 Mayıs cuntasına alanen destek veren İnönü`nün halk içinde prestiji düşmüştü. İdamların infazının durdurulması ile ilgili yazdığı mektubu yıllar sonra açıklaması halka şirin görünmek ve seçim yatırımı olarak değerlendirildi.

1980 Eski başbakanlardan Nihat Erim'i öldürmek iddiasıyla tutuklu bulunan Ahmet Karlangaç hücresinde ölü bulundu. Karlangaç'ın intihar ettiği öne sürüldü. O dönem, 12 Eylül cuntasının hapishanelerde yoğun işkence uyguladığı gözaltında ve cezaevlerinde ölümlerin arttığı yıllardı.

1985 : Düzenlediği İzmir Mitingi'nde haremlik-selamlık bölümleri oluşturan Refah Partisi hakkında soruşturma açıldı. Kanunlarda böyle bir yasak bulunmamasına rağmen İslami hassasiyetlere karşı düşmanlık ve keyfi uygulama devam ediyordu.

1988 Cumhurbaşkanı Kenan Evren Federal Almanya'da "Bir zaman gelecek Türkiye'de de komünist partisi kurulacak" dedi. Türkiye özgürlükleri Avrupa`nın istediği kadar ve istediği yönde verme alışkanlığını cunta liderleri döneminde bile sürdürüyordu. Bir zamanlar ‘bunları asmayalım da besleyelim mi` diyen 12 Eylül darbe lideri Kenan Evren Avrupa`ya ayak bastığında hemen yumuşayıveriyor ve şirin görünmek adına ‘Türkiye`de de komünist partisi kurulacak` diyecek kadar riyakarlaşıyordu.

1990     Sovyetler Birliği Cumhurbaşkanı Gorbaçov, ''serbest piyasa ekonomisi''ne geçileceğini açıkladı. Bu sözler Komünist rejimin iflasının resmiydi ve yetmiş yıllık kaos sona ermişti.

1992    Türk Silahlı Kuvvetleri, Irak'ın kuzeyindeki Haftanin bölgesinde sınır ötesi harekat başlattı.  Türk Silahlı Kuvvetleri, Irak sınırını geçerek Kuzey Irak'ta bulunan Haftanin bölgesinde sonbahar harekatına başladı. Savaş uçakları tarafından önceden belirlenen hedeflere yapılan nokta atışından sonra kara birlikleri de yaklaşık 10 km. lik bir alanda harekata başladı. O günden bu yana yapılan onca sınırötesi harekattan Türkiye`nin ekonomisini çökertmeden başka bir sonuç alınamamış ve bu durum TSK`nın ve PKK`nın elini güçlendirmekten ve sivil siyasetin önünü tıkamaktan başka bir işe yaramamıştı.

1993 : PKK'nın ulusal yayın yapan gazetelere yönelik olarak 'Güneydoğu'da çalışmayın' tehdidi üzerine, bazı gazeteler Diyarbakır'da bulunan temsilciliklerini kapattılar.

1996   Guatemala'da bir stadyumda izdiham yaşandı; 78 ölü, 100 yaralı. Futbolu bir uyutma aracı olarak kullanan Batı, futbol holiganizminin de aynı zamanda körükleyicisi idi ve insanlar sarhoşcasına futbol fanatiği oluyor, bu uğurda birbirlerini öldürüyorlardı.

1996 : Başbakan Erbakan`ın medya ve muhalefet tarafından çarpıtılan ve sataşma konusu yapılan Libya gezisi sonucu verilen gensoru önergesi, TBMM`de yapılan oylamada 257`ye karşı 270 oyla reddedildi.

1998 : Abdullah Öcalan`ın Suriye`den çıkarıldığı haberi Türkiye`yi harekete geçirdi. Türkiye Öcalan`ın yakalanması için İnterpol`u devreye sokuyor.

2002   ABD başkanı George Bush, ABD kongresinin onayladığı, Irak'a savaş açma yetkisi veren kararı imzaladı. Irak`ı işgal etmek ve Ortadoğu`da kıyım ve katliamlarda bulunmak için ABD açısından tüm hazırlıklar tamamdı ve geri sayım başlamıştı. Buna karşın Ortadoğu`nun müslüman halkları ve Irak halkı başlarına gelecek felaketi öngörmüyor ve tedbir alma yoluna gitmiyorlardı. Buna karşın, Irak devlet başkanı Saddam Hüseyin, 7 yıllık yeni görev süresi için düzenlenen halk oylamasında oyların tamamını aldı. ABD`nin tehditlerine göstermelik bir seçimle karşılık vermeyi tercih eden Saddam Hüseyin, kendisiyle beraber tüm halkı da felakete sürüklüyordu.

2004   MKE'ye bağlı Çankırı Silah Fabrikasında Türkiye'nin ilk bomba atar silahı üretilmeye başlandı. Seksen yıllık Cumhuriyet rejiminin silah sanayiinde attığı bu adım ne yazık ki şu ana kadar atılmış en dev adımdı. Oysa son zamanlara kadar çivi dahi üretemeyen Türkiye, kılık kıyafet ve eğlence kültüründe birçok batı devletini bile geride bırakmıştı.