HÜDA PAR heyeti Bitlis'te
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı M. Hüseyin Yılmaz ve beraberindeki heyet, bir dizi temas ve incelemelerde bulunmak üzere Bitlis'e geldi.
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz başkanlığındaki parti heyeti, HÜDA PAR Bitlis İl Başkanlığını ziyaret ettiler.
İl Başkanı Celal Gül ve İl teşkilatı tarafından karşılanan heyet, partinin il binasında partililerle bir araya geldi.
Yılmaz, toplumu ifsat etmeye çalışanlara karşı HÜDA PAR olarak toplumun ıslahı için çaba sarf ettiklerini ve siyasetlerini müspet temeller üzerine inşa ettiklerini söyledi.
Mücadelelerinin şahıslarla değil, fikir ve ideolojilerle olduğunu dile getiren Yılmaz, referansı İslam olan HÜDA PAR’ın amaç ve gayesinin doğru okunması gerektiğinin altını çizdi.
“‘HÜDA PAR Ne Diyor’ okumalı ve iyi anlamalı”
Türkiye başta olmak üzere İslam coğrafyasında yaşanan sıkıntılara ve bu sıkıntılara karşı HÜDA PAR’ın çözüm önerilerine dikkat çeken Yılmaz, “Tanıdığımız veya tanımadığımız herkesle diyaloğa geçelim. Onlara davamızı anlatalım. Partimizi anlatalım. Partimizi tanıtalım. İnsanlarla kardeş olalım. Partimizin haftalık gündem değerlendirmeleri düzenli olarak yapılmaktadır. Bunları mutlaka takip edelim, iyi anlamaya çalışalım. Haftalık olarak yaptığımız bu açıklamalarımız İslami bir bakış açısıyla güncel meselelere getirdiğimiz çözüm önerilerimiz ve meselelere bakış açımızdır. ‘HÜDA PAR Ne Diyor’ adıyla 3 yıl boyunca her konuda yaptığımız değerlendirmelerimiz kayıt altına alınmıştır. Bunu mutlaka ama mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Burada Kürt meselesinden çözüm sürecine, Suriye, PKK, FETÖ ve diğer tüm meselelere varana kadar her konuda İslamî bir perspektifle bakış açımız yazılmıştır. İnsanlar belki şahsen bizi tanıyordur. Fakat bizim düşünce ve gayemizi bilmiyordur. Bizler herkese düşüncemizi, yapmak istediklerimizi anlatacağız.” dedi.
“İnsan tanımadığının düşmanıdır”
Seçimden seçime insanların kapılarını çalarak popülist söylemlerle insanları aldatmanın kendilerinin siyasetine yakışmadığını ve bu tavrın da insanlara hizmet etmek olmadığını belirten Yılmaz, her zaman halkın içinde olup, onların dertleri ve sorunlarıyla ilgilenilmesinin siyaset kurumunun görevi olduğunu sözlerine ekledi.
Yılmaz, “İnsan tanımadığının düşmanıdır. Bizlere düşen insanlarla birebir iletişime geçmek, toplumla buluşmaktır. Onlarla tanışmak ve kendimizi en doğru şekilde onlara tanıtmaktır. Topluma gitmediğimiz ve onlara ulaşmadığımız zaman insanların bizi doğru tanımasını bekleyemeyiz. Dolayısıyla aleyhimize atılan iftiralara insanlar kanıyorsa bunun mesuliyetini biraz da kendimizde aramamız lazımdır.” şeklinde konuştu.
“Fikir çatışmasına girecek zamanımız yoktur”
“Bizim problemimiz şahıslarla değil, fikirlerledir. Şahıslarla problemimiz yoktur.” diyen Yılmaz konuşmasına şöyle devam etti:
“Fikirlerle düşüncelerle mücadele ediyoruz ve etmeye de devam edeceğiz. Toplumu ifsat eden İslam dışı ideolojilerle mücadele edeceğiz. Hedefimiz bu olmalıdır. Hayata ve meselelere bakışları farklı olsa da İslamî camiaları kendimize rakip görmeyiz, görmemeliyiz. Nitekim yanlışları varsa söyleriz. Fikir çatışmasına girecek zamanımız yoktur. Fikir çatışmasını İslam düşmanları yapar. Bunun da yolu bir ve beraber olmamızdır. Güç ve kuvvet olmamızdır. Sayının çokluğu önemli değildir. Tarihte bunun örnekleri vardır. Nice az topluluklar, çok topluluğu mağlup etmiştir. İslam tarihi bunun açık örneğidir.”
“İstikametimiz Kur’an ve sünnet yoludur”
İstikametlerinin Kur’an ve Sünnet olduğunu belirten Yılmaz, kendilerinin hak yolu takip ettikleri sürece karşıt cephelerden her zaman için eleştirilere maruz kalacaklarının da bilinmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yılmaz, “Herkesi siyasi olarak HÜDA PAR’ın şemsiyesi altında toplamaya gayret edelim. HÜDA PAR dışında kendi parti programında İslam’ı referans alan başka bir parti yoktur. İçlerinde ve yönetimlerinde İslamî şahsiyetler olan partiler var. Fakat tümü olarak referansını İslam’dan alan başka bir parti yoktur. Parti programımızı okuyan yazar, çizer ve batıdaki İslamî camialar bir nevi İslam’ın anayasasını yazmışsınız diyorlar. Biz bununla gurur duyuyoruz. Ancak bunu insanlara ulaştırabilmemiz için çalışmamız lazım. Çalışırken de kenetlenmemiz lazım. Ufak tefek işlere takılmayacağız. Kardeşlik şuuru ve bilinciyle çalışacağız. Her kardeşimiz bizim için değerlidir. Hepsinin yeri ayrıdır. Her kes kendi yerinde bir nevi bir kıvılcım olmalıdır. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza edelim. Bunu yaparsak inşallah İslamî bir şuur ile şehrimizi, toplumumuzu, gençlerimizi muhafaza edebiliriz.” diye konuştu. (Fikret Özkan- İLKHA)