PKK`nin 54 kurşunla katlettiği Şehit Hasan
6 Ekim 1992 yılında PKK`nin vahşi saldırısına maruz kalarak vücudundan 54 kurşun çıkarılan Şehit Hasan Şahin`i anlatan dava arkadaşları, şehidin İslam`a adanmış bir hayata sahip olduğunu dikkat çekerek PKK`nin bunu hazmedemediğini söyledi.
İslam`a adanmış bir hayata sahip Şehit Hasan Şahin, 6 Ekim 1992 yılında PKK`nin vahşi saldırısına maruz kalmış vücudundan 54 kurşun çıkarılmıştı. Şehit Hasan`ın örnek şahsiyetini anlatan dava arkadaşları, aradan geçen 24 yıla rağmen onu unutamıyor.
90`lı yıllarda zirve yapan zulüm furyasında Müslüman Kürt halkına her gün yeni yeni acılar yaşatılıyordu. Bazen devletin derin unsurları bazen de PKK`nin kendisine biat etmeyenlere karşı gerçekleştirdiği saldırı ve katliamlar artık sıradan bir hâl almıştı. İşte bu saldırılardan birinin hedefi de Batmanlı Hasan Şahin idi. Bir sabah vakti işine giderken evinin önünde silahlı saldırıya uğrayan Şahin, bundan 24 yıl önce 6 Ekim 1992 yılında Antalya`da PKK`nin namlusundan çıkan 54 kurşunla ruhunu Allah`a teslim etti.
1956 yılında Gercüş`ün Nurlu (Derkvan) köyünde doğan Şehit Hasan, ilköğrenimini de köyde tamamladı. 20 yaşlarda evlenen Şehit Hasan`ın bu evlikten 5`i kız 2`si erkek olmak üzere 7 çocuğu dünyaya geldi.
Köyde geçimlerini hayvancılık ve ziraatle temin eden Şehit Hasan Bazen de gurbete çıkıp inşaatlarda çalışırdı. 1985 yılında ailesiyle birlikte Antalya`ya taşınan Şehit Hasan, inşaatlarda sıva işleriyle uğraştı. Şehit Hasan 1990`lı yılların başında bir arkadaşıyla birlikte küçük bir market açarak şehid oluncaya kadar maddi geçimini bu şekilde sağladı.
Şehit Hasan sık sık PKK`lilerin tehditlerine maruz kalıyordu. PKK`lilerin bir gün Şehit Hasan`a, “Kürtlere İslam`ı anlatmayacaksın, sen nasihat ettikçe onlar bizden uzaklaşıyorlar ve çoğu da bize düşman oluyorlar.” demeleri üzerine “Ben bir Kürdüm, akrabalarım Kürd, dostlarım Kürd, ayrıca benim için Türk, Kürt fark etmiyor, ben kulluk görevimi yapıyorum, tebliğ çalışmalarımdan hiç kimse beni ayıramaz.” şeklinde cevap vererek onları susturuyordu.
Şehid Hasan, tehdit edildiğini bazı arkadaşlarıyla paylaştı..06 Ekim 1992 Salı günü yeğeniyle birlikte evden işe doğru çıktı. Yaklaşık 70-80 metre uzaklaştı ki uzun namlulu silahlarla önü kesildi ve birden kurşun yağmuruna tutuldu. Otopsi raporlarına göre yaklaşık 54 mermi vücuduna isabet etmişti.
Cenazesi Türk-Kürt demeden büyük bir kalabalıkla tekbirler eşliğinde Murat Paşa camisinden alınarak Şehir Mezarlığına defnedildi.
“PKK`liler, ‘Ya bu memleketi terk edersiniz, ya da bize uyarsınız` diyorlardı”
Sadece İslamî bir hayat yaşadığı için PKK tarafından hunharca katledilen Hasan Şahin`in en yakın arkadaşı ve yeğeni, katledilişinin yıldönümünde 24 yılın ardından ilk kez duygularını paylaştı.
PKK`nin kurşunlarına hedef olmuş mazlum Kürt halkının evlatlarından biri olarak tarih sayfalarında yer alan Hasan Şahin`in en yakın arkadaşı olan Suphi Alev, onu şu sözlerle anlattı: “Şehit Hasan arkadaşımdı. Aynı zamanda ortağımdı, birlikte Antalya`da bir bakkaliye işletiyorduk. Onun derdi, amacı ve hizmeti sadece İslam`dı, başka hiçbir şey değildi. Kimin yanına gittiyse İslam`ı anlatırdı. Mürted örgüt sık sık bizleri tehdit ediyordu. Bize, ‘Ya bu memleketi terk edersiniz, ya da bize uyarsınız` diyorlardı. Bizler İslam`ı anlattığımız için tehdit ediliyorduk. Özellikle şehit Hasan her yerde İslam`ı tebliğ ediyordu. PKK bunu kabul ve hazmetmediği için Hasan`ı şehit etmek istiyorlardı.”
“Tek amacı İslam`dı”
Şehit Hasan`ın asla PKK`den korkmadığını söyleyen Alev, “Tek amacı İslam`dı. Şehit Hasan bize, ‘İslam yolunda öldürülsem ne olacak?` derdi. 1992 yılında onu şehit ettiler. 3 kişi ona ateş etmiş. Savcılıkta ifade verirken, savcı bana, ‘Bu kimdir ve neden bu kadar ona ateş edilmiş?` diye sordu. Savcı bana şehit Hasan`a 54 merminin değdiğini söyledi. M16 Amerika silahıyla onu şehit etmişlerdi.” diye konuştu.
“Ayet doğrultusunda yaşamını sürdürüyordu”
Şehit Hasan`ın çok güzel bir ahlaka sahip olduğunu anımsatan Alev, “Saadet devrinde nasıl bir ayet nazil olduğunda sahabeler o ayeti kendi hayatlarına yerleştiriyorlardı, şehit Hasan da bir ayeti öğrendiğinde o ayet doğrultusunda yaşamını sürdürüyordu. Ezberlediği bir ayeti etrafındaki insanlara anlatmak istiyordu. Derdi, amacı buydu. İslam için çok güzel bir hizmet etti. Bir insan ancak bu kadar olabilir.” ifadelerini kullandı.
“Öyle inanıyorum ki şehit edileceğim”
Latif Şahin ise amcası şehit Hasan`ın şahadetini anlatarak, şunları söyledi: “1992 yılında amcam hain bir pusuya düşürülerek, Antalya`da şehit edildi. Şehit olduğunda amcam Hasan ile beraberdim. Amcam şehit olmadan önce bana, ‘Yeğenim bugünlerde dükkâna gel, beraber eve gidelim.` dedi. Bende amcama bunun sebebini sorduğumda bana, ‘Yeğenim PKK yandaşları beni çok tehdit ediyorlar, daha önce tehdit ettiler, bir sefer taradılar. Öyle hissediyorum ki bunlar beni şehit edecekler. Bugünlerde dükkândan beraber eve gidelim, evden beraber işe gidelim.` dedi. Bir gün beraber gidip geldik, ikinci gün evden çıkarken amcam şehit edildi.”
Şahin, “Amcam genelde sabah namazını kıldıktan sonra hiç yatmazdı. Özellikle şehit olmadan bir gün önce kalktı, güzel bir şekilde yıkandı. Daha sonra Kur`an-ı Kerim`i okudu. Sabah namaz için bütün çocuklarını kaldırdı ve beraberce namaz kıldık. Kuşluk namazını kılmasının ardından saat 06.30 civarında beraberce evden çıktık. Evden 70-80 metre kadar yürüdük. Sokağın başında büyük bir kamyon duruyordu. Kamyona yaklaşırken, kamyonun önünde uzun namlulu eli silahlı biri tam karşımıza dikildi ve üzerimize ateş açtı.” dedi.
“Onun vesilesiyle bütün ailemiz hidayeti buldu”
PKK`lilerin ilk ateşinde amcasının vurulduğunu belirten Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ben bahçe duvarının kenarındaydım ve hemen bahçeye atladım. Amcamda arkamdan atladı. Ben tekrar duvarın öbür tarafına atladım ama amcam yerden kalkamadı ve o şekilde orada hunharca şehit edildi. Saldırıda 3 çeşit silah kullanılmıştı. Rabbim hakkını onlara bırakmasın. Amcalarımın en küçüğüydü ama amcalarımın en olgunuydu. İslamî çalışmaları ve hassasiyeti, güzel ahlakı, duruşu anlata anlata bitiremeyiz. Onun vesilesiyle bütün ailemiz hidayeti bulmuş, güzel ahlakla, İslam ile tanışmış ve şu anda onun yolunu sürdürmekte devam ediyorlar. Güzel ahlakıyla bizlere güzel bir örnekti. Aradan yıllar geçti ama amcam sanki halen yaşıyor ve aramızda gibidir. Yıllar geçmesine rağmen birbirimize halen onu anlatırız.” (M. Fatih Akgül- İLKHA)